Benden size küçük bir moral bölümü!!!
Nasılsınız bakalım, sınavlarımız var çoğumuzun biliyorum herkes pek iyi sayılmaz ama olsun bebeklerim morallerinizi asla ve asla düşürmeyin sakın ha!
Bölümle sizi baş başa bırakıyorum. Umarım beğenirsiniz pek uzun değil ama kurmayın bana sonra.
Keyifli okumalar.
Sınır: 580 oy 3,5K yorum⛓🗝
Alayına Karşı|32"Biz çıkıyoruz İzmir!"
Selen'in aşağıdan. Bana seslendiğini duydum.
"Tamam!" Diyerek onları onaylayıp Üzerimdeki bornoza daha da sıkı sarıldım ve vücudumu kurutmaya başladım. Bu esnada aşağıdan da kapının kapanma sesi gelmişti. Kızlar çıkmış olmalıydı.
Yaklaşık iki saat sonra Denizhan beni almaya gelecekti. Biraz hızlı hareket etsem iyi olacaktı.
Davete gidiyorduk. Yankı'yı öldüren adamı öldürmeye. Mümkünse döve döve konuşturtmaya, çete hakkında bilgi toplamaya.
O çeteyi çökerteceğime ant içmiştim. Her geçen gün daha fazla kızların, geleceği çok güzel olabilecekken harcanan erkeklerin hayatının kararmasına izin dahi vermeyecektim.
Kızlar, Atlas, Barkın, Onuralp ve Batı erkenden gitmişlerdi davetin yapılacağı alana. Onlar görevli rolünü oynayacaklarken Denizhan ve ben ise adamı bulup indirme görevindeydik.
Aslında ben de bizimkilerin arasında olmak istiyordum. Kalabalık yapılan şey illegal bile olsa çok eğlenceli oluyordu. Bu bir gerçekti. Ama Denizhan Bey(!) kendisine bir partnerin lazım olduğunu söyleyip bu iş içinde beni uygun görüp büyük bir şeref vermişti.
Gerizekalı diyemiyordu seni manyak kıskanıyorum, bir adım ötemde bile olsan özlüyorum. Onun yerine 'Sen bana lazımsın sal onları.'
Maviş dana.
Lacivert iç çamaşırlarımı giyinip hızla üzerime lacivert üzerine beyaz minik puantiyeli elbiseyi geçirdim ve yandaki fermuarını çekip aynadan gözlerimi elbisenin üzerinde gezdirip gözüme bozuk gelen yerleri düzelttim. Elbise dolgun vücuduma tam oturup çok güzel durmuştu.
Dolabımdaki en kapalı elbise buydu. En azından en çok dövmelerimi gizleyebilecek olan bu elbiseydi. Dövmelerimi gizlemem gerekiyordu çünkü tanınmamam şarttı.
Denizhan'ın kendini nasıl gizleyeceğini büyük bir merakla bekliyordum.
Makyaj masama oturup ıslak saçlarımı tarayarak kurutmaya başladım.
Dün gece Ankara'dan dönüş yolunda uyuya kalmıştım. Gözlerimi araladığımda Kabus'taydım. Denizhan'ın kolları arasında uyuyordum.
Denizhan, kabustaki yatak odasının şöminesini yakmıştı. Sanki yatak küçükmüş gibi de birbirimize yapışmıştık. Denizhan bir kolunu boynumun altından geçirmiş, diğer kolunu da belime sıkıca sarmıştı. Ben ise başımı onu göğsüne yaslamış, bacağımı beline atmış ona sımsıkı sarılıp uyumuştum. O da bir bacağımı bacaklarının arasına sıkıştırmış uyuyordu. İkimizde uslu uslu uyumayı beceremiyorduk.
Şey gibi, mıknatıs. Yan yana olunca illa birbirimize yapışacaktık.
Onunla uyuduğum uykular hep çok huzurluydu bünün da aksini iddia edemezdim. Onun yanında uyurken rahattım, onun bana zarar vermeyeceğini, koruyacağına olan inancım tamdı. Belki de o yüzden bu kadar rahattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alayına Karşı
General Fiction"Unutma fırtınam," Dedi kolumdan tutup beni kendine çekerken. Dengemi kaybedip yere düşmemek için onun omuzlarına tutundum. Denizhan, elini belime yasladı. Başımı kaldırıp onun esen rüzgardan dolayı hareketlenen siyah saçlarına ardından da buz mavis...