*
"Leydim Lord Harold'ı göremiyorum," dedi Olew etrafa bir tavuğun endişesiyle bakarken. Bella onu sakinleştirmek için sırtına hafifçe vurdu ve genç adamı yanına çekti.
"Tavuk gibi kıpırdanıp durma, o evli bir adam ve eminim karısını bekliyordur," dediğinde Olew'ın yüzünün pis bir sırıtışla aydınlanmasına engel olamadı.
Kahrolası İskoçlar yüz kızartmak konusunda üstünüze yok öyle değil mi!
"Sırıtmaktan vazgeç yoksa Lord Alan'ı yakalamadan önce seni öldürmüş olacağım," dedi ve o an kapıdan içeri giren iki mutlu yüze takıldı gözleri. Julie'yı hiç böyle ışıldarken görmemişti. Tıpkı Eric onunla seviştikten sonra...
Sende mum olup eriyen aşıklar arasına katıldın demek Leydi Julie...
Harold burnunun ucunda belirdiğinde Bella tekrar korktu ve Olew'ın yanına kaçma isteğini bastıramadan geri çekildi. Dizlerini kırarak herkesin gözleri önünde Lord Harold'a selam verdi.
"Lordum."
"Leydim."
Olew bu selamlaşmanın ortasına atlayarak sakin adımlarla Harold'ın yanına sokuldu ve leydisinin onay veren bakışlarından sonra her şeyi genç adama fısıldayarak ve etrafa sahte gülücükler atarak anlatmaya başladı.
Bella Leydi Julie'nın koluna girerken küçük bir kız çocuğu gibi gülüyordu.
"Işıldıyorsunuz leydim ve dudaklarınızın kenarındaki küçük morluk bu ışıltıya engel olamıyor," dedi ve gülümseyişi tüm yüzüne yayılırken Leydi Julie'nın utanıp saklanmaya çalışmasını izledi.
"Eğer sizin gibi ışıldıyorsam sorun değil leydim, bu ışıltı size bu kadar çok yakışmışken ben ışıldadığımı kabul etmekten çekinemem," dedi ve sinsi bakışlarını alaycı gülümseyişiyle morarmaya başlayan Bella'ya çevirdi.
"Beni yakaladınız leydim," dedi Bella ve daha sıkı sarıldı Leydi Julie'nın koluna, kızıl saçlı güzel kadın tüm erkeklerin ağzını sulandırıyordu. Bella onlara doğru dönen aç bakışların etkisiyle olduğu yere gömülmek istedi. Elinin üstüne konan sıcak elin güven verişiyle bakışlarını Bella'ya çevirdi.
"Yaşadığın güzel şeylere tutun ve bu iğrenç bakışları görmemeye çalış Bella," dedi ve arkalarından gelmekte olan iki genç adama döndüler. Bella Julie'nın kolundan ayrılarak Olew'a yaklaştı. Harold'ın başını sallamasıyla Lord Alan'a döndü doğruca.
"Leydim nereye gidiyorsunuz?"
"Leydi Julie endişe etmeyin ufak bir işimiz var," diyerek kolunu tutan arkadaşına gülümsedi ve ilerlemeye devam etti. Genç kadının elleri arasından tekrar sıyrılarak kendi kaderine hızlı adımlarla daldı.
*
"Olew yanımdan ayrıl ve sinirli görünmeye çalış," dedi Bella duruşunu dikleştirip göğüslerini ön plana çıkarırken, kendinden emin duruşunu korumaya gayret etti.
Lord Alan'ın sırtına sürtünerek hızla kalenin geniş balkonuna çıktı. Lord Alan ona değen kadınsı dokunuşu ve güzel kokuyu fark etmişti. Soylu arkadaşlarının sıkıcı muhabbetinden kurtularak siyah parlak elbiseli kadını takip etmeye karar verdi.
Balkona çıktığında Leydi Bella ile karşılaşacağını düşünmemişti genç kadının ağladığını duyduğunda adımlarını hızlandırdı ve çekinerek omzuna dokundu.
"Leydim iyi misiniz?"
Ona bakan mavi gözlerin güzelliğine sahip olmak istedi Lord Alan ve elini hızla geri çekerken sıktığı dişleri arasından hafifçe gülümsedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hadi Kalbim Yeniden Sev (İngiliz Çiçekleri 2. Kitap) *Tamamlandı*
Historical FictionYaralı bir adam... Güçlü bir adamın yardımına ihtiyacı olan bir leydi... *** Leydi Bella babasından kalan toprakları korumak ve kendisini güvende hissetmek istiyordu ama bunun için yenilmez bir savaşçıya ihtiyacı vardı. *** E...