-33-

14.7K 596 15
                                    

Ali neden bu kadar acımasız olduğunu hiçbir zaman anlayamamıştı. Ailesini kaybedişi onu bu hale getirmişti ama kollarında duran güzel kadında onun ailesiydi neden ona böylesine kötü davranıyordu. İnsan hayatında kötü giden bir şeyler olduğunda bundan asla kendisini sorumlu tutmazdı. Daima suçlayacak biri olurdu. Ali o an bunu yapıyordu. Yaşadığı her şeyin kötü yanlarını karısının omuzlarına bırakıyordu. Bu kadar korkak olduğu içinde yüzüne inen tokatlara ses çıkarmadan izin veriyordu. Gerçekten birinin onu pataklamasına ihtiyacı vardı. Üçüncü tokadın ardından kucağında ki güzel kadınla ayağa kalktı ve vücudunda sızlayan her hücreye seslenerek yine yapmaması gereken bir şey yaptı.
Ayşeyi öptü... Tek çaresi oymuş gibi... Günahlarından arınmak ister gibi... Yalnızlığını unutmak ister gibi öptü kolları arasında ki kadını soğuk duvara yaslayarak.
Ayşe soğuk duvara rağmen alev alev yanıyordu. Ali nin tutku dolu öpüşleriyle sarsılıyordu her bir milimi. Her ne kadar anlam yüklemek istemesede olanlara... Sevişmelerine öfke nöbeti ya da intikam savaşı desede ikisininde içindd yaşadıkları şeyin bu kadar basit olmadığını biliyordu Ayşe.
Ali çenesine yapışan küçük elin zorlamasıyla kendisini Ayşe nin dudaklarından kopardı.
"Ne zaman açacaksın kalbinin kapılarını... Ne zaman güveneceksin bana... Ne zaman bırakacaksın bir öküz gibi davranmayı..." dedi Ayşe Ali nin çenesini sıkarken. Mavi gözler kara gözlerde sevgiye dair bir şeyler arıyordu. Ali nin şaşkınca kırptığı göz kapakları kalbinin odalarına serin rüzgarlar estirirken Ayşe aşkla bekledi. Sevgisiz gururla geçirdiği yıllarına inat şimdi her şeyini bırakmış bir kadın olarak evlendirildiği yabancının derinliklerine ulaşmaya çalışıyordu.
"Seni anlıyorum bana kızmakta haklısın ama bana öfkeyle dokunmanı içime nefretle girmeni anlamıyorum... Bir fahişe bile bunu haketmezken ben sana ne yaptım da bu duygusuz sevişmeleri hak ettim," dedi Ayşe gözlerinden süzülen yaşlarla. Ali onu bırakmak için tutuşunu gevşetti ve beline sarılı ayaklarının güçlü tutuşundan kurtulmaya çalıştı.
Ayşe terk edileceğini anladığı anda hırçınlaştı göz yaşları sel oldu. Acıyla titreyen kalbi yaşlarında boğuldu.
Ali arkasını dönüp gitmek istesede beline sarılı bacaklardan kurtulamadı. Fazlada çabalamadı çünkü gerçekten gitmek istediği de yoktu. Ensesinde dolaşan soğuk ve titrek eller onu düşünceleri arasından çekmek ister gibiydi. Ayşe nin gözlerinde gördüğü sevgiye muhtaçlık onu yakalayıp yerden yere vuruyordu.
Ali ensesinde gezinen ellere ulaştı ve başını uzaklaştırmaya çalıştı Ayşe den.
"Ayşe bırak gideyim..."
"Dilim sana defalarca git demiş olsa da kalbim hep kalmanı istedi beni sevmeni bana inanmanı istedi Ali..."
"Ayşe bırak..."
"Gitme Ali..."
Ali gitmedi... Gidemedi... Ayşe nin onu kendisine çekmesine izin verdi. Acılarının dudaklarına gömülmesine izin verdi. Ayşe nin onu sevmesine izin verdi. Evlendiği kadının kalbine süzülmesine izin verdi.
*
Ayşe neyin değiştiğini bilmesede Ali nin gitmeyeceğini anlamış oldu. Kocası ona arzuyla sarılmış ve sırtını soğuk duvardan çekerek onu yatağın üstüne yatırmıştı. Şimdi çarşafların üstünde kırmızı topuklu ayakkabılarıyla siyah iç çamaşırlarıyla Ali nin iradesini zorluyordu. Nefes almaya çalışan genç adam önündeki güzel manzaraya baktı. Ellerini Ayşe nin biçimli bacaklarında gezdirdi. Ve güzel karısı onu adını sayıklayarak ödüllendirdi.
"Ali..."
"Ali..."
Ali onun çarşafları elleri arasına alıp çekiştirişini izledi. Ayşe yi bu kadar çok etkileyebildiği için içten içe mutlu oldu...
Ayşe nin bacaklarında gezinen eller bacaklarının iç kısımlarından süzülerek iç çamaşırının üzerine geldiğinde Ayşe nefesini tuttu ve Ali nin gözleri içerisine baktı.
O sevgi dolu bakışlar silinmemişti gözlerinden. Ali nin içine işlemek ister gibiydi. Sevgisiyle sevgisiz kalışıyla Ali ye tutundu umutla. Bu sefer ışığını bulmuştu...
*
Ali parmaklarını ıslak olduğunu bildiği sıcaklığa sürükledi... Onun için ıslanan onun dolduruşuna aç olan yeri okşadı. Ayşe elleri altında inliyor çığlıkları odayı dolduruyordu. Ali erkekliğini gömeceği darlığı parmaklarıyla genişletti. Önce bir parmağını sonra ikincisini sonra üçüncüsünü... Bakışlarını bunu yaparken Ayşe nin yüzünden ayırmadı...
*
Ayşe sırtına uzanan elleri farkettiğinde kendine gelmek üzereydi. Kollarından usulca çekilip alınan sütyenine bir dur bile diyemedi. Ali nin ona yine hızla ve duygusuzca sahip olacağını düşünürken göğüslerini öpen sert dudakları dudaklarını ısırarak izledi. Zaman zaman inledi çoğu zaman çığlık attı Ayşe ama aklının ucundan bile dur demek geçmedi.
Ali her iki göğsünede yeterince ilgi gösterdiğini çekilen saçlarından ve Ayşe nin bacaklarını açarak kendisini sertliğine doğru bastırmasından anlayabiliyordu.
Ali şiş göğüs uçlarını ısırıp çekiştirmeye son verdiğinde Ayşe düşünmeden onun saçlarını çekiyordu. Birkaç saniye sonra dudakları birleştiğinde Ali Ayşe nin bir şeyler mırıldandığını duydu. Nefes nefese geri çekildi ve güzel karısına bakarken kendisini bir an da sırt üstü yatakta buldu. Ayşe kulağına doğru eğildi ve onu zorlamaya devam etti. Dilini kulağının sert çıkıntılarında gezdirdi ve kulak memesini dişleri alarak sıcak nefesini Ali nin boynuna doğru verdi.
"Ali..."
"Ali..." derken ıslak kadınlığını sert erkekliğe sürtüyordu. Ali önce gömleğinden sonra pantolonundan kuttuldu... Soyunmak ilk defa bu kadar zevkli olmuştu. Ayşe onu sessizce utanarak soymuş ve her seferinde ona dokunmuş inlemişti. Ali ise onu altına almamak için kendisini zor tutmuştu.
"Ayşe daha fazla tutamam..."
Ayşe onun ne demek istediğini anlamadı. Siyah boxerını çıkardı ve gözleri önünde uzanan sert ve kalın erkekliği ürkekçe tuttup Ali nin gözlerine baktı. Genç adamın küfür edip başını yastığa geri koymasıyla Ayşe dudaklarıyla sertliğini sardı ve sıcak ağzına çekti... İstediği şey onun tadını alabilmek onu etkileyebilmekti. Dudaklarıyla dişlerini sakladı ve ağzını biraz daha sıkarak erkekliğinin üstünde aşağı yukarı hızla gidip gelmeye başladı...
"Sana daha fazla tutamam diyorum sen bana ne yapıyorsun ah be kadın," diyerek Ayşe nin mavi saçlarını yumruğunun etrafına doladı ve onu durdurdu.
"Durmazsan ağzına boşalacağım," dedi ve güzel karısı saçlarının acımasını umursamadan onu açlıkla emmeye devam etti. Ağzına gelen tuzlu tatla ve kocasının Ayşe diyişiyle mest olarak dudakları arasında rahatlayan erkeklikten uzaklaştı ve dudakları üstünde kalan tadıda yalayarak Ali nin gözlerine baktı.
*
Genç adam yenilmişliğinden ilk defa memnundu. Ali nin göğsü üzerine uzandı ve yüzünü kocasının boğazının altına sakladı.
*
Ayşe kaç dakika geçtiğini bilmiyordu. Ama bacağına değen sertliğin farkındaydı. Dudaklarını yaladı ve başını kaldırarak Ali ye baktı.
"Elimde değil..."
"Hayatımda ki boşluğu doldur..."
Bu bir davetti...
Aşka davet...
Yeni bir hayata davet...
Yeni bir başlangıca davet...
Ali üstünde yatan karısını altına aldı ve dolgun bacaklarını okşayarak Ayşe nin bir bacağını havaya kaldırıp kendi bacağı üstüne koydu. Gözlerini Ayşe den hiç ayırmadı....
Elini aralarına sokmak üzereyken Ayşe onu durdurdu.
"Ben..."
"Ben ıslandım... Lütfen artık içime gir," dedi ve Ali nin içine girmesiyle başı yastığa düştü ve yüksek sesle inledi...
"Ali..."
"İçindeyim... İçimdesin... Rahatla aşkım artık gel bana," diyerek Ayşe nin içinde gidip gelmeye devam etti...
Dakikalar içinde ikiside nefes nefese ve tahatlamış bir halde yatağın ortasında uzandılar...

Tutku MahkûmuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin