"Biliyorsun Harry, benim için tek ve yalnızca sen varsın."
Bu mesaj, ona attığım 28. mesajdı. Cevap vermiyordu işte, boşuna deniyor gibi hissediyordum.
"Seninle birlikteyken dünyanın geri kalanı siyah ve beyaz ama biz renk saçıyoruz, Harry."
29.
"Yalnızca sen varsın. Sana yemin ederim benim kalbim yalnızca sana ait."
Ve 30. Durdum ve telefonu yanıma attım. Bazen gerçekten çekilmez oluyordu. Böylesine çekilmez olması beni yoruyordu. Ama, gerçekten umrumda değildi.
Seviyordum ve vazgeçemiyordum.
Onsuz geçen her gün, kapkaranlık başka bir gün gibiydi. Onu özlüyordum, onu her lanet saniye daha çok özlüyordum.
Saate bakmak amacıyla telefonumu açtığımda "Harold"'dan mesaj geldiğini gördüm. Kalbimde ki hızlı çarpış ve ellerimin titremesi, ölecek gibiydim.
"Harold"
Aşkım, sana yemin ederim burnumda tütüyorsun.
3 haftadır telefonumu açamıyordum, yeni bir telefon almak zorunda kaldım.
Bir şeyler yazdıysan, göremedim.
Özür dilerim.
Çok geç telefon aldım, iş ve aileme menajerimden ulaştım.
Senin telefon numaran onda yoktu, sana haber veremedim.
Ve sikeyim, Twitter şifrem neydi?
{{Medyada ki fotoğraf fetus değil ama çok güzel çıkmış şerefsiz üpdjbwmdğdjnwiqğfnü}}
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fanboy~{l.s}
ФанфикUsulca yanına yaklaşıp ''Bir fotoğraf çekilebilir miyiz?'' dedim. Yakından bakılınca yeşil gözleri daha güzeldi. Bana baktı ve sıcak gülümsemesiyle ''Evet,tabii ki.'' dedi.