Ben geldim aşklarım nasılsınız?
Bugğn bu konuşma kısmını çok uzatmayacağım direkt bölüme geçiyoruz ama siz bol booool yorum yapmayı unutmayın tamam mı?
Ha bir de şey yapanlar var, hiç bölüm hakkında yorum yapmayan ama işte random atan, emoji atan var bebeklerim bunlara lafım yok sınırı doldurmak için yapıyorsunux anlıyorum ama lütfen bölüm hakkındaki düşüncelerinizi yazın.
Keyifli okumalar...
Sınır:670 Oy 5K yorum
⛓🗝
Alayına Karşı|35"Denizhan'ın ülkenin en tehlikeli uyuşturucu baronu olduğunu biliyor muydun?" Duyduklarım beynimde defalarca kez yankılanırken elimdeki kitap kayıp yere düştü. beynim tüm işlevini yitişmiş gibiydi.
Yalandan kahkaha attım. "Karahan bok gibi şakalar yapıyorsun." Dedim ve yere düşen kitabı alıp yeniden yerimde yaylandım.
Karahan'ın yüzündeki ciddi ifade silinmedi. "Ben de çok isterdim şaka demeyi İzmir," dedi Karahan göz devirerek. "Ama gerçek. Denizhan bu işi yapıyor."
"Bak koçum," dedim gülerek. "Bunun olma ihtimali uzayda yok öyle söyleyeyim sana."
"Ona gerçekten bu kadar güveniyor musun?" Bıkkınlıkla Karahan'a bakıp daha ne kadar saçmalayabileceğini merakla bekledim.
"Denizhan'ın senden gizlediği şeyleri bile bile ona bu kadar güvenebiliyor musun gerçekten?"dedi.
Denizhan'a tek bir konu da güveniyordum. O da bana olan korumacılığıydı. Yoksa ona güven duymamı sağlayacak hiç bir şey yoktu ortada.
"Sa-saçmalama," Dedim kendimi topalarlamaya çalışıp yerimde doğruldum. Karahan'ın her dediğine inanacak da değildim ya. "Denizhan'ı öldürsen, Denizhan yine bunu yapmaz." Dedim kendimden emin bir şekilde.
Yapmazdı. Denizhan bunu yapmazdı. Eğer bunu yapıyorsa Kabus'ta çalışmasının hiç bir anlamı yoktu ki. Hatta Kabus'un onun peşine düşmesi gerekiyordu.
Yok yok, aşık olduğum adamı bunu yapmayacağını bilecek kadar tanıyordum.
"Yapar." Dedi Karahan en az benim kadar kendinden emin bir şekilde. Yeniden konuşmaya başladı ve beni mahvetti. "Denizhan bunu yapar. Abisiyim onun ve senin ona olan aşkının gün geçtikçe büyüdüğünün farkındayım ve senin de bir şeylerin farkına varman gerekiyor artık, İzmir."
"Yalan söylüyorsun Karahan." Dedim yerimden kalkarken. "Denizhan yapmaz bunu! Bunu yapsa Kabus'ta çalışmaz!"
Denizhan...ülkenin en tehlikeli uyuşturucu baronu.
Yok, olamazdı. Denizhan bu kadar şerefsiz olamazdı. Bu denli büyük bir iğrençlik yapamazdı. Bile bile kimseyi zehirlemezdi üstüne üstlük biz bu zehiri silmeye çalışırken Denizhan da üstelik bunu yapmak için bizimle çalışıyordu. Biz adeletsiz ve illegal bir şekilde adaleti sağlamaya çalışıyorken Denizhan bizi arkamızdan vurmazdı. İhanet etmezdi.
Ve o an aklıma bir şey dank etti.
Yankı'nın Kabus'a getirdiği uyuşturucular....
O uyuşturucuların ne olduğunu sadece koklayarak anlamıştı. Bu ne demek oluyordu o zaman? Uyuşturucuları bu denli iyi tanıyorsa...
Allah'ım hayır...lütfen bu olmasın. Bu kadar kötü olamaz.
Allah'ım...onu unutmaya, bir anda hayatımdan silmeye hazır değilim...
"Peki sen bunu bana neden şimdi söylüyorsun?" Dedim şüpheyle Karahan'a bakarken. Bir an önce gidip Denizhan'la konuşmam gerekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alayına Karşı
General Fiction"Unutma fırtınam," Dedi kolumdan tutup beni kendine çekerken. Dengemi kaybedip yere düşmemek için onun omuzlarına tutundum. Denizhan, elini belime yasladı. Başımı kaldırıp onun esen rüzgardan dolayı hareketlenen siyah saçlarına ardından da buz mavis...