► Kelime Sayısı: 2009
►Anlatan Karakter: Leoris
► Irkı: İnsanKafama aldığım darbenin ardından, uyandığımda beyazlar içinde bir odada sıradan bir yatakta yatıyordum. Doğrulup etrafıma bakındığımda, uyandığımı fark etmiş olsa ki Praef sakin adımlarla odaya geldi. Gülümsedi.
Praef: Teşekkürler. Sayende girdiğim iddiayı kazandım. Başaracağını söylemiştim. İnanmamışlardı, hep böyle olur.
Uyku sersemi halimle gözlerine sadece boş boş bakabildim. Praef bir hayli sakin gibi gözüküyordu. Aşamanın bittiğine kendimi hala inandıramamış, ama ondan daha kötüsü Rihe'nin artık olmadığına hala inanamıyordum.
Praef: Aşamayı geçtin. Seni bayıltmak zorundaydım. İçinden garip bir güç patlaması çıktı ve düellocu bariyeri dağılmaya başladığı an büyü gücü akışın kan dolaşımını geçerek seni öldürmeye yaklaştı. Ya ölecektin, yada bütün ormanda hiç kimsenin sağ kalmamasına sebep olacak bir cinnet geçirecektin. Bende buna son vermeyi seçtim.
Etrafa öylece bakınıyordum.
Praef: Sen en iyisi biraz daha dinlen. Yaklaşık iki gündür uyuyorsun. Dibine vuran büyü gücünün tekrardan yenilenmesi ve kalp atışlarının düzene girmesi bayağı zaman aldı. Neredeyse otuz dört saat oldu. Sorun etme. İki ay sonra Kule'ye gireceksin. İki ay boyunca eğitim alacaksın. Sınıfın, elementin, tekniğin ve taktiklerin kesin olarak belirlenecek. Birkaç, kaybetme ihtimalinin olmadığı seviye belirleme sınavına gireceksin. Çok zor olmayacak. Ardından hepsi belirlendiğinde sıradan güçlenme idmanlarına başlayacaksın. Sonra ise, Kule.
Garip olacaktı. Ama ben hala işin ciddiyetinin farkına varamamış bir biçimde etrafa bakınıyordum. Belliydi ki bir suikastçıydım. Pelerinimin yanı başıma konulmuştu. Üzerimde olan kostümlerim yıkanmış bir biçimde katlanmış halde üst üste duruyordu. Üzerimde beyaz bir gömlek ve pantolon vardı.
Hançerim pelerinimin üzerindeydi.
Praef: On iki saate yakın boş zamanın var. Dinlen. İstersen bu kapıdan dışarıya çıkabilirsin. Dışarıya çıkınca ne yapacağını anlarsın zaten, sohbet edebilirsin, gezebilirsin, etrafa bakınabilirsin. Maksat dinlenmek işte. Bence uyumalısın. Hala tam düzeninde değilsin. Bitap haldeydin. Yarın sabah, sınıf belirleme sınavı olacak. Haberin olsun. Neyse, seni çok meşgul etmeyim. Hadi...
Demesiyle birlikte sakince kapıdan dışarıya çıktı ve kapıyı arkasından kapattı. Öylece kalmıştım, yere son bir kere daha baktım ve tekrardan yatağıma yatıp yorganı üzerime çektim. Neredeyse bir gündür uyuyordum demek. Ama hala yorgundum...ne kötüydü. Uyanırsam dışarıya çıkardım. Yarın sabah ise sınava kadar dinlenebilirdim. Uyanmama bağlıydı. Sakince, gözlerimi kapadım...
***
Sabahın ilk ışıklarında uyandım, ve doğruldum. Sınava neredeyse bir saat kadar vardı. Yorganı üzerimden attım, temiz giysilerimi giydim, pelerinimi taktım, hançerimi belime yerleştirdim. Kapıdan, dışarıya çıktım.
Dışarıda hiç kimse yoktu. Etrafa bakındım. Beyaz mermerden estetik bir koridor vardı önümde. Koridor doğrudan dışarıya çıkıyordu. Onun dışında hiçbir oda yoktu. Az önce içinden çıktığım oda dışında. Dışarıya çıkmaya karar verdim.
Koridorun sonuna kadar gittim ve sola dönüp dışarıya çıktım. Kuşların sesleri yankılanıyordu. Güzel bir bahçe beni karşılamıştı. Taş bir patika bir yere doğru ilerliyordu. Büyük ihtimalle sınav alanına gidiyordu. Taş yollara basarak ilerlemeye koyuldum. Erkenden gelmemin bir zararı olmazdı herhalde. Zaten boş beyaz bir odada ne yapabilirdim ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
|| Kule φ Yedi Dünya ||
FantasyUratha İkinci adıyla, cennet. Her yıl on iki özel savaşçı, Kule'ye girmek amacıyla seçilir. Büyücüler, okçular, savaşçılar. Elfler, orklar, insanlar. Herhangi bir farklılık gözetmeksizin, Yedi Dünya Kulesine, zirveye tırmanmak için seçilirler. Dev b...