Alayına Karşı|24

10.8K 1K 2.6K
                                    

Ben geldim heloooo!!!
Nasılsınız yavrularım?  

Bakın sınır dolar dolmaz hemen atıyorum bölümleri gördüğünüz gibi ve sizde artık bir hakkımı verin olur mu yavrularım.

Uzatmıyorum ve sizleri bölümle baş başa bırakıyorum.

Keyifli okumalar...
Sınır:430 oy 2,3K yorum

⛓🗝
Alayına Karşı|24


"İzmir!" Denizhan'ın gür sesini duydum. "Batı kaldırın şu kutuyu! Kaldır çabuk!" Denizhan bağırarak kutuyu ittirirken bana doğru geliyordu.

Gözlerimin önünden o görüntü gitmiyordu. Vücudum hiç bir şeye tepki vermiyordu. Duyuyor ama algılayamıyordum. Beynimde onlarca ses yankılanıyordu. Kalbim sıkışıyordu.

Daha dün buradaydı. Bu koltukta oturmuştuk. Alay etmiştik birbirimizle. Kahkahalar atmıştık.

Şerefsizdi. Yavşak falandı ama...
Ama onun da hayatımda bir yeri vardı işte. Yankı'nın hayatımda bir yeri vardı. O bizimle olmalıydı şu an. Denizhan'ı kızdırmalıydı beni bıktırtmalıydı.

Ama bu eve, onun başı gelmemişti.

Allah'ım o manzara tekrar gözlerimin önünde canlandı. Kutunun içinde birikmiş kanlar.Yankı'nın...

Elimi ağzıma bastırıp yerimden kalktım ve koşarak banyoya ilerledim. Klozetin önünde çöküp midemdeki her şeyi çıkarmaya başladım. Göz yaşlarımı da durduramıyordum. Midem bu kadar şeyi kaldıramıyordu. Zaten en ufak bir şey bile mideme vururdu.

Yankı'nın kuzeni tacize uğramıştı. Yankı kuzenini çok seviyordu ve o erkek çocuğu için çabalıyordu. O pisliği bulmak ve onun gibi her türlü pisliği bu dünyadan temizlemek için çalışıyordu.

Evet erkek, çocukluğun cinsiyeti yoktu. Nasıl arkadaşlığın, dostluğun, mutluluğun, üzüntünün ve ağlamanın da cinsiyeti olmadığı gibi lanet olsun ki tacizin de cinsiyeti yoktu.

Ben zaten kabuslar görerek uyurken, karanlıktan korkarken şimdi nasıl uyuyacaktım? Uyumayı bırak nasıl gözlerimi kapayacaktım?

Bu gün hayatımızdan biri eksilmişti. Canım hiç olmadığı kadar yanıyordu. Ellerim deli gibi titriyordu. Gözyaşlarım sel misali gözlerimden akıp gidiyordu. Gidip her şeyi yakıp yıkmak istiyordum, bağırmak istiyordum ama olmuyordu. Boğazıma öyle bir taş oturmuştu ki ne nefes aldırıyordu ne konuşmama izin veriyordu.

Bizim yüzümüzdendi belki de. Belki de onu oraya atmamalıydık.

Peki ya o kutuyu açtığımda başka birinin kafasını görseydim?

Barkın, Atlas, Selen, Rüya, Onur, Batı, Arya? Onlara bir şey olursa ne yapardım ben? Biz dost gibi falan değil biz onlarla artık kardeş gibiydik. Ya onlara da bir şey olursa?

Ya Denizhan? Nasıl kaldırırdım ben bunu? Bu kadar acıyla nasıl devam edebilirdim yaşamaya?

Ben, güçlü olabilirdim. Yakıp yıkabilirdim. Bazen ağzımı bozduğum da oluyordu, adam dövdüğüm de.

Ama ben kötü değildim. Yemin ederim ben kötü değildim. Duygusaldım. Hem de görüp görebileceğiniz en duygusal insandım. Sürekli bir şeyler için yardıma koşardım birinin ayağı takılsa kendi ayağım takılmış gibi olurdum. Biri düşse onu kaldıramadan hayatıma devam etmeyi haram sayardım.

Ne kadar yara dolu, yorgun ve ilaçlara bağlı olsa da benim kalbim temizdi ya. Ben hep onu temiz tutmaya çalışmıştım. Hiç kötü düşünmemeye hiç bile isteye kötülük yapmamaya çalışmıştım.

Alayına KarşıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin