Alayına Karşı|48

11K 1.1K 5.9K
                                    

Ben geldim asi bebekler.

Hem de peşimden bomba bir bölüm de getirdim. Tepkilerinizi o kadar çok merak ediyorum ki anlatamam.

Nasılsınız bakalım? Özlediniz mi AK tayfayı?

Bu arada yeni hikayemiz ALİCE KÖRÜLER DİYARINDA'yı hâlâ okumayan varsa, şiddetle okunmasını tavsiye ve rica ederim.

Bol bol yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın.

Keyifli okumalar
Sınır:860 Oy 5.6K yorum

🗝⛓
Alayına Karşı|48

"Sence bu pakettekiler, annemin damak zevkine uyar mıydı?"

Babam sorduğum soruyla durakladı. Önündeki fotoğrafa bir süre bakakaldı. Tepkisizdi. Ben ise ondan bir tepki bekliyordum. Tepkisi ne olurdu tahmin edemiyordum.

Bağırıp çağırabilirdi. Yani muhtemelen babam olsa karşımdaki adam bana bağırıp çağırırdı. Ama yeni yeni ortaya çıkan babamın hareketleri hal ve tavırları nasıl olurdu bilmiyordum. El kaldırmaya kalkar mıydı ki?

"Sevdiğin kadının karnında bir can var." Dedim yutkunup ondan henüz bir tepki gelmediği için konulmaya devam ettim. Canımın acısını belli etmemeye çalıştım. Babama koz vermeyecektim. "Ve uyuşturucu kullanıyor, sen ise onu gülümseyerek izliyorsun ve en acısı ne biliyor musun?"

Babam fotoğrafı eline aldı. Beni dinliyor muydu emin değildim. Fotoğrafa dalmıştı. Ya da yıllardır görmediği aşık olduğunu kadına. Bilmiyordum. Ama dalıp gitmişti işte.

"Sen anneme -Manolya anneme- hiç böyle bakmadın... Ona aşık değilsin değil mi baba?" Dedim. Babam sustu bu soruya karşılık. Sinirle güldüm. Annem bunların hiç birini haketmiyordu. Annemde, İstanbul'da bunların hiç birini haketmiyordu. İstanbul büyüdüğünde, genç bir kız olduğunda benim gibi babamızın nasıl bir insan olduğuyla yüzleştiğinde canı en az benim kadar yanacaktı. Kız kardeşim, annem benim için çok değerlilerdi. Onlara bir şey olmasına, canlarının yanmasına, üzülmelerine izin vermezdim.

"Bu uyuşturucular, bu fotoğraf." Dedi babam sert bir sesle ve gözlerime baktı. "Denizhan mı verdi bunları sana?!"

Babama göre her şeyin sorumlusu oydu ya zaten.

"Hayır." Dedim net bir şekilde. "Ben seni araştırdım. Karşıma çıkanlarda bunlar. Sıradaki araştıracağım kişi de İzel Hanım."

Yani öz annem.

"İzmir, derhal ayrılıyorsun!" Dedi gözlerime bakarak. "Derhal Denizhan'dan ayrılıyor ve Ankara'ya geliyorsun!" Fotoğrafı masaya attı. "Hayatını tehlikeye nasıl sokabilirsin sen?!" Ayağa kalkıp elini masaya vurduğunda tepkisizce onu izledim.  "O adam seni çukura atıyor farkında değil misin?! Sen nasıl bir uyuşturucu baronuyla olabilirsin!? Hiç mi geleceğini düşünmüyorsun?!"

"Evet." Dedim rahatlıkla.

Ve o an beynimde yanan ampülle durakladım. Öz annemin adı geçtiğinde neden bir an da kendimi tehlikeye atıyor oluyordum ve babam neden bir anda onun adını duyduğunda böyle patlamıştı?

Alayına KarşıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin