Resim sınıfından çıktım ve kendi sınıfıma
doğru yürümeye başladım. Koridorda kızların gözlerini benim üzerimde hissetmiştim. Onların hayallerini yıkan bir kızdım ve sanırım bundan zevk almam sadist ruhuma işaretti.Sınıfın kapısından geçmemle birlikte Kuralsız'ı gördüm. Artık paylaştığımız fakat okula gelmediğimi için genelde paylaşmadığımız sıramıza yayılmıştı ve sigara içiyordu. Sigara içmesine sinirlenmiştim, yanına gittim ve
"Ne halt ettiğini sanıyorsun sen?"dedim sinirli bir şekilde."Bu okulda sigaranın yasak olduğunu söylemediler mi? Gerçi her okulda yasak!!!"
Gözlerini bana doğru çevirdiğinde kan çanağı gözlerini ve sinirden deliye dönmüş suratını gördüm. Bunlar tehlikenin habercisi olduğundan tekrardan bir şeyler söylemek için açtığım ağzımı kapatmak durumunda kaldım.
Ayağa kalktı ve sigarasını sınıf masasının üstüne bastırdı. Sigaradan çıkan ses...
Ondan biraz korkmuştum açıkçası.
Eli bana doğru yöneldi ve çenemi tuttu. Parmaklarıyla çenemi okşarken ağzından şu sözcükler döküldü:
"Asıl sen onun sınıfında ne halt ettiğini sanıyorsun !!!""Me...Mert be...benim haberim yoktu yani..."
Parmaklarını dudaklarıma kaydırdı ve susmam için bastırdı. Ardından dudaklarını kulağıma yaklaştırdı ve
"Şşşşşşş, tablonu ona hediye ederkende mi haberin yoktu?"Son cümlesinden sonra boğazım düğümlenmişti ve nefes almakta zorlanıyordum. Cevap verebilmek için ağzımı açtım fakat konuşamamıştım.
"Onun amacının ne olduğunu bilmiyorsun?"diye bağırdı.
Gözlerimden yaşların süzülmesine engel olamamıştım.
Lanet olsun, neden ağlıyorum ben!Beni kolumdan sıkıca kavradı ve
"Bir daha onunla konuşmayacaksın, hatta yüzüne bile bakmanı istemiyorum. Anladın mı beni?"Kolumu sıktığı için canım acıyordu. Kavradığı kolumu elinden kurtardım ve gözlerimden süzülen birkaç damla yaşı sildim. Derin bir nefes alıp kendimi topladım ve sınıfın ortasında bağırarak
"Sana ne Mert, sen benim neyimsin ki?
Haaaa, söylesene neyimsin? Sevgilim mi, arkadaşım mı, yoksa babam mı?
Ben söyliyim mi ?
Tamam söyliyim. Sen benim hiçbir şeyim değilsin.
Hiçbir şeyim!!!"dedim.Bütün sınıfın bize baktığına dair garanti verebilirdim. O an Mert dahil herkes susmuş ve bize odaklanmıştı.
Ondan kurtardığım kolumu tekrar kavramış ve beni arkasından sürüklüyordu. Çok hızlı yürüyordu ve onun uzun bacaklarıyla attığı adımlara yetişmekte zorlanıyordum.
Sınıftan çıktıktan sonra beni kolumdan tutup koridorun duvarına yasladı.
Ve sonra büyük bir ıslık çaldı."Heyyyyy, beni dinleyin millet!!!"
Koridorda herkes o an Mert'e odaklanmış durumdaydı. Beni farkettiklerini pek sanmıyordum.
Parmağını bana doğru uzattı ve
"Şu kızı görüyor musunuz?"dedi.Bütün bakışlar şimdi benim üstüme toplanmıştı ve Mert konuşmaya başladı.
"Bu kız...
Bu kız artık benim kızım!!! Sadece benim...
Ona yaklaşan ve kılına zarar veren karşısında beni bulur ve o karşılaşmanın sonu onun için pek de iyi olmayabilir."dedi ve sırıttı.
Bu gülüş diğerlerinden farklıydı. Tehlike sinyalleri veren bir gülüş...Ardından ekledi.
"Beni iyice anladınız mı? Eğer anlamadıysanız sizin o kalın kafanıza iyice sokmasını bilirim!!!"Bunları söylerken fazlasıyla sinirliydi ve o an bize bakan herkes sus pus olmuştu.
Elimi tuttu ve beni tekrar sınıfa doğru çekmeye başladı. Sınıfa girdikten sonra elimi bıraktı ve kendininkini havaya kaldırdı.
"Herkes dışarı !!!"diye bağırdı.İnsanlar şaşırmıştı.
İçerde bulunan herkes Kuralsız'ın emriyle dışarı çıktıktan sonra sınıf kapısını sertçe kapattı. Sert çarpılma sesiyle birlikte olduğum yerde irkildim.
Bana doğru yaklaştı ve omuzlarımdan tuttu. Beni sertçe sarstı ve
"Seni kimseyle paylaşamam Ada, beni anlıyor musun?"Hiç bir şey söylemedim. Sadece ağlamaya devam ediyordum.
"Ve eğer bunun için sevgilin olmam gerekiyorsa..."
Gözlerinin içine baktım ve
"Ne yani! Bi sor bakalım ben seninle sevgili olmak istiyor muyum? Kendi isteklerinden başka kimseyi umursadığın falan yok Mert!"dedim."Ne yapmamı istiyosun Ada? Ben böyleyim işte. Kuralsızım. Başından beri!!!"
Bakışlarımı ondan kaçırdım ve başımı önüme eğerek "Biliyorum!!!"dedim.
Çenemi tuttu ve ona bakmam için başımı yukarı kaldırdı.
Ağlıyordum. Kendime engel olamıyordum. Sadece ağlıyordum.
Dudaklarını kulağıma doğru yaklaştırdı ve fısıldadı.
"Seni seviyorum küçük kız."Yaşlı gözlerim buz mavisi gözlerine kaydı. Gözlerine bakınca sonsuza dek ona bağlandığımı hissettim. Dudaklarımı araladım ve "Seni seviyorum KURALSIZ." dedim.
Parmaklarıyla yavaşça ıslanan yanaklarımı sildi. Ardından alnını alnıma değdirdi ve "Sşşşşşş, ağlama. Sen artık benim kızımsın ve ağlamana izin veremem."
Beni kendine çekti ve kalın büyük duvarlarının içine aldı. Dört yanımı sarmış duvarları bana uzun zamandan sonra ilk defa hissettiğim bir duyguyu vermişti.
Güveni...
Babamın yanındayken hissettiğim güveni şimdi onun kanatları altında hissediyordum.*****************************************
![](https://img.wattpad.com/cover/98450054-288-k267978.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURALSIZ
Novela JuvenilAda, 18'ine gireceği gün anne ve babasının ölümüyle sarsılır. Ailesinin ölümü üzerine hayatta kalan tek akrabası olan amcası, onu İstanbul'a götürür. Ada, artık hiç bilmediği yeni bir şehirdedir ve yapayalnızdır. Onu karanlığın pençesinden kurtaran...