-14-

8.5K 585 8
                                    

"Seni böylesine sıkıntıya sokan şeyi biliyorum sanırım," Bella onun sıkıntısıyla alay etmek istese de kralın gelişi onunda istediği en son şeydi. Edward'ın topraklarına son gelişinin ardından babasını kaybetmişti ve şimdi neler yaşayacağını tahmin dahi edemiyordu. Eric onun sesini duyduğu anda içine dolan arzu selinin önüne bir set çekmek istedi ama sular akıp giderken o boğulmaktan ve Bella'nın cennetine uçmaktan başka bir şey yapamadı.

"Bir İngiliz olarak Edward'ı seviyor olmalısın Leydi Bella?"

"Benim İskoç kanı da taşıdığımı unutuyorsunuz lordum!"

"Seni bir İngiliz olarak görmek istiyor olabilirim."

"Böylece benden daha kolay nefret edebilir ve uzak durabilirsin öyle değil mi?"

"Aklımı okumanızdan da nefret ediyorum leydim," diyerek belinde duran deri kayışı aldı ve gecenin karanlığına aldırmadan yürümeye başladı. Bu sırada onu takip eden minik ayakların çıkardığı sesleri duyabiliyordu. Dikkatini saçlarına ve aklında birbirini kovalayan planlarına vermişti. Durduğu sırada saçlarının son sarmalını yapmak üzereyken ellerine değen soğuk parmakların etkisiyle derin bir nefes aldı. Bella ona dokunduğu anda uyuşan parmakları ve hisleriyle gözlerini kapadı.

Bella'nın elleri Eric'in elleri üzerinde gezerken söyleyebildiği tek şey kalbinden dökülenler olmuştu.

"Bende benden kaçmanızdan, beni görmezden gelmenizden ve hiç sevmeyecek oluşunuzdan nefret ediyorum lordum," dedi ve parmakları arasında titreyen büyük elin kayıp gidişine üzülmemek için gözlerini yumdu. Eric'in yumuşak saçlarını örerek yakışıklı kocasının elindeki deri kayışa uzanıp saçlarına sıkı bir düğüm atarak kalbini coşturan adamın önüne geçti.

"Bana bir daha lordum demeyin Leydi Bella!"

"Peki asker!"

"Lanet olsun sana be kadın!"

"Biz asla orta yolu bulamayacak olan iki düşmanız lordum, ne sen kılıçlarını indirmekten vazgeçeceksin ne de ben sana kalbim elimde koşmaktan vazgeçeceğim!"

Eric onun parmaklarının değdiği her yerin sızladığına yemin edebilirdi. Bella ona bazen bir âşık gibi, bazen bir dost, bazen de bir anne gibi yaklaşıyordu. İçindeki sevgisizliği görüyor gibiydi. Sözleri her seferin de onun gibi güçlü bir adamı bile dizleri üstüne çöktürecek güçte olsa da Eric yumruk yaptığı ellerinden güç alarak Bella'nın söylediklerini duymazlıktan geldi.

"Seninle aşktan ya da sevgiden konuşmamam gerektiğini çok iyi biliyordum ama bu sefer gerçekten canımı yaktın. Doğrusu buraya geldiğinden beri benim canımı yakıyorsun ama bana cevap vermeden susuşun en kötüsü oldu. Sözler yüreğin acısını dindirir ve âşık bir kadına umut olurlar lordum, o yüzden bunu bana çok görmeyin."

"Lütfen Leydi Bella, lütfen," dedi sıktığı dişleri arasından, elini havaya kaldırarak Bella'yı durdurmaya çalışsa da genç kadının durmak gibi bir niyeti olmadığını parlayan ay ışığı altında görebiliyordu. Quer halkı ve toprakları uyuyor olsa da Bella'nın duyguları asla uykuya dalmıyordu. Gözlerini kırpıştırdı ve karanlığa alıştıktıklarını düşünmeye başladığı anda Bella'ya baktı. Meşalelerin yaydığı hafif ışığın altında bile onlara kafa tutup karanlığa ışık saçmak ister gibi duruyorlardı. O Eric'in sıkıntılarına sıkıntı katsa da bunun farkında değildi ve peşinden koşmaktan da vazgeçmeyecek gibi görünüyordu.

"Tamam, Eric bu sefer yine sen kazanmış ol ama inan bana susuyor olsam da bu suskunluğumun davranışlarıma yansımayacağını bil. Sende çok iyi biliyorsun ki sana kılıcıyla saldıran bir adamı öldürme şansın çok yüksektir ama nereden geldiğini bilmediğin bir oku durduramazsın," dedi ve gülümseyerek saçlarını kulaklarının arkasına sıkıştırarak asıl konumuza gelelim dermiş gibi gözlerine çöken ciddiyetle Eric'e bakmaya başladı.

Eric içinde kabaran tutkusuna ve ona itaat etmeden Bella'ya uzanmak isteyen ellerine hâkim olmaya çalışıyordu. Onu her geçen gün dayanma gücünün sınırına yaklaştıran, kendine verdiği yeminleri unutturan, aklını uyuşturan bu güzel kadın aslında sadece onundu ve kendi isteğiyle tamamen ona ait olmak istiyordu ama Eric bunu kendi içinde bir türlü kabullenemiyordu.

Aşk benim için bir hastalık gibi Bella... Canımı yakan, bedenimde ve ruhumda amansız ağrılara sebep olan, çaresi olmayan bir hastalık... İşte bu yüzden senden uzak durmalıyım... Ben tekrar hasta olup yataklara düşmeyi göze alabilecek kadar cesur değilim...

Hadi  Kalbim Yeniden Sev  (İngiliz Çiçekleri 2. Kitap) *Tamamlandı*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin