► Kelime Sayısı: 1901
►Anlatan Karakter: Leoris
► Irkı: İnsan"Bir suikastçi, bir avcı gibidir. O avını avlamak için harekete geçtiğinde avı, ölümün son sürat geldiğini fark eder. Suikastçi atiktir, çeviktir, güçlü, zeki ve kurnazdır. Ama bunların hepsinden daha önemlisi vardır. Avını asla kaybetmez."
On iki odundan oluşan bölgeye sabah saatlerinde geldiğimde, burasına artık alışmaya başlıyor gibiydim. Yağmur hafif hafif atıştırırken gölgelik alanda, antrenman başlamak üzereydi. Hergün olduğu gibi.
Zane: Suikastçi'nin Sadakati...Leoris, gölgelerin arasından çıkan ve siyahlara gizlenmiş yarı gölge bir adama güvenir misin? Veya bir kumarbaza? Her işine hile hurda olan birinin sadık olduğuna inanır mısın?
Başımı iki yana salladım.
Zane: Doğru. Ama Suikastçi sadıktır. En çokta hedefine. Öldüreceği hedefe, korkunç derecede sadıktır suikastçi. Çünkü onun işi suikasttir ve o bu sanata uyum içinde yapmalıdır. Bu tuvale yanlış boya sürmek gibidir. O yüzden avını gözden kaybetmemeli ve onun o kadar kişi arasından kim olduğunu anlamalısın. Bunun için korkunç bir seviyede olman gerekmiyor. Büyü Çemberi olmayacak çünkü bunu kendin öğrenmelisin. Başlayayım.
Yavaşça odunlardan birinin üzerine oturdu.
Zane: Her büyü gücü kişiden kişiye farklılık gösterir tıpkı parmak izi gibi. O kişinin büyü gücünü taşıyan herhangi bir şeye sahip olman gerekir. Ardından tıpkı Suikastçi'nin İçgüdüsünde olduğu gibi, auranı yayacaksın ve o yabancı büyü gücünü tanıyacaksın. Auranı yaymayı biliyorsun. Burada üçüncül suikastçi ekipmanın devreye giriyor. Ruhani İpler. Al.
Bana bir makara ip uzattı. İpe dokunduğumda anladım ki bu demirdendi. Ama korkunç derecede hafifti.
Zane: Ona büyü gücünü yükleyeceksin. Büyü gücünü yükledikten sonra, onu sadece sen görebilirsin. Başka kimse, onu ne görebilir, ne duyabilir. Sadece dokunabilir ve çok daha zayıf bir şekilde hissedebilir. Ona değen büyü gücü onun üzerine yapışır. Bu da Suikastçi'nin Sadakati için gerekeni sana verir. Aynı zamanda bir boğma ipidir. Rakibini sarmalamaya da yarar. Bunu bileğine dolayacaksın ve büyü gücünle yönlendireceksin. Bu ip sonsuzdur. Ne kadar kesersen kes bitmez. Kendi kendine belli bir uzunluğa kadar durmadan uzar. İlk bu ipleri kontrol etmeyi öğrenelim ne dersin?
İpi elinden aldım. Makaradan çıkartıp bileğime doladım. Rahatsız edici geliyordu, tıpkı bir bileklik gibi.
Zane: Şimdi, az bir miktarda auranı sal. Bunu sadece bir kez yapacaksın. Seni tanıması için.
Gözlerimi kapadım ve auramı yavaşça salmaya başladım. Auramın o noktada bıçak gibi kesildiğini hissedebiliyordum. Ardından tekrardan yayılmaya başladığında rahatladım. Bu, beni tanıması için yeterliydi. Auramı tekrardan içeriye aldım. Zane başıyla onayladı.
Zane: Şimdi, onu sanki büyü gücünü kontrol edermiş gibi kontrol etmeyi dene.
Hiçbir hareket yapmadan sadece onun hareketlerini düşünerek onu hareket ettirmeye başlamıştım. Onu rahatça hareket ettirirken istediğim gibi bir anda savurup bir anda geri çekebiliyordum. Tıpkı, Rihe'nin ejderhası gibiydi.
Zane: Bu kolay olacak. Şimdi koşarken onu kullanmayı dene.
Koşmaya başladım. Koşarken onun hareket ettiğini düşünerek yine onu istediğim şekilde kontrol edebiliyordum ama bu sefer daha zordu. Yürürken ve onu kontrol ederken iki şeye aynı anda odaklanmakta güçlük çekiyordum. Yinede Zane, bununla bir sorun yaşamayacağıma karar verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
|| Kule φ Yedi Dünya ||
FantasyUratha İkinci adıyla, cennet. Her yıl on iki özel savaşçı, Kule'ye girmek amacıyla seçilir. Büyücüler, okçular, savaşçılar. Elfler, orklar, insanlar. Herhangi bir farklılık gözetmeksizin, Yedi Dünya Kulesine, zirveye tırmanmak için seçilirler. Dev b...