Alayına Karşı|38

11.2K 1.2K 5.5K
                                    

Ben geldim!

Nasılsınız aşklarım!? Keyifler nasıl?

Ramazana girdik artık, hepinizin ramazan ayı inşallah en güzel şekilde geçer ballarım benim.

Upuzun bir bölümle geldim. Oku oku bitmiyor. Normalde iki bölüme yazacağım her şeyi bu bölüme yazdım.

Umarım beğenirsiniz,
Bol bol ylum yapmayı ve özellikle de satır arası yorum yapmayı ihmal etmeyin seviyorum sizleri...

Keyifli okumalar.
Sınır: 700 Oy 5K yorum

⛓🗝
Alayına Karşı|38

Selen'den...

Ya," dedim duraklayıp ve iç çekip yatağa, İzmir'in  yanına oturdum. "Ya Ege bebeği istemezse?"

Ah gerizekalı Selen ah, bu işleri hep yapmadan önce düşünecektin. Şimdi bmyle kendi kendine paranoyak olup İzmir'e sorunca eline ne geçecek acaba?

  "İstemek zorunda," dedi İzmir gayet rahat bir şekilde.  Bazen ona fazla özeniyordum. Her güçlüğe rahatlıkla karşılık verebiliyordu çoğu zaman. Ya da mesela İzmir çok sık depresyona girmezdi. Hayatını yaşamaya odaklanırdı asla o günün geri gelmeyeceğine inanırdı içi kan ağlasa da gülebilirdi. Güçlü kardeşim benim.  

"Baba olmayı hangi adam istemezki." Diyerek konuşmaya devam ettii. "Hem evlenirsin. Babanlara bir şey söylemezsin evlendikten sonra da karnın belli olmaya başlar zaten olmaz mı?"

O kadar kolay olmuyordu işte. Yaşlı gözlerimi kırpıltırıp başımı belli belirsiz salladım. "Bilmiyorum ki." Dedim elimi karnımın üzerine koydum.

Gerçi hamile olduğumu öğrenmemden bu zamana kadar ki o kısacık sürede bile sanki yıllardır o hücrenin karnımda büyümesini bekliyormuşçasına elimi istemsizce sürekli karnıma götürüyordum ve bu biraz sinir bozucuydu çünkü henüz onu isteyip istemediğimden bile emin değildim.

Ne kadar da iğrenç bir annesin Selen. İnsan bebeğini nasıl isteyip istemeyeceğinden emin olamaz?

"Eğer olmazsa," yutkundum. "Bebeği istemezse Ege, benimle çıkacak olan tüm zorlukları geçmeyi kabul etmezse bebeği aldırmak zorunda mı kalacağım?"  Aslında bu soru İzmir'e sorduğum bir soru değildi. Bu soruyu daha çok kendime soruyordum.

İzmir, Rüya, Arya ve ben genelde zaten birbirimizi çok iyi anlardık. Bazen tabi anlamamazlıklarımızda olabiliyordu ama kardeş olmuştuk birbirimize artık.

Fakat, şimdi ebnim durumum onlardan bir tık daha farklıydı.

Karnımda minik bir şey büyüyordu. Şu an tırnağımın ucu kadar bile olmayabilirdi gerçi ama değişik bir his veryordu insana.

İzmir güldü. "Olmadı üç deli teyzesinin arasında büyür," dedi keyifle. "Ne olcak ki," omuz silkti. "Hem İstanbul'a da yakında arkadaş gerekecek."

Ah isto'da bizim bu dörtlü grubun içinde büyümüştü ve halini biliyordunuz.

Süslü, geveze, yaramaz ve çapkın bir kız çocuğuydu hatta çocuk bile değil bebek sayılırdı.

Alayına KarşıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin