Ben geldim. Her gün geliyorum zaten, sıkılmadınız mı benden yahu?
Neyse uzatmayacağım sizi bölümle baş başa bırakıyorum ben de gideyim biraz param olmadığı halde param varmış gibi trendyolda bir şeyler favlayayım.
Keyifli okumalar...
Sınır:460 oy 2,6K Yorum⛓🗝
Alayına Karşı|26"Bunu mu arıyorsunuz?"
Denizhan gülümseyerek kucağındaki İstanbul'la beraber bize doğru gelirken benim ağladığımı görmesiyle kaşlarını çattı. Onu umursamayıp, hızla onlara doğru ilerledim ve Denizhan'ın kucağındaki İstanbul'u alıp sıkı sıkı sarıldım.
"Ne kadar korktum İstanbul." Dedim hıçkırarak ağlarken. Çimlerin üzerine oturup İstanbul'u da kucağıma oturttum."Neden ablanı korkutuyorsun bu kadar?"
"Civciv," Dedi Denizhan ve önüme çömelip saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdı. "İstanbul yere düşmüş. Dizi kanıyor."
Bakışlarım İstanbul'un üzerindeki beyaz kilotlu çorabı buldu. Evet Denizhan haklıydı, dizi kanıyordu. "Bulduğumda ağlıyordu ben sakinleştirdim biraz ama-"
"Denizhan," dedim yanaklarımı silerken.
Denizhan buz mavilerini gözlerime diktiğinde yutkundum. "Teşekkür ederim." Diye mırıldandım.
Denizhan'ın yüzünde bir tebessüm belirdi. "Görevim," Dedi. "Ekin kızlarını bulmak artık benim görevim."
Görevin değil aptal, sen bizim kahramanımızsın.
Ona gülümsedim ve yeniden İstanbul'a sarılıp onun yanağını öptüm. "Salak." Dedim sinirle. "Yok bir daha bahçe falan sana."
"A-ba!" Dedi İstanbul bana çatık kaşlarıyla bakarak. Sanki çok bir etki edebilecekmiş gibi şöyle sinirli sinirli bakmıyor muydu? Sen daha bir buçuk yaşında bebesin lan kendine gel. Senin ablan adamı tek hamlede yere seriyor kızım haberin olsun.
"Ne aba?" Dedim yine. "Nereye kayboluyorsun bacak kadar bile olmayan boyunla?! Ne kadar korktum biliyor musun?! Ya bir şey olsaydı?"
İstanbul yüzüme aval aval baktıktan sonra Denizhan'a doğru döndü. "Den-ni." Dedi ağlayarak. Denizhan İstanbul ve benim halime gülüp İstanbul'u kucağına aldı.
Ayağa kalkıp Denizhan'ın önünden ilerlemeye başladım. "Denizhan şimdi istanbul bana gelmez. Sen benimle gelsen, İstanbul'un üstünü değiştirip yarasına bakalım." Şimdi İstanbul'u Denizhan'ın kollarından alsam kıyametleri kopartacağını biliyordum. İstanbul biraz tripli bir bebekti ona kızdığım için benim kucağıma falan gelmeyeceğini biliyordum ve araları Denizhan'la çok iyi olduğu için de şu an Denizhan'ın kucağından inmek hiç mi hiç istemeyecekti.
Denizhan beni onaylayıp peşime takıldı. Apartmanın kapısını açıp onun geçmesini bekledim. O içeri geçerken ben de bakışlarımı etrafta gezdirdim.
Burhan, Onuralp, Hikmet, Batı ve Denizhan.
Siz hepiniz nasıl hemen toplanıp gelebildiniz?
Ve size kim haber verdi evde olacağımızı?
Evin kapısı açıp içeri girdim. Denizhan'da peşimden içeriye girdi.
"Evin buram buram Dalin kokuyor olması senden kaynaklı mı?" Diye sordu eğlenen bir yüz ifadesiyle. Göz devirdim. Tabiki de benden kaynaklıydı başka kimden kaynaklı olabilirdi ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alayına Karşı
Ficción General"Unutma fırtınam," Dedi kolumdan tutup beni kendine çekerken. Dengemi kaybedip yere düşmemek için onun omuzlarına tutundum. Denizhan, elini belime yasladı. Başımı kaldırıp onun esen rüzgardan dolayı hareketlenen siyah saçlarına ardından da buz mavis...