Multimedia- Ada'nın partide giydiği elbise
Beni Kuralsızların yanına götürecek.
Acaba tarzımı falan mı beğenmiyo?
Kadınsı...
Neyim ben!!! Küçük erkek çocuğu mu?Aklımdan bu cümleleri geçirirken araba ani bir frenle sarsıldı ve öne doğru fırlamama neden oldu.
Kafamı torpidoya çaktığımda etrafa kötü bi ses yayıldı.Lanet olsun!!! Yine başlıyoruz."Hadi bakalım küçük kız...
Kemerini çıkar ve in arabadan."dedikten sonra bana doğru dönüp sahte bir gülüş yaptı."Küçük kızzz. Bana böyle hitap etmeye devam edersen bende sana Kuralsız derim Mert!"
Bakışları ansızın bir kaya gibi sertleşti. Kaşlarını çattı ve "Küçük kız Kuralsız'ı tehdit ediyo demek."dedi.
Ona dil çıkardığımda mermer beyazı dişleri ortaya çıkarıp, güzel gözlerinin ince bir çizgi olmasını sağlayarak bana güldü. Ah o gamzeler...
Tekrar ciddileşip"Küçük kız başına gelebileceklerden habersiz anlaşılan..."dedi.
Ona cevap verme ihtiyacı hissetmemiştim. Bu nedenle arabanın kapısını açıp dışarı çıktım.
Arkama bile bakmadan AVM'nin döner kapısından içeri geçtim."Gel,şu mağazaya girelim."dedi Kuralsız işaret parmağıyla bir mağazayı göstererek.
"Ama o mağaza çok pahalıdır."
"Takma kafanaa, ben ödüyorum."
"Aaaa şey, teşekkür ederim."dedim ona elimden gelen en sevimli gülüşümle.
Kolumdan sıkıca tuttu ve beni sürüklercesine mağazanın girişine doğru çekti.
Mağazadan içeri girdiğimizde gözlerimi o muhteşem elbiselerden almakta zorlandım. Ağzım bir karış açık, aptal aptal elbiselere bakarken Mert beni rüyadan uyandırmak istercesine sarstı.
"Kendinde misin uykucu?""Aa ben evett,"
Ağzımdan yarım yamalak çıkan kelimeler onu güldürmeyi, dudaklarının muhteşem açılarla kıvrılmasını sağladı.
"Tamam, bu kadar bakmak yeter."dedi ve elbise reyonlarından birine doğru yöneldi.Ürkek adımlarla Mert'in yanına gittim ve"Mert, bu elbiselerin hepsi gerçekten çok güzel. Ama ..."
"Ama ne?" dedi elbiseleri karıştırırken.
"Ama ben bunların içinde rahat edemem.Bunların hiçbiri benim tarzım değil."
"Tarzının ne olduğu gayet kolay belli oluyor."dedi gözleri üstümdekileri süzerken."Ama şu an sen benim kızımsın, benim partime benimle geliyosun ve benim istediklerimi giymelisin."
Gözlerimi devirdim.
"Hah bak işte bu güzel. Tamam, al ve bunu dene."dedi ve elime tüllü siyah, straplez mini bir elbise verdi.
"Saçmalamaaa, ben bunu giyemem."diye carladım.
Parmaklarını yavaşça çeneme doğru götürdü.Çenemden tutarak gözlerine bakmam için başımı yukarı kaldırdı.
Dudaklarını neredeyse kulaklarımla birleştirmişti.Nefesini yüzümde hissedebiliyordum."Sen ben ne istersem onu giyersin.Çünkü sen benim kızımsın...
İyice anladın mı küçük kız"Başımı onaylarcasına yukarı aşağı salladım. Sözcükleri ondan birazcık korkmama neden olmuştu.
Elinde tuttuğu mini elbiseyi ışık hızıyla kaparak aldım ve kabinlerin yerini sormak için görevliye doğru ilerledim."Pardon, kabinler nerede acaba."
"İleride solda hanımefendi."
"Tamamm, teşekkürler."dedim gözlerimi ilerideki kabinlere dikerek.
Elbiseyi giydikten sonra nasıl göründüğümü merak ettim ve kabinden çıkarak aynaya yöneldim.
Aynadaki yansımam...
Ah o elbise ve onunla bütünleşmiş bedenim...
Bu bu bu çok güzel.Aman tanrım. dedi içsesim.Ben aynadaki yansımama bakakalmışken aynada, arkamda beni süzen Mert'i gördüm. Arkamı döndüm ve
"Iııı, bu elbise bana hiç yakışmadı. Hem baksana oğlan çocuğu gibiyim.
Bi kere göğüslerim küçük bu elbiseyi kaldırmadı.
Olmadı bu bana yaaa, olmadı işte.
Hem..."Ben cümlemi tamamlayamadan parmaklarını dudaklarıma götürdü ve susmam için bastırdı.
"Şşşşşşşşşşş"dedi ve bana daha iyi bakabilmek için bir iki adım geriledi.
"Çok güzelll, hayatım boyunca gördüğüm en güzel şeysin."dedi gözleri beni baştan aşağı süzerken.
"Bu, bu elbise bana hiç yakışmadı ama, en iyisi bunu çıkarıyım."
"Hayır, bunu alıyoruz, kabine gir, kıyafetini çıkar ve bana uzat. Sen üstünü değiştirirken ben elbiseyi alırım. Tamam?."
"Tamam..."
Kabine girdim ve elbiseyi çıkarmak için arkadaki fermuarına uzandım. Fermuarı yavaşça aşağı doğru indirmeye çalıştım.
Fakat fermuar isyan halinde açılmamak için direniyodu.
Ondan sonra ki birkaç denememde başarısız olduktan sonra Mert'e seslendim.
"Meeerttt, orda mısın?""Evet, çabuk ol uykucu!"
"Şeyyy, sanırım bi problemim var.
Elbisenin fermuarı açılmıyo.
Gelip fermuarı açar mısın?"dedim."Aaaa, peki kapıyı aç, geliyorum."
Kabinin kilit sesi geldikten sonra kapıyı açtım. Mert kabinin içine girdiğinde içerde o kadar dar bir alan bırakmıştı ki...
Hareket etmekte zorlandım.
Fermuarımı açması için sırtımı ona doğru döndüm.Elleri fermuara uzandı ve sıcak ellerinin dokunuşlarını hafif nemli tenimde hissettim.
Parmakları fermuarı ustaca açtıktan sonra, yavaşça elbiseyi vücudumdan indirdi.
Karnımda sıcak dokunuşlarını hissettikten sonra dudaklarını boynumda gezdirdi.
"Çok güzelsin küçük kız...
Çok güzellll!"yazar: elenaor1
instagram: iremtpuz
snapchat: iremtpuz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURALSIZ
JugendliteraturAda, 18'ine gireceği gün anne ve babasının ölümüyle sarsılır. Ailesinin ölümü üzerine hayatta kalan tek akrabası olan amcası, onu İstanbul'a götürür. Ada, artık hiç bilmediği yeni bir şehirdedir ve yapayalnızdır. Onu karanlığın pençesinden kurtaran...