►Kelime Sayısı: 2305
►Anlatan Karakter: Leoris
►Irkı: İnsan
►Gelişim Eldiveni Seviyesi: 10Yarım saat kadar bir süre içerisinde, Urtage'ye göndereceğimiz Ruhkan, Vas'Broh ve Hivi'Re ile vedalaşıp tam olarak neler yapacağımıza karar verdik. Erzaklarımızın bir kısmını onlara vermiştik. Onlar, oraya girmeyi deneyeceklerdi. Girebilirlerse, içeride zaman geçirecek, neler olup olmadığını öğrenmeye çalışacak ve özellikle Alkazura'nın ne olduğunu çözmeye çalışacaklardı. Giremezlerse, dönüp bize katılacak bizimle beraber Osaldon'a geleceklerdi. Açıkçası, girememelerine pek ihtimal vermiyorduk çünkü orklar, kendi ırklarını büyük ihtimalle içeriye alırdı. Vorungath, onlara özellikle bulunduğumuz yerin yapay bir yer olduğunu ve orada bulunan orkların diğer ırklara karşı beslediyebilecekleri nefrete aldanmamaları gerektiğini, sadece öyle davranmaları gerektiğini defalarca söylemişti. Anlamış gibi gözüküyorlardı ki en azından herhangi bir durumda Hivi'Re onlara hatırlatabilirdi. Grupta, en çok tecrübesine güvendiğimiz kişi oydu. Bu durumda, onlar Urtage tarafından ilerlemeye başlayacakken biz Osaldon'a ilerlemeye başlayacaktık. Vorungath ile ben, grupla Osaldon'a kadar gelecek, oradaki duruma bakıp ardından sınırdaki diğer binalara yönlenecektik. Zaman kaybetmek istemiyorduk çünkü yarım gün kadar bir süre kaybetmiştik bile ve henüz hiçbir göreve başlayamamıştık. Kazandığımız şey ise, herkese birer çöl kıyafetiydi. Değer miydi? Umuyorum ki değecekti. Yarım saat kadar bir sürenin sonunda, herkes tamamen hazırdı. Vedalaşmıştık ve her şey tamamdı. Yollarımız, yavaşça ayrıldı...
Çöl üzerinde yaptığım ilk yolculuğum Jeraxfi ile olduğu için, bana çölde ilerlemek kesinlikle çok daha kolay gelmişti. Öyle değildi. Normal bir hızda ve büyü gücünün yardımı olmadan normal bir ağırlıkta ilerlerken, merdivenleri çıkarken bastıran yorgunluk daha tamamen geçmeden tekrardan bastırmaya başlamıştı. Bunun sebebi, büyüsüz ilerlediğim için ve gene kaslarımı zorladığım içindi. Adımlarım bastıkça, kuma gömülen ayaklarım ilerlememizi güçleştiriyor ve yavaşlatıyordu. Yinede, bir grup halinde ilerlememiz için başka bir yol yoktu. İlerlerken, çöl kıyafetleri olmasa neler olacağını düşündüm ve harcadığımız zamanın kesinlikle buna değdiğine karar verdim. Ama yinede, ne olursa olsun bu kıyafetler bizi yukarıdan kafamıza ışıklarını yakarcasına gönderen ışığı engellemiyordu. Herkes yorgun durumdaydı ve bir hayli sıkıntılı bir vaziyetti. Bir buçuk saat kadar sonra yürüme hızımız inanılmaz derecede yavaşladığında, bir yerde durup dinlenmek zorunda olduğumuza sanıyordum ki herkes emindi. Herkes merdivenlerden sonra dinlenmemişti ve çok yorgundu. Güneş tam tepedeydi ve inanılmaz sıcaktı. Nerath yaralıydı ve bu sıcak onu iyice etkilemişti. Herkes sarhoş gibiydi. Ama asıl sorun şuydu ki dinlenebilir miydik?
Nerath'ı yaralayan şey, kumdan bir anda fırlayan bir kum solucanıydı. Bizim için hep bir tehdit olarak kafamızda yer etmişti ama yol boyunca hiç rastlamamıştık. Bu da acaba kasıtlı yapılmış bir şey olup olmadığı düşüncesine aklımıza sokmuştu. Yinede, hiçbir şeyden emin olmadan herhangi bir şeye varmak imkansızdı. Herkes son derece kötü durumdaydı. En sonunda, Vorungath durdu.
Vorungath: Perişan haldesiniz. Normalde bunu yapmasak iyi olurdu ama üç saat mola veriyoruz. Bir Gölge Aldatmacası hazırlayacağım. Dareth, buzunla içerisini ılık bir hale getir. Herkes uyuyabiliyorsa uyusun, uyuyamıyorsa kestirsin ve bir şekilde dinlensin. Kum Solucanı veya o tarz bir şey çıkarsa diye ben uyanık olacağım zaten hava aydınlıkken pek bir şey yapamam. Hadi.
Sarnia: Şükürler olsun.
Vyrm: Vorungath. Bir buçuk saat kadar bir şey herkese yeterli olacaktır. Üç saat çok fazla zaman kaybetmemize yol açar.
Vorungath: Bir saat, bir buçuk saatte sadece kaslarınız dinlenir ve yine yürümeye başladığınızda yine bu hale geliriz. Tüm bedeninizi ve kafanızın içini dinlendirin ki sonradan yine bu sarhoş hali almayın. Yolculuğun sonuna kadar, gece dahil, bu son dinlenmemiz olacak. Burada, üç saat boyunca dinlenebileceğiniz kadar dinlenin çünkü bir daha durmayacağız. Tamamdır değil mi?
![](https://img.wattpad.com/cover/93429254-288-k63890.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
|| Kule φ Yedi Dünya ||
Viễn tưởngUratha İkinci adıyla, cennet. Her yıl on iki özel savaşçı, Kule'ye girmek amacıyla seçilir. Büyücüler, okçular, savaşçılar. Elfler, orklar, insanlar. Herhangi bir farklılık gözetmeksizin, Yedi Dünya Kulesine, zirveye tırmanmak için seçilirler. Dev b...