Hadi Kalbim Yeniden Sev (İngiliz Çiçekleri 2. Kitap) *Tamamlandı*

-63-

16. BÖLÜM

"Bir adamın ışığı sevdiği kadının gözleridir..."

Lord Eric McVerht'in Not Defteri

*

"Hayır, kralım yalan söylüyorlar!" diye bağırıyordu Lord Owen yardım ettiği kralından destek almaya çalışırken bir hain olduğu gerçekğini ona unutturmak istiyordu. Ama Kral Edward elleri arasında duran saçların ve notun gerçekliğinden başka bir şey görmüyordu. Kapana kısılmıştı ve yapması gereken şeyin farkındaydı. Eric'den kurtulmak istemekle en büyük hatayı yapmıştı. Onu daima koruyacak olan adamın saygısını tamamen yitirmişti. Elleri arasındaki kanlı kağıdı buruşturarak ona ihanet ettiğini zaten bildiği yağ tulumuna nefretle baktı.

Harold öne çıkarak yerde sürünen adamın elini tuttu ve kralına doğru kaldırdı.

"Bu sembol size ihanet edenlere ait, onu odasından çıkarmaya çalıştığımızda bile bundan vazgeçemedi kralım," dedi Harold tükürürcesine. Her şeyi gün yüzüne çıkmasını istiyordu ama kralın kararsız duruşu canını sıkıyordu. Birkaç dakika sonra kralın en yakın askerini yanına çağırışına şahit oldu. Kral elindeki nota bakmış ve emrini vermişti.

"Lord Harold size inanıyorum," dedi kral ve kendi suçluluğunu bildiği için büyük koltuğuna oturarak herkesi dışarı çıkardı. Harold Julie'nın elini tuttu ve yerde yalvarmaya, bir oyunun içine düştüğünü söylemeye devam eden adama son bir tekme daha indirerek yürümeye başladı. Yaptıkları plandan vazgeçmişlerdi. Simon'un kurduğu hainlerin arasına girmemişti. Bella ona hainlerin sadece bu kadar az bir sayıyla sınırlı kalmadığını söylediğinde, canlarını riske etmekten vazgeçmişlerdi. Kralın bu oyuna inanmayıp hepsini öldürme riskinden de bir vesileyle geri durmuşlardı. Onlarca tutarsız planın ardından ellerinde tuttukları lordların ve Lord Owen'ın korkuyla açılan, kendisini ele veren sözlerinin ardından her şey açığa çıkmıştı.

"Lord Harold."

Harold arkasını döndü ve kolunun altında sakladığı güzel karısının başına sıcak bir öpücük kondurarak kralına baktı.

"Lord Eric artık özgür, bunu Leydi Bella'ya söyleyebilirsiniz," dedi ve ona dönen sırta yine bakakaldı.

"Daha sözlerimi bitirmemiştim lordum," dedi kral ve sıktığı dişleri arasından konuştu. Bu sefer Harold ona dönmeyerek en büyük hakareti etti.

"Leydi Bella'ya söyleyin hainleri de bana yollasın. Bu akşam yanıma aldığım kellelerle sarayıma gidip herkesi korkutmayı planlıyorum," dedi ve kahkaha atarak Leydi Bella'nında yaptığını görmezden geleceğini söylemiş oldu. Bu kralın kendisini affettirme yoluydu.

*

Harold kalenin dışına çıktığında yılanların süslediği bayraklarla karşı karşıya geldi. Leydi Bella'nın yaptığı bir plan daha işe yaramış gibi görünüyordu tek bir eksikle, gözlerini askerlerin üzerinde gezdirdi ama Ian'ı bulamadı. Kimseye aldırış etmeden adımlarını hızlandırdı ve Heyalof'u tuttuğu gibi atından çekip aldı.

"Ian nerde!"

"İyiyim lordum siz nasılsınız!" dedi ve kolunu Harold'ın elleri arasından çekti Heyalof. Buraya bambaşka hayallerle gelmişti ama ona verilen görev bir babayı yavrusuna kavuşturmak olmuştu. Gözlerini devirerek arkasında duran Lord Fertor'u gösterdi.

"Lord Harold sizi Hamertor Dükü Ferdor'la tanıştırayım," dedi ve iki güçlü horozun arasından çekildi. Julie da Heyalof'da iki adamın sıkı sarılışı ardından açık kalan ağızlarını kapatmayı sonradan akıl edebilmişlerdi. Julie şaşkınlığını üzerinden attığını düşünürken Lord Ferdor'un Eric'e tıpa tıp benzeyen yüzünü gördüğünde bayılacak gibi oldu.

Ferdor gülümseyerek ona selam verirken bayılacak gibi olan minik kadını kollarından tuttu ve kocasının kollarına bıraktı.

"Beni gören herkesin bayılacak gibi olmasına alışmaya başladım lordum," dedi Harold'ı muhatabı olarak alırken, askerlerine atlarından inmeleri için işaret verdi ve onları ormanın derinliklerine yolladı. Etrafı saran kralın askerlerini gördüğünde ellerini yumruk yapışı kimsenin dikkatinden kaçmamıştı.

"Kral hâlâ oğlumu öldürmek istiyor mu? Yapabileceğim ne varsa yapmaya hazırım lordum Leydi Heyalof bana her şeyi anlattı ve ben sizin bir dost olduğunuzu düşünüyorum," dedi Lord Ferdor.

Harold alnındaki teri silerek günlerdir uğraştıkları her şeyi unutmaya çalıştı. O kadar hızlı ve yorucu günler geçirmişlerdi ki, dört günün sonunda kısa süreli bir eğlenceye hayır diyemeyecek durumdaydı.

Eric'in babası olduğuna inandığı adamın koluna elini koyarak...

ȽIG