Alayına Karşı|33

10.7K 1.1K 4.5K
                                    

Aman aman kim geliyor!?

Ben Geldim nasılsınız yavrular?

Duyduk ki özlenmişiz, dedik bi gelelim o zaman.

Bu arada bölümü gözümden uyku aka aka yazdım biraz fazla yazım hatası olabilir bu sırlar biraz da dikkatsizim çünkü ama düzenlemeye aldığımda hakederim artık.

Keyifli okumalar.
Sınır: 620 Oy 4.2K yorum

⛓🗝
Alayına Karşı|33

"Sorun değil, ben de kafanı boynundan ayırmaya bayılacağımı düşünüyorum." Denizhan sert bir sesle konuşup Sorgu'nun eli tenime değmeden bileğini tutup arkaya doğru çevirdi ve onu yüz üstü duvara yasladı.

Onlardan bir adım uzaklaşırken elimi kalbime koyup derin bir nefes aldım.

"Seni diri diri yakarım lan." Dedi Denizhan adamın kafasını duvara vurup. "Nerden geliyor bu cesaret puşt?! Kime dokunmaya kalkıyorsun lan sen!?"

"Gerizekalı." diye homurdandım onlara ilerleyip. Denizhan bana baktı. Gözleri bedenimde dolanıp gözlerimi buldu. İyi olup olmadığımı tartmaya çalışıyordu. Başka bir teni, tenimde hissetmekten iğrendiğimin ve beni ne kadar rahatsız ettiğini biliyordu.

"Başını boynundan ayırayım da gör sen." Dedi Denizhan sinirle tıslayarak. "Yankı'yı nasıl öldürdüğünü anlatmak ister misin bize?"

"Siz," Dedi adam duraklayıp aban ve Denizhan'a baktı. "Kabussunuz."

"Yaparız öyle şeyler." Dedim kollarımı göğsümde bağlayıp. "Korksan iyi edersin."

"Hadi hadi çıkıyoruz!" Dedi Yanımıza doğru hızlı adımlarla gelen Atlas. Denizhan adamı yaka paça tutup koridorun sonundaki kapıya ittirdi. Ben de onların önünden hızlı adımlarla ilerlemeye başladım.

"Kızlar nerede?" Dedim Atlas'a hitaben.

"Onlar çıktılar. Muhtemelen arabadalar bile."

"Gözlerini kapa lan amına koyduğum!" Dedinzhan'ın sinirli sesiyle durakladım. "O gözlerin biraz da o güzelliğin üzerinde gezinirse vururum seni."

Başımı arkaya çevirdim.

Denizhan adamın gözlerini eliyle kapatmış onu resmen sürüklüyordu. Onun bu haline göz devirip kapıyı açtım. Denizhan önümden geçip adamı kapının önünde Kabus tayfanın adamlarına teslim etti. Adamlar onu arabaya bindirirken Denizhan da kırmızı Ferrari'nin kapısını açıp gözleriyle arabayı işaret etti.

Bizimkiler öndeki büyük lüks minibüstelerdi.

İlerleyip Ferrari'nin rahat koltuğuna bıraktım kendimi. Şimdi gidip mis gibi araba dururken bizimkilerin döküldüğü arabaya binmeyecektim herhalde.

Denizhan'da yanımdaki koltuğa geçerken işin asıl tehlikeli kısmını hemen halletmemizin mutluluğunu yaşıyordum.

Kısa bir süre sonra araba çalıştı. Denizhan hızla gaza basıp bizimkileri solladı ve önden ilerlemeye başladı.

Ben de sessizce boş yolu izliyordum.

"İzmir," dedi Denizhan bakışlarım onu buldu o da kısa bir an bana bakıp yeniden önüne döndü. Dirseğini camın kenarına yaslamış eliyle de alt dudağı ile oynarken tek eliyle de direksiyonu kontrol ediyordu.

Alayına KarşıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin