"Sen beni öptüğünde ne hissediyorsun Eric?"
"Öldüğümü..."
Vücudundan tüm kanı çekilmiş gibiydi, bu sefer ölen Bella'ydı. Onun öpüşüne dayanamayıp öldüğünü söyleyen adamın canını alan sözlerinden sonra ölen şimdi oydu. Sustu gözlerini kapadı ve yanaklarından süzülüp saçlarına karışan yaşlara aldırış etmeden toprağın onu kendisine katmasını bekledi.
Eric onun üzüntüyle sarsılışını izledi. Onu daha ne kadar üzebilirdi? Bella onu gerçekten seviyordu, ona dokunmak için can atan bir kalbi ve bedeni vardı Eric'se bunları mahvetmek için elinden geleni yapan ruhsuz bir adamdı. Başını iki yana sallayarak kendisine kızmaya son verdi. Ona söylemek istedikleri tek kelimeyle sınırlı değildi ve bu sefer Bella'ya içinde karşı koyamadığı aşkıyla dokunan o olacaktı.
"Seni her öptüğümde ölüyorum ve usulca senin cennetine giriyorum, herkesin siyah beyaz dediği aşk seninle renkleniyor benim dünyamda... Senin dudaklarında ölmek, yeniden doğmak için attığım ilk adım oluyor Bella... Senin gözlerinle görüyor, senin dudaklarınla sesleniyorum herkese, senin sıcaklığında ısınıyor, senin aşkınla can buluyorum..." dedi Eric içindeki âşık adamı serbest bırakarak. Bella'nın yanaklarından süzülen yaşları izlemeye dayanamıyordu, onu ağlatmayacağına dair kendisine verdiği sözü hatırladı. Dudaklarını sıcak ve tuzlu damlaların üzerine kondurdu. Onları durdurmaya çalıştı. İmkânsız bir çabanın telaşıyla yakaladı her bir taneyi ve hiç bıkmadan öpücüklere boğdu sevdiği güzel yüzü.
Bella onun sözleri ve dudaklarının masum dokunuşlarıyla paramparça olan ruhunu toparlamak için derin bir iç çekti.
"Beni sevdiğini ne zaman kabul edeceksin Eric," dedi Bella ıslak gözlerini kırpıştırırken, dirseklerini yere dayadı ve yanaklarını bir kedi gibi Eric'in sakallı yanaklarına sürmeye başladı. Ona sokulmak kokusunu içine çekip gerçekliğine inanmak için yaptığı masumca bir hareketti bu.
"Seni seviyorum Bella ama bunu kabullenmek ve kendime itiraf etmek zamanımı aldı," dedi Eric kısık sesiyle özür diler gibi ama Bella onun her konuda dürüst olmasına alışmıştı ve bu onda sevdiği en önemli özelliklerden biriydi zaten.
Bella Eric'in çenesini öperek kollarını boynuna doladı ve öylece kaldı. Eric çenesindeki çukura saklanan dudakların ve boynuna sarılan kolların sıcaklığıyla kendisini ilk defa güvende hissetti.
"Eric..."
Eric çenesinden ayrılan dudakların gitmesine engel olmak için büyük elini Bella'nın yanağına koydu ve güzel karısını kendisine yakın tuttu.
"Benden uzaklaşma Bella," dedi ve utanarak bakışlarını başka tarafa çevirdi.
Bella gülümseyerek yanağını tutan büyük eli öptü ve yanağını o ele bastırdı. Kalbi bu sefer sevgiyle çırpınıyordu ve bu Eric'e duyduğu arzuya eşti. Kalbinin bu kadarına dayanabileceğini hiç düşünmemişti.
"Seni seviyorum," dedi Bella kollarını Eric'in boynundan çekerek yanaklarını avuçları içine aldı ve genç adamın başını kendisine çevirdi. Eric'de onun yanaklarını avuçları içine alarak genç kadını kucağına çekti ve ikisi de sabahın tüm güzellikleri ortaya çıkardığı vakitte aşklarına kucak açtılar. Alınları birbirine dayanmış yanakları elleriyle sarmalanmıştı.
"Seni bırakmak istemiyorum ama gitmek zorundayız Bella," dedi Eric onun sevgiyle yüzünde dolaşan ellerini durdururken, Bella o anın bozulmasını istemese de onun haklı olduğunu biliyordu. Eric'in onu ayağa kaldırmasına müsaade etti ve elini tutan sıcak elin yönlendirmesiyle yürümeye başladı. Nereye gittiklerini bilmiyordu ama Eric'le cehenneme dahi gidebileceğini çok iyi biliyordu.
"Eric..."
"Söyle Bella," dedi Eric hızla yürümeye devam ederken.
"Senin karın olmak istiyorum," dedi utanarak ve tosladığı iri beden Eric'in şaşırmış olduğunu gösteriyordu.
"Sen zaten benim karımsın Bella," dedi Eric arkasında duran kadına ama Bella'nın ne demek istediğini anlayarak gülümsemeye başlamıştı. Onu zorlamak ve Bella'yı utandırmak istiyordu. Onun yanaklarında gördüğü hafif kırmızılık hayatında gördüğü en güzel manzaralardan biriydi.
"Ne demek istediğimi çok iyi biliyorsun Eric!"
"Hayır, Bella bilmiyorum," dedi Eric dudaklarını ısırıp gülüşünü engelledi.
"O odaya gelecek ve yatağıma gireceksin Eric!"
Eric kahkaha atmış ve hızla geriye dönüp Bella'nın dudaklarını aşkla öpmüştü. Bella ne olduğunu anlamadan onun öpüşüyle sarsılmış ve onu bırakışıyla yarım kalmıştı.
"Ufak bir öpücükle bile kızarırken bu kadar cesurca cümleler kurman beni çok şaşırtıyor ," dedi Eric ve tekrar Bella'nın elini tutarak genç kadını çekiştirmeye başladı.
"Ah... Beni utandırmaktan zevk alıyorsun değil mi?"
"Sana dair her şeyden zevk alıyorum."
En büyük zevkin senin gözlerine bakabilmek olduğunu keşke görebilseydin aşk kuşu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hadi Kalbim Yeniden Sev (İngiliz Çiçekleri 2. Kitap) *Tamamlandı*
Historical FictionYaralı bir adam... Güçlü bir adamın yardımına ihtiyacı olan bir leydi... *** Leydi Bella babasından kalan toprakları korumak ve kendisini güvende hissetmek istiyordu ama bunun için yenilmez bir savaşçıya ihtiyacı vardı. *** E...