Alayına Karşı|39

11K 1.2K 5.8K
                                    

Hola aşklar!

Nasılsınız bakalım?

Size yine amma uzun bir bölümle geldim. İkidir upuzun bölümler yazıyorum çünkü kitabın asıl karmaşık kısımlarına yaklaştık sayılır ve ben acayip heyecanlıyım.

Ah bir de okuyucu sayımız biraz artsa artık...

Bol bol yorum yapmayı unutmayın. Bakın LÜTFEEEEN LÜTFEN BOOOL BOOOL DÜŞÜNCELERİNİZİ YAZIN!

Multi mediadaki şarkı (Sezen Aksu-Aşkları da vururlar) bölümün içinde geçtiği için ekledim. Çok da bölümle alakası yok aslında açıp dinlemeseniz de olur ama tavsiye ederim. Çok güzel bir şarkıdır.

Keyifli okumalar...
Sınır: 750 oy, 5K yorum

⛓🗝
Alayına Karşı|39

"Ben senin canını yaktığımı bile bile," yutkunurken dolu olan gözünden bir yaş düştü. "Ben bu vicdan azabıyla nasıl yaşayacağım güzeller güzelim?"

Yutkunup gözlerimi onun gözlerinden kaçırırdım. "Denizhan iyiyim ben yok bir şeyim," dedim gözlerimi masanın üzerindeki makyaj malzemelerinde gezdirirken ardından da kısa bir an yine ona baktım ama o ise yine o morarıklığa bakıyordu.

Üzerimdeki elbisenin askılarını öne doğru çekip en azından morluğu örtmesini sağladım. Gerçi şimdi hafiften bi göğüs dekoltem öne çıkmıştı ama bu şuanlık bir sorun değildi.

Denizhan'ın gözleri benim gözlerimi buldu. "Bak makyajımı tazelemeye çalışıyorum, az sonra gelecekler canlı yayına çağırmak için." Dedim pürüzlü sesimi düzeltmeye çalışarak. "Ağlatma beni makyajımı sıfırdan yapmakla uğraşamam."

Denizhan dediklerimi umursamayıp kollarını arkadan belim doladı sımsıkı. Önce yanağımı öpüp sonra dudaklarını boynuma bastırdı. "Özür dilerim," diye fısıldadı ve yeniden boynumu öptü. "Özür dilerim hırçın kızım."

Boynumdan derin bir iç çekti. "Denizhan," dedim bıkmışlıkla. "İyiyim çık şurdan da işimi halledeyim."

Denizhan beni ikiletmeyip kollarını belimden ayırdı. İlerleyip koltuğa uzandı yeniden ama beni izliyordu. "Ne yapabilirim?" Dedi.

Duraklayıp ona döndüm. "Ne konu da?"

"Belin," dedi sıkıntıyla. "İzmir çok kötü gözüküyor bebeğim bir şey de, yapabileceğim bir şey söyle. Nasıl alayım gönlünü?"

"Denizhan içmeseydin o zaman." Dedim sinirle.

Denizhan oflayıp saçlarını çekiştirdi. "İzmir'im benim," dedi içli içli. "Tam bir piçlik yaptım. Allah belamı versin. Ama biliyorsun güzelim," yeniden bana yaklaşıp dudaklarına omzuma bastırdı. "Benim en büyük zaafım sensin. Bilinçli bir şekilde yakar mıyım ben senin canını?"

"Denizhan, nasıl güveneyim bir daha aynısı olmayacağına?" Dedim ona bakıp. Denizhan hızla başını salladı. "Güven, çünkü bir daha kendimi kaybedecek kadar içmeyeceğim."

"Ha yani," dedim gülerek. "İçkiyi mi bırakıyorsun? Sikseler inanmam."

"Seninle karşılıklı içip kahkahalar atmadığımız müddetçe evet," dedi Denizhan. "Bırakıyorum."

Alayına KarşıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin