Gördün mü kırmızı kandilleri? Gördün mü berrak göğü? Vardın mı Miracına? Paylaştın mı aşkını? Bulabildin mi ölümde hayat? Sordun mu var mıymış ölüm? Aldın mı nafakanı aşktan? Yanıp tutuşabildin mi bugün? Akıttın mı derdini gözlerinden? Soludun mu beni nefes diye? Gidiyorum sevdiğim sen kalabil diye? Senin yaptığın gibi bende kendimi sana veriyorum? Biliyorum ne ben seninim ne de sen benimsin... Ama ben senim, sende bensin. Bıraktı beden ruhu. Güneş olmuş Espilam beni bekliyordu. Işığıyla Babür'ü de aydınlatıyordu. Bu merasim Babür içindi. Bu aşkın diyetiydi. Babür olmasaydı Espila ve Eymen de olmazdı. Işık olmuş elimle onun elini tuttum. Babür'e hayat vermek için buradaydık. Hayat bulmak için buradaydık. Yarılmıştı gök... Delinmişti yer. Her zerrede varlık vardı. Aşk hiçbir boşluk bırakmamıştı. Bugün bayramdı. Aşkın bayramı. Hiçliğimize dolan nuru kutluyorduk. Göğe yükselen ruhların şarkısını okuyordum. Biz her zerrede birbirimizi görüyorduk. Ben kadındım, o erkek... O vardı ben yoktum. O aşktı ben onun soluğuydum. Şimdi bütün ışıklar tavaf ederken aşkı. Ne biz vardık ne de onlar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESİLA'NIN KAYIP KIZI(tamamlandı)#wattys2017
Ciencia Ficción"Aşık olduğum tek kadın. Nasılda hırçın, pervasız. Bu şehir midir bende ki aşkı harlayan? Bir mum gibi eritip, ay misali ışıtan. Nasıl da vuruyor bakışları insanı bağrından. Hüzün kokan sokakları kopup gelmiş geçmişin hazanından...