Alayına Karşı|5

13.3K 1K 1K
                                    

Ben geldim !!!
Nasılsınız bakalım ?

Bu bölüm ilk sınırımızı koymaya başlıyoruz. Lütfen siz de bol bol yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın olur mu ?

Keyifli okumalar...
Sınır: 210 oy , 600 yorum

⛓🗝
Alayına Karşı|5

Uyku akan gözlerimi ovuşturup arabayı kapının önüne park ettim.

Saat sabahın altı buçuğuydu. Daha güneş bile doğmamıştı ve ben bu saate kadar uyuyamamıştım. Tüm gece o odada boş duvarı izlemiştim. Denizhan'da bir süre sessizce yanımda durduktan sonra ona gelen telefonla gitmek zorunda kalmıştı.

Denizhan tam bir delibaldı. Hem çok tatlıydı Hem de çok zehirliydi ve beni çok yoruyordu.

Arabanın kontağını kapatıp anahtarını çıkardım. Bir yandan da arabanın içinde evin anahtarını arıyordum.

Evin anahtarını da bulduğumda arabadan indim ve apartmana ilerledim.

Herkesin kendince haklı olduğu yerler vardı. Anlıyordum anlamaya çalışıyordum benim için korktuklarını da biliyordum mesela Atlas'ın bu kadar sinirlenmesi her gece başka adamların hayatını karartırken bir geve bunun kardeşi bildiği kızın başına gelmiş olmasından kaynaklanıyordu. Kendine de sinirliydi aslında. Sadece Atlas fazla fevriydi. Bi anda parlıyordu. Beni kardeşi gibi sevdiğini biliyordum ama sinirlerimi de çok bozuyordu.

Ayrıca bencil falanda değildim, onlar benim gözümden bakmadıkları için beni bencil zannediyorlardı.

Ben hâlâ iyileşememiştim ki. Psikolojim gerçekten çok kötüydü. Karanlıktan korkmaya bile başlamıştım. Ne kadar kendimi telkin etmeye çalışsam da yapamıyordum.

Halbuki ben karanlıktan asla korkmazdım. Hiç bir şeyden korkmazdım. Sadece kalbimin olur olmadık yerlerde sıkışıp beni bayıltmasından korkuyordum çünkü can yakıyordu. Kalbim sıkıştığında resmen bayılmak için dua ediyordum. Tabi ilaçlarımı düzenli kullandığım müddetçe çok sıkıntı olmuyordu.

Evin kapısını olabildiğince yavaş açıp içeriye sessizce girdim ve kapıyı kapattım.

Ses çıkarmadan ayakkabılarımı çıkarıp kenara koyduktan sonra salona ilerledim. Selen televizyonun başında elimdeki telefonla uyuyakalmıştı. Elindeki telefonu alıp kenara koydum. Ardından da burukça gülümseyip kenardaki battaniyeyi alıp Selen'in üzerini örttüm. Salondan çıktıktan sonra merdivenleri çıkıp üst kattaki Arya'nın odasına girdim. O da uyuyordu. Daha sonra da Rüya'nın odasına yöneldim.

Rüya da uyuyordu ama üstü açılmıştı. Sessizce ilerleyip üzerini örttüm. Geri çekilecekken yanında duran telefonunun ekranına elim değdi. Telefon açıldığında ekranda ise benim ismim belirdi. Beni ararken uyuyakalmıştı.

İç çekerek odadan çıkıp arkamdan kapıyı kapattım ve kendi odama yöneldim. Üzerimi değiştirip yatağa uzandım. Barkın ve Atlas ne yapıyorlardı merak ediyordum ama onları umursamamaya da çalışıyordum.

Yatağa uzanıp derin bir nefes aldım. Odam büyük sayılırdı. Duvarlar koyu lacivertken eşyalar ve mobilyalar beyazdı. Bir duvar komple Fransız cam -tavandan yere kadar cam-'dı. Camın önünde bir süredir baktığım çiçeklerim duruyordu. Sonra da yatağım bulunuyordu. Yatak başlığı duvara yaşlanmıştı ve Cam onun yan tarafında kalıyordu. Yatağımın üzerinde beyaz renk peluş yapay kürk bir örtü vardı ve üzerinde şekilli şekilli bir sürü renkli yastık bulunuyordu. Yatağın iki kenarında da komidin vardı. Yatağın karşı duvarında bir sürü büyüklü küçüklü beyaz çerçeve vardı. Çerçevelerin altında da iki tane pastel sarı renk tekli koltuk vardı. Kapının olduğu duvarda da gardırop vardı. Ve gardırobun karşısında , kapı tarafında olan komadinin yanında makyaj masası vardı. Odamın içinde küçük bir de banyo bulunuyordu.

Alayına KarşıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin