Onun evinden çıktığımda saat 6-7 gibiydi. Gökyüzü turuncu,sarı, açık pembe ve mavi rengiyle harika görünüyordu. Güneşin batmasına yakın saatler en sevdiğimdi.
Kulaklığımı telefonuma taktım ve iki ucunu kulağıma tıkadım. Elim şarkı listemde gezinirken The Neighbourhood-Sweater Weather adlı şarkıda durdum. Başlata bastığımda telefonu kitledim. Bu şarkının sözleri ve ritimi, her şeyiyle mükemmeldi.
All I am is a man
Sadece bir adamımI want the world in my hands
Dünyayı ellerimde istiyorumI hate the beach
Sahilden nefret ederimBut I stand in California with my toes in the sand
Ama Kaliforniya'da ayaklarım kumun içindeyken durdumUse the sleeves of my sweater
Kazağımın kollarını kullanLet's have an adventure
Hadi macera yaşayalımHead in the clouds but my gravity's centered
Kafam bulutların içinde fakat yerçekimim sabitTouch my neck and I'll touch yours
Boynuma dokun ve bende seninkine dokunacağım...
Ellerimi ceketimin cebine soktum ve eve doğru hızlı adımlarla yürümeye başladım.
~
"Hey, anne." dedim içeri girerken. Annem Phoebe ve Daisy'nin ödevine yardım ediyordu. Kız kardeşlerime ve anneme birer öpücük kondurdum.
Odama çıktığımda yaptığım ilk iş bilgisayarımı açıp telefonumu şarja takmak olmuştu. Uzun süredir bir şeyler paylaşmadığım hesabımda paylaşım yapmak istiyordum. {harry feels}
"@gayforstyles: Nisan 7.. Bebeğim dünyayı sallayacak."
"@gayforstyles: Sen harikasın. @harry_styles"
"@gayforstyles: SENİ SEVİYORUM @harry_styles"
4-5 dakika sonra Harry "seni seviyorum" yazdığım tweete cevap yazmıştı;
"@Harry_Styles: Bende seni seviyorum, L.x @gayforstyles"
İşte benim sevgilim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fanboy~{l.s}
FanfictionUsulca yanına yaklaşıp ''Bir fotoğraf çekilebilir miyiz?'' dedim. Yakından bakılınca yeşil gözleri daha güzeldi. Bana baktı ve sıcak gülümsemesiyle ''Evet,tabii ki.'' dedi.