Hola senõritâ'lar!!!
Nasılız bakalım, bir nabız yoklayalım. Neler yapıyorsunuz, tatil nasıl geçiyor?
Benim bol gibi amk. Bu Ne biçim tatil tüm arkadaşlarımı falan özledim hasret çekiyorum resmen. Ayıptır söylemesi bende de İzmir'in tayfası gibi üç kız kanka var da.
Neyse bir şey daha soracağım. Kaç yaşındasınız? Merak ediyorum valla her birinizi.
Keyifli okumalar. Siz bu bölümü okurken bende gideyim biraz aşık olduğum hayatımın anlamı kadını dinleyeyim,
Sezen Aksu🥺 neyse buna kocaman bir bölüm dahi yazarım. Daha sonra konuşuruz bunu.
Sınır:410 oy, 2K yorum
⛓🗝
Alayına Karşı|21"Denizhan," Diye mırıldandım. Ondan uzaklaşıp. Onun elleri ise hâlâ belimde duruyordu. Denizhan kaşlarını çatıp yüzüme baktı. "Ne oldu?"
"Ahenk bura-"
"Deniz!" Benim konuşmama izin vermeden Ahenk kendini yeterince belli etmişti zaten. Hayır o kadar güzeldik ki Denizhan'la. Neden sürekli hayat bizi bölüyordu?
Tamam İzmir kötüyü düşünüp, kötüyü çağırma yavru kuşum. Sakin ol.
Denizhan ellerini belimden çekip yana doğru döndü ve çatık kaşlarla Ahenk'e baktı. Ahenk ise hızlı adımlarla çamura bata çıka buraya geliyordu.
"Ne yapıyorsunuz siz ikiniz?!" Dedi Ahenk sinirle eliyle evi gösterdi. "Burada ne yapıyorsunuz İzmir ve Denizhan?!"
"Sana hesap mı vereceğim ne oluyor?" Dedi Denizhan soğuk bir sesle. "Önce o sesini kıs Ahenk."
Ahenk burayı nerden biliyordu? Aklımdaki tek soru şu an buydu. Soru dolu bakışlarım Denizhan'ı buldu.
"Üste mi çıkmaya çalışıyorsun?" Dedi Ahenk gülerek. "Resmen şu kızla sarmaş dolaştın Denizhan!" Eliyle beni gösterdiğinde kaşlarımı çatıp ona doğru bir adım attım. "Şu kız?" Dedim kaşlarımı çatım. "Ne oluyor lan sana?" Sinirlerime hakim olmaya çalışıyordum ama yok, asla beceremiyordum. Zaten öfke kontrolü olmayan bir insandım üstelik bir de sabrımın sonundaydım ve her an Ahenk'i boğmaya kalkışabilirdim.
Öfke kontrol problemi sadece erkeklerde olmuyordu ya. Benim için bu büyük bir problemdi.
"İzmir geç içeri." Dedi Denizhan bana bakıp. "Git ben de geleceğim." Amacı neydi bilmiyordum ama onun dedikleri zerre kadar umurumda değildi. Yine kalbimi kırmayı başarmıştı.
Bakışlarım onu buldu. "Sen sakın konuşma." Dedim soğuk bir şekilde ve yeniden Ahenk'e baktım.
"Şu kızsın sen benim için İzmir." Dedi Ahenk meydan okurcasına. "Ne oldu, dokundu mu? Prensesimiz yoksa kendini değersiz mi hissettin?"
"Evet!" Dedim sinirle onun üzerine doğru bir adım attı. "Dokundu var mı diyeceğin? Ah ya da, sana mı sormalı, Denizhan'ı kainat güzeliyle görmek sana mı dokundu?!" Ahenk'in dumura uğramış yüzüne baktım. "Kusura bakma ben sana prenses diyemiyorum. Benim olduğum ortamda başka bir prenses olmasının mümkünatı yok."
"Ne bu özgüven?" Dedi Ahenk yüksek sesle. "Kaç erkekle sarmaş dolaşsın İzmir? Barkın, Atlas, Kutay, Denizhan? Hiç birimi yetemedi sana?!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alayına Karşı
Fiction générale"Unutma fırtınam," Dedi kolumdan tutup beni kendine çekerken. Dengemi kaybedip yere düşmemek için onun omuzlarına tutundum. Denizhan, elini belime yasladı. Başımı kaldırıp onun esen rüzgardan dolayı hareketlenen siyah saçlarına ardından da buz mavis...