Okulum başlayalı neredeyse 1 hafta geçmişti. Dersler aynı şekilde devam ediyordu. İkinci dönemin zorluğuda vardı tabii. Aslında Harry, derslerimi düzeltmem için bir kaç öğretmenle konuşmuştu.
Fakat öğretmenlerde bir fayda etmemişti. Çünkü anlamıyordum.
~
Odamda ki pencerenin yanındaki koltukta oturuyor ve dışarıyı seyrediyordum. Ocak ayının verdiği o güzel şeyler penceremden görünüyordu. Tüm o beyazlığın şıklığı ve zarifliği öylesine uyumluydu ki. Kış, kesinlikle benim en sevdiğim mevsimdi.
Kazağımın kollarını biraz daha parmak uçlarıma çektim. Gökyüzünden düşmeye devam eden sayısız kar tanecikleri camıma vururken, ben ise izlemeye devam ediyordum.
Telefonuma gelen titreşim masamdan ses çıkmasına sebep olurken telefona baktım. Mesaj Harry'dendi.
''Londra için güzel bir hava. Değil mi?''
Gülümsedim. Onu gerçekten çok özlemiştim. 2 haftadır yüzünü göremiyordum bile. FaceTime'ı saymazsak.
Harry'e gelecek olursak, turu başarılı ilerliyordu. Bir kaç ödül törenine katılmış ve adaylıklarının tamamını alabilmişti. Her konserinde bütün biletleri satılıyordu. Başarılı bir insandı ve müzikte inanılmaz yetenekliydi. İnanılmaz iyi arkadaşları vardı ve arkadaşları da iyi insanlardı.
Harry için her zaman mutluydum ve gururluydum. Tıpkı 4 sene önce nasılsam, bugünde aynıydım. Aramızda ufak tartışmalar olsada, ve ben her zaman olumsuz düşünsemde o bir yolunu bulup yeniden beni mutlu ediyordu. Etrafında ki herkesin mutlu olmasını isteyen şirin bir insandı. Bazen onu kırmaktan korkuyordum. Bu yüzden yazdığım her cümleyi en az 5 kez okuyordum.
''Evet!'' yazdım cevap olarak. Cevabını beklerken de camdan dışarıyı seyretmeye devam ediyordum. Aradan 2-3 dakika sonra cevap yazmıştı;
''Sen bütün bu beyazlıklardan daha masumsun.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fanboy~{l.s}
FanfictionUsulca yanına yaklaşıp ''Bir fotoğraf çekilebilir miyiz?'' dedim. Yakından bakılınca yeşil gözleri daha güzeldi. Bana baktı ve sıcak gülümsemesiyle ''Evet,tabii ki.'' dedi.