Aşk ne güzel şeydi, damarlarınızda hissettiğinizde. Elini tuttuğunuzda, gözlerine baktığınızda ve onu sevdiğinizi söylediğinizde. Minik bir öpücükle bile kalbinizin ritmini değiştirmeye yetiyorsa eğer, aşk ne güzel şeydi işte.
~
Harry ile gölün kenarında biraz daha oturduk. Omzumda ki elini hiç çekmedi. Bana çocukluk anılarını anlattı ve komik olanlara kahkahalarla güldük, üzücü olanları unutmaya çalıştık.
''Saçlarımı kestireceğim artık.'' dedi Harry. Şaka yapıyor olduğunu düşündüğüm için güldüm.
''Gerçekten kestireceğim.'' dedi. Sesinde ki istikrar tonu duyduğumda ona döndüm, ''Peki ama neden?''
Saçlarını onu tanıdığımdan -hayranı olduğum anları da kapsıyor- bu yana hiç kestirmemişti. Uzun, omuzlarına gelen, güzel, canlı ve kestane renginde saçları vardı. Bende kaldığı ya da onda kaldığım zamanlarda saçlarıyla oynadığımda hemencecik uykuya dalardı.
Ellerimi saçlarında gezdirdim. Yumuşacıklardı. Gözlerini kapattı ve bu sefer o kafasını omzuma yasladı.
''Bir film teklifi aldım. Onun için saçlarımı kestirmem gerekiyormuş. Daha kabul etmedim fakat edeceğim.''
Sevgilimin anlına öpücük kondurdum. ''Biliyorsun, seni her konuda destekliyorum, aşkım.'' Başını olumlu anlamda salladı, ''Ama eğer saçını kestirmek seni üzüyorsa, kabul etme, tamam mı?''
Gözlerini gözlerime dikti ve dudağını hafifçe büzüp kaşlarını çattı. Şuan tam bir küçük çocuk gibiydi.
''Peki.. Sen beni sever misin kısa saçlı olsam da?''
Güldüm. Şuan cidden küçük bir çocuk gibiydi. ''Evet.'' dedim. Yüzü yumuşadı ve yanağıma öpücük kondurdu.
''Ben senin yanında çok şımarıyorum galiba.'' dedi. ''Bilmiyorum ama senin yanında çok mutlu ve çok saf hissediyorum. Belki de bana verdiğin güzel enerjiden dolayıdır.''
''Belki de ikimizde birbirimize çok aşığızdır ve ikimizde birbirimizin yanında küçük bir çocuk gibi saf ve mutlu hissediyoruzdur?'' dedim ve omzumda ki elini tuttum.
''Bu gerçek aşk mı?'' dedi, göle bakıyordu.
''Ta kendisi.'' dedim. Kıkırdayışını duydum ve eline öpücük kondurdum.
''Ben seninle evlenmek istiyorum.'' dedi, ciddi bir ses tonuyla.
''Bende çok istiyorum. Ama ilk önce liseyi bitirmeliyim.'' Neden bir liseliydim ki? Keşke şuan üniversite sona gidiyor olsam diye dua ettim.
''Ben bekleyeceğim.'' dediğinde kıkırdadım. Geleceğimiz konusunda bu kadar ciddi ve hoş şeyler düşünüyor olması beni dünyanın en mutlu insanı yapıyordu.
Buradan ayrılıp eve gitmeyi hiç istemiyordum. Tam burada zamanı durdurmayı ve sonsuza kadar burada olmayı diledim.
Harry'nin bu şirin sözlerine yeniden gülümsedim ve birlikte geçmişimizden bahsettiğimiz sohbetimize geri döndük.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fanboy~{l.s}
FanfictionUsulca yanına yaklaşıp ''Bir fotoğraf çekilebilir miyiz?'' dedim. Yakından bakılınca yeşil gözleri daha güzeldi. Bana baktı ve sıcak gülümsemesiyle ''Evet,tabii ki.'' dedi.