Danger (Tehlike)

Bölüm 37

Merhaba..

Yüz sayfayı geçmişiz, bin yorumu ve yüz yetmiş sekiz bin okuyucuyu da. Hepsi için çok çok saolun. :D Bu arada ileride ki bölümleri bilmeniz yoruma yazmanızı gerektirmiyor. Akşam akşam atara getiriyorlar cık cık cık. Ne gevezeyim ya iyi okumalar size <3

Kelsey’nin Gözünden:

Delirmiş miydim yoksa Justin de bana beni sevdiğini mi söylemişti?

 Duraksayarak dudaklarımı yaladım. “Az önce ne dedin?” diye fısıldadım.

 Usulca gülümseyerek parmaklarını saçlarımda dolandırdı. “Ben de seni seviyorum dedim.”

 Elimde olmadan gülümsemesini taklit ettim.

 Hayatımdaki her şey daha iyi bir yola giriyordu ve omuzlarımdan büyük bir yük kalkmış gibi hissediyordum.

 Bir süredir asla tahmin etmeyeceğim bir şekilde Justin’e karşı bir çekim hissediyordum. Bunun ne olduğunu bilmiyordum ama içimdeki bir ses beni aşka yönlendiriyordu. Ama kendimi dinlemedim. Sanırım bu çok inatçı olduğumdandı.

 “Biliyor musun,” Justin parmaklarını benimkilere geçirdi.

 Ona bakarak gözlerimi onunkilere kilitledim.

 “Bunun olacağını asla düşünmemiştim. Jen’le olan saçmalıklardan sonra hayatımdaki her şeyin kuruduğunu düşünüyordum. Sadece kendimle ilgilenecektim, sadece kendimi umursayacaktım. Bir sürtüğü umursamayacak ya da bir ilişki yaşayıp başımı belaya sokmayacaktım…”

 Sözleri üzerine kaşlarımı çattım.

 İsteyeceğim en son şey onu zorunlu bir ilişkide olduğunu hissettirmek veya onu zorla bağlamaktı.

 Bunu fark etmesi üzerine Justin elimi sıktı. “Ama sonra sen geldin ve neden kalbimi tekrar açmam gerektiğini gösterdin ve açtığıma da memnunum. Bana bir amaç verdin. Sadece çocuklar değil, artık hayatımı yaşamaya değer kılan biri daha var.”

 Dudağımı ısırdım ve yanaklarım anında ateş basmaya ve kızarmaya başladı.

 “Ama, bilmek zorundasın ki,” Dirsekleri üzerinde doğruldu ve yüzüme doğru ciddiyetle bakmaya başladı. “Artık benimle bir ilişki içerisindesin ve mutlaka bir şeyler farklı olacak.”

 Dudaklarımı büzdüm. “Ne demek istiyorsun?”

 “Yani hayatımın yeterince güvenli olmadığından bahsediyorum. Beni ve çocukları alt edebilmek için ellerinden gelen her şeyi yapabilecek düşmanlarım var ve bu da demek oluyor ki sevdiğim insanların peşinden gidebilirler.”

 Yutkunarak bakışlarımı başka bir tarafa kaydırdım.

“Eğer Luke’un sana yaptıklarının kötü olduğunu düşünüyorsan, henüz gerçek kötüyü görmedin.”

 Yatağa kayarak ne diyeceğimi bilemedim.

 “Hey,” Yavaşça çenemi tuttu. “Sana bir şey olmasına izin vermeyeceğim. Tamam mı?”

 Gözlerine baktıktan sonra başımı salladım.

 Beni güvende tutacağını biliyordum. Daha önce bunu defalarca kez yapmıştı, ona karşı yeterince inancım vardı ve ona güveniyordum.

 “Tehlikeli hayat tarzıma rağmen, seni seviyorum ve seni korumak için her şeyi yaparım. Artık hayatımın bir parçası oldun ve bu da demek oluyor ki artık kanatlarım altındasın. Çocuklar da senin arkanda. Onlar da seni kimsenin incitmesine izin vermeyecek.”