|| Kule φ Yedi Dünya ||

[E] φ 27 φ

► Kelime Sayısı: 1907

►Anlatan Karakter: Leoris
► Irkı: İnsan

Son büyüyü öğreneceğim sabaha uyandığımda, yine her zaman olduğu gibi kuş cıvıltıları ve güneşin hafif ışıkları bölgeye hakimdi. Anternman alanına yine hızlı bir hazırlıktan sonra vardığımda, Zane ortalıkta yoktu. Bölgeye bakmak için yaklaştığımda etrafta hiçbir iz bulamadım. Bu tek bir anlama geliyor olabilirdi, yine bir denemeydi bu. Gözlerimi kapayıp hızlıca auramı saldım. Ama Zane'i görmeyi beklerken yerde büyüyle yapılmış bir ok gördüm. Ormanın iç tarafını işaret ediyordu. Gözlerimi açtım ve auram açık halde ilerlemeye devam ettim.

Ormandaki ağaçların daha önce arasına hiç girmemiştim. Kuşların cıvıltısı demek buradan geliyordu. Kurumuş çimler yerde çıtırdıyor, ormanda benim adımlarım kuşların ve diğer hayvanların gürültüsünden duyulmuyordu. Auram bölgeyi daha iyi süzmemi sağlıyor olsada hala ortalıkta hiçbir şey yoktu. Tam o an bir ağacın üzerine yine büyüyle çizilmiş bir ok gördüm. Yönümü oraya doğru çevirdim. Yürüşümü yaptığım önümde bir süre boyunca daha bu oklar tam hevesimi kaybetmek üzereyken bana yolumu gösterdi. En sonunda, bir ovaya çıktım. Geniş, bir hayli enine doğru uzun bir ovaydı. Ortalıkta sadece bir adet ağaç ve birde ortadan geçen bir nehir vardı. Gerisi sadece kısa ve özenle kesilmiş gibi duran çimler ve dümdüz bir araziydi. Zane arazinin ortasında kollarını kavuşturmuş bekliyordu.

Zane: Hoşgeldin. Buraya bulabileceğinden neredeyse emindim. Ama o kadar geç kaldın ki bir an az daha seni bulmaya gelecektim. Yolunu falan mı kaybettin?

İç sesim bana bir salak olduğumu bağırıyordu. Neden acele etmemiştim? Yolumu falan kaybettiğim yoktu aslında, sadece hiç acele etmeden bir hayli yavaş adımlarla etrafı inceleyerek gelmiştim.

Leoris: Aslında...şey...biraz yavaş geldim. Yani, pek acele etmedim.

Zane: Öyleyse iyi. Zaten yolunu kaybetmeyeceğinden de neredeyse emindim. Tamamdır, şimdi seni neden buraya çektiğimi düşünüyorsundur sanırım. O küçük ve daracık yerde bugün öğreneceğin büyüyü uygulamamız imkansızdı çünkü. Görüyorsun dimi? Bu ovanın daha başındayız. Ve şuan nehrin ötesi bizim ufkumuz. Burası, Khavelia'nın en uzun ikinci ovası. Nehrin arkasında buranın neredeyse iki katı kadar bir mesafe daha var. Burası toplam, elli bin adım. Ve sen buranın sonuna, bir dakikada varacaksın. Sıradaki öğreneceğin büyüye merhaba de. "Jeraxfi". Büyü gücünü kullanarak absürd hızlara ulaşmanı sağlıyor. Sana göstermeme izin ver.

Zane hızlıca bir adım geri attı. Bir yumruğunu sıktı ve büyü gücü neredeyse sırtında parlamaya başladı. Tam o anda ileriye fırlamasıyla birlikte saçma bir hızla ovanın üzerinde yol alıyordu. Bu büyüyü arkasında bıraktığı mor süzmeden hatırladım. Vorungath'ın kullandığı büyüydü bu. Zane nehre kadar vardıktan sonra hızlıca geri döndü. Hızını eliyle keserek önümde tekrardan durdu.

Zane: Bu, Jeraxfi'yi dizginlemememiz halinde bize verdiği hız. Tabii ki biz bunu bu haliyle kullanmayacağız. Yoksa çok kullanışsız ve sadece açık alanlarda işe yarayan amaçsız bir büyü olurdu. Biz bunu nokta nokta kullanacağız. Şu şekilde.

Bir anda uzakta bir yerde belirdi. Ardından bir anda yok olup bir diğer noktada belirdi. Işınlanıyor gibi gözüküyordu. Bu sefer haklıydı, bu halde kullanıldığında çok işe yarayabilirdi. Hemde her yerde. Tekrardan yanımda bitti.

Zane: Bu büyünün asıl kullanım alanı, aksiyon. Lanet olası devler, golemleri ve diğer hantal aptalları çok kolay devirmeni sağlıyor. İlk önce Suikastçi'nin Vahşeti ile hançerini yüklüyorsun, ardından sırtında belirip hançeri saplıyorsun. Dönmek için çok yavaş kalıyorlar. Sağına, soluna, arkasına, hatta belki üstüne, her yerine rahatlıkla ulaşabiliyor, bütün o hantal canavarları kolayca öldürebiliyorsun. Aslında hantal olmayanlara karşıda işe yarıyor çünkü genelde hızına yetişemiyorlar. Hadi, başlayalım. Dünkü büyüdeki sistemle gayet benzer bir sisteme sahip bundada büyü gücünü sabit bir noktaya toplaman gerekiyor. Bacaklarına. Şimdi ilk başta direkt olarak hızlı ilerleme üzerine çalışacağız. Hızlı ilerleme, Kule içerisinde aksiyonda büyük ihtimalle işine yaramayacaktır. İz sürmede, veya bir noktadan bir noktaya hızlıca gidiş dönüş yapmanı sağlayacaktır. Mesela takım arkadaşların geride bir şeyi unuttuklarında onlar seni beklerken sen hızlıca dönüp işi halledelip geleceksin veya, bir şeye yetişmeniz gerektiğinde sen gideceksin. Bir buharlı treni bile yakalayabilecek hıza sahip olacaksın. Hem bu daha kolay. Şimdi, geç şuraya ve dikkatini yine topla. Tüm büyü gücünü, dün eline yaptığın gibi bu sefer bacaklarına, ayaklarına değil, bacaklarına toplayacaksın. Özellikle de dizlerine ve topuklarına. Bunun sebebi hızlı giderken dengeni kaybetmemek. İlk başta, büyü gücünü o noktalarda toplayacak ve yaslayabildiğin kadar sırtına doğru büyü gücünü yaslayacaksın. Ardından koşmaya başlayıp içindeki tüm büyü gücünü, göğsüne doğru devireceksin ve büyü gücünün içindeki tek doğrultudaki hareketi seni adeta uçuracak. Hızını kesmek için ise yapman gereken şey belli, büyü gücünü rahat bırakacaksın ve vücudun seni hızlıca yavaşlatacak. Hızlı giderken dikkat etmen gereken en önemli şey, dengeni kaybetmemek ve yere yuvarlanmamak. Eğer düz bir şekilde, normalde yaptığın gibi koşarsan yere çok fazla basacağın için hepsi hızını kesecek veya hız basıncını vücudun kontrol edemeyecek ve dizin kırılacak. Yerde seker gibi hareket etmen gerekiyor. Hızlanana kadar düz koşacak ardından hafifçe zıplayacak ve havada ilerlerken yere değer değmez yine ileriye doğru bir hamle yapacak, her hamlede ayak değiştirecek ve hem dengede kalacak hemde yerde sekerek daha hızlı hareket edeceksin. Durman gerektiği zaman ise büyü gücünü dağıtacak ve elini yere koyarak ayaklarını da basarak yavaşlayıp duracaksın. Hızı direkt kesersen büyük ihtimalle takla atarsın. Bunda da ne kadar büyü gücü yükleyip yüklemeyeceğin sana bağlı ama bu sefer onunla uğraşmayacağız çünkü şuan lüzumsuz denebilir. Kule'nin içerisinde onu kolunda olacak ekipmandan rahatlıkla ayarlayabileceğinden eminim. Şimdi bir dene. Öncelikle sana bir bariyer vereyim ki düşersen bir yerin kırılmasın. Bunu ilk seferde yapman neredeyse imkansız.