41.BÖLÜM:"Küçük kızın kuralları"

83.5K 3.3K 225
                                    



Ertesi sabah uyandığımda yanı başımda küçük bir not bulmuştum. Ondan gelmişti, yabancıdan.Dün geceki konuşmamızın ardından haber vermekte gecikmemişti anlaşılan.
Notta şöyle yazıyordu:

Sevgili Ortak,
Günaydın ve umarım dün geceki nahoş konuşmamız hala belleğinde bir yerlerdedir. Rüya olduğunu veya halüsinasyon gördüğünü sanmanı istemem.
Her neyse, şunu söylemek isterim ki bugün büyük karşılaşma var. Saat 12:00'de seni evinin biraz ilerisindeki duraktan alıcam. Arabada detayları konuşuruz. Ha bir de, lütfen üstüne güzel bir şeyler giy.
Görüşürüz sevgili ortak.

Not, bir an durup ben acaba kafayımı yiyorum diye düşünmeme sebep olmuştu. Olaylar öylesine hızlı gelişiyordu ki , bu akış karşısında şaşkına düşüyordum.

Nota gelince, ilk olarak benden evimin az ilerisindeki durakta beklememi istemişti. Bu isteği muhtemelen ev halkının yabancı bir adamın arabasına bindiğimi görmemeleri için bir tedbirdi. İkinci olarak, üstüme güzel bir şeyler giymemi istemişti. Muhtemelen "seksi" demek istiyordu. Fakat Mert'in böyle şeylerle kandırılamayacak bir erkek olduğunu bilmiyordu.

Hazırlanmak için yataktan kalktım ve banyoya gittim. Saat daha ondu yani duş almak için vaktim vardı. Bir dakika kadar suyu istediğim sıcaklığa kavuşturmak için muslukla oynadıktan sonra ılık suyun altına girdim.
Duştan çıktıktan sonra dolabıma doğru yöneldim ve elimi kotlarımın arasına attım. Elime mini, kot bir etek geldi ve bu etek amcamın bana aldığı kıyafetlerdendi. Bu zamana dek onu bir kez olsun giymemiştim. Eteği uzunca bir süre süzdükten sonra giymeye karar verdim ve yatağımın üzerine fırlattım. Üstüne giyecek bir şeyler bulmak için tekrar dolaba yöneldim ve elime geçen beyaz ince gömleğe zafer edasıyla baktım.
Tamam, artık kıyafetlerimi bulduğuma göre sıra saçlarımı yapmaya gelmişti. Banyoya gittim ve başımdaki havluyu açıp uzun saçlarımı kurutmaya başladım. Kuruttuktan sonra ise onları taradım ve artık düzleştirilmeye hazırlardı. Düzleştiricimi alıp optimum sıcaklığa ayarladıktan sonra işimi bitirmem yaklaşık on dakikamı almıştı.
Banyodan çıktıktan sonra kıyafetlerimi üstüme geçirdim ve makyaj masama doğru yöneldim. Üstüne göz attığımda masam neredeyse hiç kullanmadığım makyaj malzemeleriyle doluydu ki sanırım bugün onları kullanıcaktım.
Gözüme ilişen ilk şey, Eylül'ün bana doğum günümde aldığı ve daha ambalajından çıkarmamış olduğum kırmızı rujdu. Ona doğru uzandım ve paketini açmaya başladım.
Ruju dudaklarıma sürdüğümde aynadaki yansımam şey gibiydi... bir kadın gibi.

Bütün görüntüme bakmak için ayağa kalktım ve boy aynama doğru yürüdüm. Aynadaki kadını gördüğümdeyse yanaklarımın kızarmasına engel olamadım. O insan, ordaki insan ben miydim? Sanki büyümüştüm ve güzel bir kadına dönüşmüştüm. Ama aynadaki bende tek bir şey eksikti. Topuklu ayakkabılar...
Yine amcamın aldığı ayakkabılardan tek bant, kalın topuklu kırmızı bir ayakkabıyı bulduğum gibi ayağıma geçirmiştim ve artık hazırdım. Telefonumun saatine baktım ve sadece yirmi dakikam kaldığını görünce alelacele kendimi odadan dışarı attım ve durağa doğru yürümeye başladım.

Durağa vardım, yaklaşık beş dakika bekledikten sonra siyah büyük bir araba durağa yaklaştı ve tam önümde durdu. Arabanın arka kapısı açıldı ve dün geceki adam binmem için işaret etti.
Arabaya binerken beni gören birileri var mı diye etrafıma bakındım ve aracın içine bindiğimde kapıyı sertçe arkamdan kapattım.

"Nasılsın ortak?"
Dün geceki yabancı bana elini uzatmış gülümsüyordu. Elini sıkmadan önce adını sorma gafletinde bulundum.
"Üzgünüm ama daha senin adını bile bilmiyorum. Sana nasıl güvenebilirim ki ?"

KURALSIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin