► Kelime Sayısı: 2091
►Anlatan Karakter: Leoris
► Irkı: İnsanZane: İkinci büyünü öğrenme vaktin geldi. İkinci büyün, bir büyü üçlemesinin ilki. "Suikastçi'nin İçgüdüleri".
Bir büyü üçlemesi. Suikastçi'nin İçgüdüleri, doğrudan suikastçiye yönelik bir büyü...
Zane: Aynı anda diğer ikisini de öğreneceksin çünkü üçü birbiriyle bağlantılı. Suikastçi'nin İçgüdüleri, Suikastçi'nin Sadakati ve Suikastçi'nin Hançeri. İlkinden başlayalım. İlki, senin avını takip etmeni ve birilerinin seni takip edip etmediğini öğrenmenin en kolay yolu. Sana şöyle göstereyim.
Yavaşça gözlerini kapattı. Göz kapakları, gözlerini örttü.
Zane: Saklan. Beni görebileceğin bir yere saklan. Ayağımı yere vuracağım ve böylelikle nereye gittiğini de duymayacağım.
Ayağını hızlı hızlı yere vurmaya başladığında olabildiğince sessiz bir şekilde ilerledim. Ardından aklıma akıllıca bir şey geldi. Herhangi bir yere saklanmak yerine, doğrudan görünmez olsaydım ne olurdu?
Bir ağacın arkasına geçtim ve pelerinimi çekip görünmez oldum. Ardından ağacın arkasından çıkıp ortada bir yerde durmaya başladım.
Zane: Durdun. Demekki saklandın. Ama pek saklanıyor gibi durmuyorsun. Hatta gayet ortadasın.
Doğrudan gelip gözleri kapalı biçimde alnıma dokunduğunda görünmezliğim bozuldu. O da gözlerini yavaşça açtı.
Zane: Suikastçi'nin İçgüdüleri bu. Yaptığın akıllıcaydı, saklanmadın. Çünkü zaten gözlerim kapalıydı. Ama yine de seni buldum.
Görünmez olduğumu fark etmemiş miydi?
Leoris: Ben görünmezlik pelerinimi açmıştım.
Zane: Ne fark eder ki. Ruhunun orada olması yeterli. Şimdi, bunu nasıl yaptığımı anlayacaksın. Büyü gücünü bedeninden dışarıya taşırarak dev bir aura oluşturacaksın. Ve bu aura içinde büyü gücün durduğu için bu aura içerisindeki kişilerin nerede olduğunu bileceksin. Sanki kendin onları yerlerine koymuş gibi.
Leoris: Nasıl yani?
Zane: Büyü çemberinin ortasına geç. Anlayacaksın. Tekrardan benim büyüyü oluşturmamla beraber sende oluşturacaksın. Hadi.
Yavaşça büyü çemberinde geçmesi gereken noktaya geçti. Bende yavaşça yerime geçtim. Zane, gözlerini kapadı ve iki elini birbirine kenetledi. Ardından gözlerim yanmaya başlar gibi oldu ve sanki büyü gücüm vücudumdan taşıyor gibi hissetmeye başladım. Sanki beni patlatarak dışarıya çıkacakmış gibi gelirken olabildiğince odaklanmıştım. Ellerimi onun gibi kenetleyerek gözlerimi kapadım. Büyü gücüm taşıyor gibi hissetsemde gözlerimi kapadığımda gözlerimin yanması geçmişti. Ardından gözlerim kapalı olmasına rağmen yavaş yavaş ufak sarı noktalar hareket etmeye başladı.
Bedenim sanki genişleyerek tüm bu bölgeyi kaplıyormuş gibi hissediyordum. Ardından durdu. Bir anda kesildi. Gözlerimi açıp etrafa bakındığımda, Zane hiçbir yerde yoktu. Etrafa doğrudan bakındım, hiçbir yerde bulunmuyordu. Gözlerimi kapadım. Kapamamla birlikte bir anda bir his bana onun arkamda, sol çarprazımda, yirmi adım uzaklıktaki ağacın üstünde olduğunu söyledi. Kafamı doğrudan oraya çevirdiğimde, Zane ile göz göze geldik. Bu, korkunç bir şeydi.
Ağaçtan sakince atlayarak yanıma geldi.
Zane: Korkunç değil mi? Ama dikkat et, durmadan küçülür büyü gücün. Onu hep dışarıda tutman gerekir. Yoksa biri senin kelleni almak için peşinden gelirken onun orada olduğunu, arkanda nefesini hissettiğin an anlarsın...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
|| Kule φ Yedi Dünya ||
FantasíaUratha İkinci adıyla, cennet. Her yıl on iki özel savaşçı, Kule'ye girmek amacıyla seçilir. Büyücüler, okçular, savaşçılar. Elfler, orklar, insanlar. Herhangi bir farklılık gözetmeksizin, Yedi Dünya Kulesine, zirveye tırmanmak için seçilirler. Dev b...