Alayına Karşı

Alayına Karşı|18

Ben geldim civcivler!
Nasılız bakalım? Keyifler yerinde mi?

Bu arada Netflix Winx'i dizi haline getirmiş izledin mi bakayım? Ben bu gece başlayacağım ama aldığım duyumlar beni hayal kırıklığına uğrattı.

Allah aşkına Flora nasıl brokoli yiyerek kilo alabildi?

Neyse. Boş yapmayalım da şu bizim iki şapşik ne boklar yemiş yine onları bi okuyalım bari.

Boş bol satır arası yorum yapmayı unutmayın. Yargı Makinesi gibi her şeye yorum yapabilirsiniz ben hepsini okuyorum.

Bu arada BDR ve AA'da çok denk geldim. Sürekli birileri yorumlarda tartışıyor kavga falan ediyor. Gözünüzü seveyim yapmayın yavrularım. Vallaha çok üzülüyorum.

Ha Eğer kitapla ilgili hakaret içeren bir şeyler falan vardır o zaman başım gözüm üstüne. Dalın gençler.

Ama gerisine no!

Keyifli okumalar!!!
Sınır:380 oy 1.9K yorum

⛓🗝
Alayına Karşı|18

"Yankı kabul etti." Dedi odaya giren Onuralp ve telefonu masanın üzerine bıraktı. "O kabul etti etmesine ama, asıl sorun çete çok sıkı. Nasıl sızacak içeriye?"

"Güven Onur," dedi Denizhan. "Güven her şeyi yaptırır."

Kaşlarımı çattım. "Tecrübeye dayanarak mı söylüyorsun bunları?" Diye sordum merakla ona bakarken. Denizhan başını olumlu anlamda salladı. "Boktan edindiğim tecrübeler. Olmasalardı daha güzel olurdu hayatım." Dedi.  Meraklı bakışlarım Denizhan'ın üzerinde gezindi. Neden böyleydi? Neler yaşamıştı? Nasıl Kabus'a girmişti?

Masanın etrafında kısa bir sessizlik oldu. "Yapacak başka bir şey var mı?" Diye sordu Selen.

"Var." Bu cevabı veren Barkın'dı. Önünde büsbüyük bir kağıt vardı. Kağıdı masanın üzerine itti.

"Çetede her şey bağlantılı." Dedi Atlas. "Halka sistemi var. Bir kez giren bir daha çıkamıyor."

"Nasıl yani?" Dedim anlamaya çalışarak. Bakışlarımı kağıtta gezdirdim. Kağıtta büyük bir halka çiziliydi. Halkanın etrafında bir çok daire vardı.

"Bataklığın ilk adımı uyuşturucu." Dedi Denizhan. "Uyuştucuya mahrum bırakıyorlar bağımlıları. Tabi bağımşılar bu uyuşturuculara ulaşmak için her şeyi yapıyorlar. Eğer ellerine kız düşerse kızlara cinsel ilişki zorunluluğu koyuyorlar. Tabi kızların çoğu bunun bir seferlik olacağına inanıp kabul ediyorlar sonuç olarak tecavüze uğruyorlar ne kadar bile isteye olsa da."

Yutkundum.

"Bu uyuşturucu birinci adımdı. İkincisi de bu cinsel zorunluluk. Üçüncüsü fuhuş, Eğer uyuşturucu batağına düşen ve yine o adamlardan biriyle birlikte olma zorunluluğunda olan kızları fuhuşa sürüklüyorlar. Eğer hamile kalan varsa kızları hapsedip bebeğin doğmasını bekliyorlar. Bebek doğduğunda ise bebeği satıp kız yine fuhuşa sürükleniyor. Bu böyle dönüp duruyor ve asla bir çıkışı yok. Yani asıl olay uyuşturucu da başlıyor." Batı'nın sözlerini sindirmeye çalıştım ama mümkün değildi. Nasıl böyle bir suç örgütü olabiliyordu? Nasıl bu kadar kolay sanki bir şirket gibi takır takır işliyordu?

"Be-ben," diye mırıldandım. Denizhan kaşlarını çatıp bana baktı. "İzmir?"

Midemin bulantısıyla hızla sandalyemi ittirip ayağa kalktım ve elimi ağzıma bastırıp koşarak tuvalete ilerledim.