49-EYMEN

33 3 0
                                    

         Duş almış, üzerimi değişmiş yatağın üzerinde oturuyordum. Hırpalanmıştım. Yorgundum. Artık ne Esila 'ya, ne Espila'ya sorumluluğum kalmamıştı. Demek suhuletti sorunun cevabı. Bunca zamanlık mücadele son bulmuştu. Ölüme gitmiştim. Bu defa ben de onun için gönüllü bir vazgeçişe teslim olmalıydım. Ama hayattaydım. Dina'nın ihaneti kanımı dondurmuştu. Bunca zamanın tüm sorularının cevap bulması insanı boşluğa sürüklüyordu. Öylece oturdum orada. Ne kadar zaman düşünmeden durabilirdi insan. Zamanı kestiremedim. Düşünmeden, fikir yürütmeden oturdum öylece. Fikir yürütmekten kaçınıyordum. Artık o ve ben olmayacaktık. Bu hiçbir zaman en umutsuz anımda dahi ihtimal vermekten kaçındığım bir şeydi. Bizi birbirimize bağlayan aşktan başka hiçbir olağan üstü şey yoktu üstelik. Tüm bu olanlar, her defasında onu beni beklerken bulmam,  sevginin büyüsüydü sadece. Espila'nın geri dönüş sancıları bu kez sonuca ulaşmış, doğum gerçekleşmişti. Bense hayatın, ademliğimin onunla ilgili tüm hatıralarımı almasını bekleyecektim benden. Sadece o gitmeyecekti, bütün aşkımı alıp götürecekti. Bununla nasıl baş edebilirdim. Ayağa kalktım. Cam kenarına doğru yürüdüm. Herkes aşağıdaydı. Esilalı dostlarım, Arzu, Hasan, Begüm... Babür... Zeynep... Yeni Zeynep... Artık
bakışlarında zamanın tümünün hatıralarını saklayan, bütün o karmaşadan uyanmış Zeynep... Şimdi onun nazarında değilse bile kendi bakış açımda o koruyup kolladığım kız yoktu artık. O da yıkanmış üzerini değişmiş, olan biteni olması gerekenleri anlatıyordu halkına. Herkes Espila'nın dönüşünden memnundu. Kaybettikleri ruhani liderleri güçlenerek, Esila için mükemmel bir lider olarak geri dönmüştü. Haklıydılar da. Beyazın aydınlatıcı rengine bürünen bahçeyi izledim bir süre. Bundan sonra basit bir adamdım. Kainatın bütün sırlarını perdeleyecek bu kültürde yetiştirilecektim. 

       Şimdi bu bir kavuşma mıdır? Ayrılık mı? Kim verecek cevabını. Onca zaman boşaltmaya çalıştığım beynim acıyı ağarlaştıran düşünceleri dizileyip sıralamaya başlamıştı. Sonra onu gördüm. Espila'nın dost olmamız gerektiğine inandığı adamı. Hava almak için bahçeye çıkmıştı. Kan beynime sıçramıştı artık daha fazla bekleyemedim. Koşarak aşağı indim. Ben merdivenleri bir soluk inerken salonda oturanlar şaşkınlıkla ne yaptığımı anlamaya çalışıyorlardı. Kimseyi görecek halde değildim. Kapıyı açtığım gibi bahçede dolaşan adamın yanına vardım. Alaycı bakışları, deliliği yoktu şimdi. Sadece boş, uyuşuk bir kabullenme daha doğrusu rahatlama içindeydi. Anlayamayan bakışlarla baktı bana. ___" Tüm bunları yaparken kara büyünün nelere yol açabileceği hakkında bilgin var mıydı?"diye sordum. Beklediği bir şeydi bu. Benim onu bildiğim kadar oda beni biliyordu. ___" Başlangıçta yoktu... " Zorlukla yutkundu, acı çeker gibi bir hali vardı. "Sonrada..." diye mırıldandı." Öyle bir boşluktaydım ki onu da yanıma alarak gitmeye karar vermiştim." Pişmanlığını görüp, hissetmem beni durdurmadı. Sanki her şey onun suçuymuş gibi atladım üzerine. Vurdum... Vurdum... Espila'yı götürmek istediği yokluğun hesabını vermesinin imkanı yoktu. Çok kızgındım. Bu tüm o yapmış gibi gösterdiklerinden ve yaptığını zannettiklerimizden   daha korkunçtu. Kara büyünün bilinmezliğine kendisiyle birlikte çektiği kadın ben tanımasam dahi kainata her defasında gelip gitmeliydi. O yaşamını sürdürmeliydi. Babür bana karşılık vermedi. O da ona yaptıklarımı hak ettiğine inanacak kadar seviyordu Espila'yı. Onun karşılık bulmamış aşkı bir hayat sonra unutulacak, ıstırabı son bulacaktı. Sonra herkes yanımıza vardı. Bizi ayırdılar. Ortalık karışmıştı. Beni tutmuş çekiştiren kadına baktım. Zorla beni eve sürükledi. Hep yaptığım gibi dinledim onu. Hırs, nefret, sinir, duygularda ki keskinlik hiç bu denli ayyuka çıkmamıştı. Hiçbir şey görmüyor, kızgınlığımın savruk, hayvani doğasına yenik düşüyordum. İçeri girdiğimizde burnumdan soluyordum. ___" Neden böyle davranıyorsun diye sordu?" Hırçınlığımdan oda nasibini aldı. ___" Ben artık sadece bir ademim unuttun mu? Tıpkı eskiden olduğu gibi..." ___" Biliyorum..."dedi.  Gözlerinde kınama ya da kızgınlık yoktu. Samimi bir bakışla sakince konuştu. "Sen sadece bu beden olamazsın, hiç olmadın." Bütün insanlığımı bana geri veren sesine kulak verdim. Onu kaybedecek olmanın acısını içimden atamasam da düzgün davranmalıydım. Şimdi bunca zaman sonra ona olan aşkımın daha yok edici yanını keşfediyordum. Beni yok edecekti. O sandığımdan daha vazgeçilmezdi. Şimdi ipler benim elimde değildi. Ve onunla tek hayat düşüncesi kafi gelmiyordu. Katlanamıyordum. ___" Söz ver... Gelip beni bulacağına söz ver ."dedim. Bu hırslı, sinirli adamı neden istesin ki diye düşünmeden edemedim. Gülümsedi. Yumuşacık, kendinden emin Espila'ydı bu. ___" Söz veriyorum..."

ESİLA'NIN KAYIP KIZI(tamamlandı)#wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin