Final

17.9K 529 240
                                    

Sizinle Haziran'da başladı serüvenimiz ve şimdi sonlanıyor gibi..
Danger's Back'te ise hala kararsızım o konuya sonra değineceğiz..
İşte karşınızda final bölümü...

Justin'in gözünden:

"Pekala," Bruce ellerini birbirine çarparak derin bir nefes verdi ve yüzündeki terleri sildi.

Hepimiz ara vermeden son beş saat boyunca Luke'la aramızdaki hesaplaşma için çalışıyorduk ama yorgun olduğumuz bariz belliydi. Tamamen tükenmiştik.

"Her şeyi yerleştirdik, tek yapmamız gereken hepsini çalıştırmak ve mükemmel işlediğine emin olmak. İşleri berbat edemeyiz." Bruce üçümüze birden bakarken benimkiler üzerinde bir süre bekledi ve sonra konuşmaya devam etti. "Luke zamanı ve mekanı seçti, ne yaptığını biliyor. Onun bir adım önünde olduğumuzdan emin olmamız gerekiyor."

"Ne planladığını bilmeden nasıl bunu yapabiliriz ki?" diye sordu Marcus belirgin bir şekilde kafası karışmış bir halde uyuşuk ses tonuyla. "Yani, eğer mekanı seçtiyse, elinde silahlarla ortaya çıkmayacağını kim söyleyebilir?"

Alaycı bir tavır takınarak başımı salladım. "Düşündüğümüz kadar salak değil. Çoğunlukla ne yaptığını biliyor; bunu yapacak kadar aptal değil."

"Dinle, onun yetenekleri hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. Tek bilebileceğimiz bu kurulmuş bir tuzak olabilir. Hiçbir şeyin ters gitmemesi için dikkatli olmak zorundayız..." diye bağırdı Marco kendi düşüncelerini dile getirererek.

Bir şey söylemeye fırsat bulamadan Bruce önüme atladı. "-- şuanda plan yapmamızın nedeni de bu. Bunu daha önce milyonlarca kez yaptık, bu kusursuz. Pozitif olup her şeyi plana uygun yapmalıyız."

Başımla onaylayarak parmaklarımı birbirine geçirip oturdum, dirseklerimi dizlerimin üstüne koydum. "Haklı."

"Tabi ki öyleyim." Bruce şakacı bir tavırla omuzlarındaki tozları silkince gözlerimi devirdim.

"Şimdi ukalalık yapmanın sırası değil." Gülerek dudaklarımı yaladım ve elimizdeki göreve tekrar odaklandım. "Şimdi, tekrar gözden geçirelim." Konuşmaya başlamadan önce Bruce'a doğru başımı salladım.

"Tamam, oraya gittiğimizde kafa kafaya duracağız. Onun zaten bizi bekliyor olduğunu varsayarak biz de onun ortaya çıkmasını bekleyeceğiz. Bittiğinde, konuşacağız, bize zırvalamasına izin vereceğiz çünkü biz başladığımız sırada, dizlerinin üstüne çöküp durmamız için yalvarıyor olacak."

Sırıtarak ellerimi ovuşturdum. Sonunda o gece bana ve Kelsey'ye yaşattıkları için o herife hesap sorabilecektim.

Sonunda intikamımı alacaktım.

"Tüm silahları bodrum katında saklayacağız. Justin sana kullanabilmen için verdiğim silahları kaba kilitledin değil mi?" Bruce bana doğru tek kaşını kaldırdı.

Sıkıca başımı salladım. "Neden o şeyi kullanmıyorum?" Güldüm.

Bruce'un dudaklarında kırık bir gülümseme oluştuktan sonra dudaklarını yalayarak sırıttı. "Eğer orada bir çatışma ortamı oluşursa, bunun için hazır olacağız ama akıllıca davranmalıyız. Silahlarımız olduğunu bilmemeleri gerek. Onların üstünlüğü olduğunu düşünmelerine izin verelim."

"Yani bu şekilde kazanacaklarını düşünecekler ve hiç beklemedikleri bir anda onları alacağız." 

"Aynen öyle." Bruce onaylayarak hepimize bir bakış attı. "Anladık mı?"

"Evet dostum, resmen kafamın içine oydum." Gülerek bacaklarımı gerdim.

"Güzel, oymalısın. Bunu berbat etmemeliyiz. Gitmesine birçok kez izin verdik, bu sefer Kelsey'ye ve sana yaptıklarını ödeme vakti."

Danger (Tehlike)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin