[D1] φ 39 φ

350 38 1
                                    

Kelime Sayısı: 2230
Anlatan Karakter: Leoris
Irkı: İnsan
Gelişim Eldiveni Seviyesi: 5

Yorgundum ama bir o kadar dikkatliydim. Uzaktaki bir ağaca sırtımı vermiş bir biçimde, durmadan o bölgeyi gözlemliyordum. Yeşil giyimli haydutlar, dörtlü gruplar halinde iki kez ellerinde mor meşalelerle çıkmışlardı ve on dakika kadar bir süre sonra geri gelmişlerdi. Yaptıkları şey bir keşif gezisiydi. Etrafa bakınıyorlar ve onları izleyen biri olup olmadığını inceliyorlardı. Bana yaklaştıklarında ise pelerinime sarılıyordum. Sincapların garip sesleri ve doğanın anlamsızca çıkardığı dengesiz sesler beni paranoya biri yapmak için son derece idealdi. Durmadan etrafı gözetliyor ve Vorungath'ın gelmesini bekliyordum.

Yıllar gibi hissettiren bir yarım saat sonunda, Vorungath ulaştı. Jeraxfi ile gelmişti ve bir hayli ses çıkarması gerekiyordu ama hiç çıkarmamıştı. İlerlerken aynı zamanda bastığı noktalarda da sesi emen birer büyü gücü tabanları oluşturarak ilerlemişti. Yanıma gelip doğrudan oraya, kastettiğim yere baktı. Güneş doğrudan oraya iniyordu. Günün her saatinde ağaçların arasından gece olana dek inmeye devam ediyordu.

Ne yapmamız gerektiğini bilmiyordum. Tüm grubu mu çağırmalıydık, yoksa ikimiz oraya girmeli miydik? Zamanla ne olacağını bilmiyorduk ve geceleri güneş gittiğinde ne olacağını da. Bu herifler ne yapıyorlardı ve içeride kaç kişi vardı, hiçbir şey bilmiyorduk. Nadiren çıkıyorlardı ancak bir süre sonra geliyorlardı. Vorungath, üzerimize aynı o görüntüyle birleşik gibi gözüken bir Gölge Aldatmacası kurmuştu. Aura ile dışarıyı görüyorduk.

Leoris: Ne yapacağız? İçeride ne olduğunu bilmiyoruz?

Vorungath: Gözleyeceğiz. Şuan herhangi bir durumda oraya savaşmaya giremeyiz. Girersek bu çok kötü olur çünkü neyle karşılaşacağımızı bilmiyoruz. Jezzhal denen adam, bu adamlardan gücünü saklıyorda olabilir. Veya içeride onun çok güvendiği ve çok güçlü bir yardımcısı, sağ kolu olabilir. Dikkatli olmazsak bu işin üstesinden gelemeyeceğiz. O yüzden sadece gözleyeceğiz. İçeride belli bir düzen olup olmadığına bakmak için. Bu geceye kadar gözleyeceğiz. Bizim gibi gölgeler için gece en iyisidir.

Ardından gözlemeye başlamıştık. Belirli bir düzen yok gibi gözüküyordu. Ne zaman ne de grup olarak. Rastgele sayıda gruplar rastgele zamanlarda ortaya çıkıp rastgele yönlere dağılıyor gibi gözüküyorlardı. Aklıma haydutun konuşurken Jezzhal'in zekasına güvendiği geldi. Belirli bir sıra veya dizilim vardıda biz mi anlayamıyorduk? Vorungath'ın aklına ve içgüdülerine o kadar güveniyordum ki onun böyle bir sıra olsaydı farketmeyeceğine ihtimal dahi vermiyordum. Saatler, Gölge Aldatmacasının altında, sayısız değerlendirme konuşmasıyla ve etrafı gözlemlemeyle geçti.

Ardından gün yavaş yavaş batmaya başladı. Gökyüzü kızıllaşmaya başladıkça, bölgeden ayrılan haydutlar birer birer, aynı rahatsız edici tempoyla oraya doluşmaya başladı. Dörtlü gruplar, beşli gruplar, ardından altı halde, ikili, üçlü, sayısız derecede haydut yavaş yavaş oraya doluştu. O sırada bir erkek ve bir dişi orkun konuşmalarını duyduk.

Dişi Ork: Hadi, biraz daha acele et! En sona biz kaldık dışarıda başka bizden kimse kalmadı!

Erkek Ork: Saçmalama Vihr'Ga! Tembellik edenler illaki vardır ama biz tüm Yeşil Meşe'nin burada bulunacağını biliyorduk ve yetiştik biz görevimizi yaptık merak etme!

Ardından homurdanmalar ve tartışmalar devam etti. Oradan yakaladığımız, ikimizinde yakaladığı tek şey, tüm Yeşil Meşe'nin orada toplanacağıydı. Bunun sebebi ne olabilirdi? Ardından karanlık çökmeye başladı. Kimse gelmemeye ve kimse ayrılmamaya başladı. Sanki giriş ve çıkışları kapatılmış şehirler gibiydi. Tamamen sessizliğe bürünmüştü.

|| Kule φ Yedi Dünya ||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin