ARZU DURU
Çocukken ne zaman kaybolsa onu bu gölün başında bulurdum. Ağlamaklı çocuk gözleriyle gökyüzünü izlerdi. Ve o rüya... O rüyayı gördüğüm o seher vaktinden bu zaman belirsiz aralıklarla titriyorum. Kupkuru ağaçlar, kurumuş göl ve toprak. Melekler ve Zeynep... Işıktan görünmeyen eliyle dokunduğu her şey hayat buluyordu. Dizlerim titredi. Bir an düşeceğimi sandım. Bunca insan aynı rüyayı görmüştü. Bunca insan aynı biçim ve renkteki kandillerle, aynı gün ve saatte bu göle gelmişlerdi. Ağaçlar, toprak ve göl hayat doluydu. Rüyada anlatılanın aksine burada hayat bulacak olan Zeynep'ti. Benimde içlerinde bulunduğum halkada ki insanlar ellerinde ki gülleri bırakmak için göle doğru yürümeye başladılar. İki ileri bir geri. İki ileri bir geri. Bilinçsizce onlara eşlik ediyordum. Korkudan değildi. Hayır kokmuyordum. Bu şahit olduklarımın büyüsüne kapılmıştım sadece. Bir süre sonra göle varmıştık. Elimizde ki gülü bize söylenen dualarla suya bıraktık. Gölün yüzeyi çiçeklerden görünmez olmuştu. İnsanlarda kırmızı kadifeden esvaplarını giyinmişlerdi. Kırmızı kandillerin içinde ki ışıklar da benim gibi titreşiyordu. Biz geriye doğru çekilirken bir gerimizde ki halka göle doğru harekete geçmişti. Selim bey, Begüm ve diğerleri son derece ciddi görünüyorlardı. Hasan ve ben birbirimize bakıp şaşkınlığımızı paylaşıyorduk. Bu gölde ne vardı ki? Kardeşimi bu kara büyüyle öldürmek isteyen kim olabilirdi? Dahası benim Zeynep'im aslında kimdi? Derin bir nefes aldım. Olduğum yere yığılıp halkayı kırmaktan çekiniyordum. Ne de olsa o rüyayı bende görmüştüm... Bu halkanın içinde benimde bir rolüm vardı. Gülümsedim. Kardeşimin bu musibetten kurtulmasına çok az kalmıştı. Kardeşim her kim ise sevilen bir insandı. Bunca insan Zeynep'e dua etmek için bir rüyanın peşinden buralara gelmişti. Ürperdim. Karmakarışıkta olsam, bu duyguları hiçbir dinginliğe değişmezdim. Bilmediklerimi bilen insanların halkasındaydım. Kırmızı bir kandil taşıyordum. Titriyordum. Ve istemsizce ağlıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESİLA'NIN KAYIP KIZI(tamamlandı)#wattys2017
Science Fiction"Aşık olduğum tek kadın. Nasılda hırçın, pervasız. Bu şehir midir bende ki aşkı harlayan? Bir mum gibi eritip, ay misali ışıtan. Nasıl da vuruyor bakışları insanı bağrından. Hüzün kokan sokakları kopup gelmiş geçmişin hazanından...