Bölüm 36

21.5K 662 246
                                    

Gecikmeli yeni bölüm için üzgünüm. Şu sıralar fazlasıyla sıkışık bir durumdayım. İki hafta daha dayanın sonra iyiyiz. Geriden geliyor olabilirim fakat düzenli atıyorum bölümleri hiç değilse. İki haftada birde atabilirdim. Zaten çok hızlı çevirdiğim bir bölüm oldu, devrik cümleler varsa şimdiden özür dilerim.Sizi seviyorum, iyi okumalarr.. 

Not1: Bu bölüm çok güzel:D:D 

Not2: Babam Danger'ı gerçekten okudu, ifadesini görmek istemezdiniz. asdfg

Kelsey’nin Gözünden

 Justin’in Kayla’yla konuşma şeklinden Kayla’nın hemen odadan çıkmasını bekledim ama şaşırtıcı bir şekilde kalmaya devam etti.

 “Sana olanları duydum,” Odaya doğru aylak aylak yürürken başını yüksekte tutuyordu, kırmızı dudakları üzerinde bir sırıtma oluştu. “Ölmemen çok büyük bir ayıp.”

Sorgulayıcı bir tavırla kaşlarımı kaldırdım. Bu sürtük kim olduğunu zannediyordu?

 Justin’in yüzü sertleşti, bedeni keskin bir pozisyona hazırlandı. “Siktir git Kayla yoksa-”

 “Yoksa ne?” Diye ataştı dalga geçer gibi. “Hm?” Ona doğru başını kaldırdı.

 “Seni öldürürüm.” Diye karşılık verdi zehirli bir tonlamayla.

 Bu cümlenin derinlerde ne anlama geldiğini bilerek dudağımı ısırdım. Duygusal ya da fiziksel yönden ne olduğu önemli değildi, Justin bir kızı incitmekten çekinmezdi – yani bana saldırmadı ama üzerime çarptığını hatırlıyordum, çok kötü acıtmıştı.

 Kayla’nın bu sözler üstüne uzamasını bekledim ama onun yerine güldü, Justin’in çenesi kitlendi ve yüzü gerginleşti.

 “O kadar komik olan ne?” diye tısladı.

 Sırıtarak başını iki yana salladı. “Çok fazla boş vaatlerde bulunduğun gerçeği ve bunlara inanmamı beklemen.”

 “Beni tanımıyorsun.” Diye ataştı. (Şu ataşmanın birde anlamını ben bilsem aasdf)

 “Ah, tanıyorum.” Kötü gülümsemesi içimde farklı bir duygu uyandırmıştı. “Ve bana elini süremeyeceğini biliyorum.”

 Bunun üzerine Justin tek kaşını kaldırdı, dudaklarında bir sırıtma oluştu. “Tekrar dene, sürtük. Beni iyi tanıdığını söyleyen biri için en yetenekli olduğum konudan haberin bile yok.”

 “Birçok şeyi unutmuş gibi görünüyorsun, Bieber, eğer beni defalarca kez tehdit ettiğini unuttuğunu söylersen şaşırmam ve hepsi uçup gitti.”

 Şimdi gülme sırası Justin’deydi. “Tabi ki unutmadım. Sen salak mısın? Seni iyi amaçlarım için kullanıyorum. Bunu nasıl boşverebilirim?” Sırıttı.

 Bu onu birazcık sinirlendirmişti çünkü Kayla’nın yüzü düştü ve dudakları tehditkar bir hal aldı. “Cehennemde çürü Bieber.”

 “Orada görüşeceğiz bebeğim.” Alaycı bir tavırla göz kırptı.

 Elimde olmadan Justin’in Kayla’ya taktığı lakapla kaşlarımı çattım, bedenim kıskançlıkla dolup taşmaya başlamıştı.

 Kayla ise sadece nefretle Justin’e bakıyordu. “Sen hayatın bir artığından başka bir şey değilsin.”

 “Ve sen de zaman kaybından başka bir şey değilsin. Siktir git Kayla!” (sie)

 “Memnuniyetle.” Diye tükürdü.

Danger (Tehlike)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin