Elenor zarif elini ağzının üstüne örterek kızgın ve utanmış gözlerini Bella'nın gözlerine dikti. Bella o bakışların onu öldürebileceğini düşündü, engel olamadığı gülümsemesi tüm yüzüne yayıldı.
Çok mu utandın seni pis fahişe!
"Yanılıyor olmalısınız leydi Bella, hiçbir şey yemedim ve dişlerimde bir şey kalmış olamaz!"
Bella elini karnı üzerine koyarak avluyu aydınlatan meşaleleri titreten bir kahkala attı ve ateş saçan gözlerini Elenor'a çevirdi.
"Az önce kocamı yiyordunuz leydim sanırım dişlerinizin arasında gördüğüm şey Eric'in bir parçasıydı!" dediğinde herkesi şaşırttığının farkında değildi ama ayakta durmuş ona tutku dolu gözlerle bakan kocasının da kahkaha atmaya başlaması üzerine herkes derin bir nefes aldı. Kimse Eric gibi gülmeye cesaret edememişti ama eteklerini tutup Quer topraklarını sonsuza kadar terk eden leydi Elenor'un arkasından insanlar kendi arasında gülüşmeye ve Bella'nın cesaretinden övgüyle söz etmeye başlamışlardı.
Eric yanından koşarak uzaklaşan kadının arkasından gülmeye devam etti. Kendisini durduramıyor ve evlendiği kadının gerçek bir ateş parçasına dönüşmesini heyecanla izliyordu. Her geçen gün onu şaşırtıp kendisine bağlayan Bella'ya dur diyemiyordu. Ne ondan uzak durmak ne de ona yakın olmak Eric'in duygularını dizginlemesine yardımcı oluyordu.
"O ağzını hemen kapat Eric!"
Eric duyduğu tanıdık sese doğru hızla döndüğünde elinde duran bardağı yere düşürmüş ve bir kez daha herkesin dikkatini çekmeyi başarmıştı. Eider'e gönderdiği süprizler için lanetler yağdırarak elini Harold'a uzattı.
"Topraklarıma gelerek beni ne kadar mutlu ettiğinizi bilemezsiniz lordum," dedi ve Harold'a doğru eğildiğinde asıl demek istediği şeyi genç adamın kulağına fısıldadı.
"Ne işiniz var burada?"
"Emir büyük yerdendi Eric! Seni yalnız bırakamazdım!"
"Bari bu kadar kalabalık gelmeseydiniz!"
"Julie'yı yalnız bırakıp bir kez daha tehlikeye atamazdım."
Eric Harold'dan uzaklaşarak Julie, Ian ve Heyalof'a da selam verdi. Onları eğlenen insanların içine katmak için uğraşırken, onlara doğru gelen fırtınayı fark ederek gözlerini Bella'ya çevirdi ve güzel karısının kralla yüzleşmek için önüne geçmesiyle aynı gece ikinci kez şaşırarak gülümsedi.
Beni seviyor!
Bunu anladığın için seni alkışlamalı mıyım İngiliz?
Bella elini kralına doğru uzattığında Eric Bella'nın dışarı çıkmak için bağıran göğüslerine bakakaldı. Ve kralında aynı yöne bakarak nefessiz kalması üzerine kadınların onları her şeyleriyle yıkabileceklerine bir kez daha inandı. Kral Bella'nın büyüsünden çabuk kurtulmuş ve ilgisini başka yöne çevirmiş olsa da Eric aynı şeyi yapamadı ve elini ördüğü saçı üzerinde gezdirdi. Gülümsemeye çalışarak konuklarına yöneldi. Onu biri boğuyormuş gibi gülümsediğinin farkında olmadan sıkıntıyla olduğu yerde eline kolunu nereye koyacağını bilemeyerek huzursuzca kıpırdanıyordu. Bir kez daha Bella'ya bakmak istemedi çünkü o an ne kendisine ne de nereye koyacağına karar veremediği ellerine hiç ama hiç güvenmiyordu.
"Leydim..."
"Misafirlerimizle beraber bizde yanınıza gelmek üzereydik kralım."
"Eminim öyledir leydim," diyerek Kral Bella'yı geride bırakarak Harold'ın burnunun dibine kadar sokuldu. Harold onun yakınlığından rahatsız olsa da duruşunu bozmadı ve burnunun dibinde duran sineğe elinin tersiyle vurmak istedi. Kralı bir sinek kadar küçük ve mide bulandırıcı bulduğunu herkes çok iyi biliyordu ve buna rağmen krala sadık olması herkesi şaşırtan bir diğer konuydu. Huzuru ve barışı arayan bir lord olarak burnunun ucunda duran adama kibirli gülümseyişle bakmayı sürdürdü.
"Burnuma pis kokular geliyor lordum!"
Harold ona yıkanması gerektiğini söyleyecekken Julie'nın uyaran bakışlarıyla sakinleşti ve kraldan bir adım uzaklaşarak nefes alabileceği bir noktaya çekildi. Huzur kraldan uzakta olmakta gizliydi.
"Sizinle derhal konuşmamız gerekiyor kralım!"
"Bana kralım derken yüzünün aldığı ifadeyi bir kez olsun görmeni isterdim Harold," diyerek kralın sessiz uyarışının ardından Harold onu takip etmesi gerektiğini bilerek adımlarını sıklaştırdı. Geride Julie'yı bırakmak içinden gelmese de ona döndüğünde karısının çoktan Heyalof'a ve Ian'a emirler yağdırışını ve Bella'nın yanına gidişini izledi.
İşte benim leydim!
b-˽^�I�
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hadi Kalbim Yeniden Sev (İngiliz Çiçekleri 2. Kitap) *Tamamlandı*
Historical FictionYaralı bir adam... Güçlü bir adamın yardımına ihtiyacı olan bir leydi... *** Leydi Bella babasından kalan toprakları korumak ve kendisini güvende hissetmek istiyordu ama bunun için yenilmez bir savaşçıya ihtiyacı vardı. *** E...