Her şey gitgide daha korkutucu olmaya başladı. Zeynep'in nasıl bir belaya bulaştığını hala anlamış değilim. Bütün tuhaflıklar, Zeynep'in hastalığı, Ali'nin ortaya çıkmasıyla başladı. Sanırım Ali bir çeşit tarikat üyesi. Bu sıradan dini bir tarikat gibi de görünmüyordu. Zeynep'in ölü gibi yatan bedenine bakmayı ne kadar istemesem de gözlerimi alamıyorum. Bana bir film sahnesini anımsatıyor, birazdan onun bedenini ateşe verirler fikrinin tedirginliğindeydim. Öte yandan bu insanların benim rüyalarıma girebilecek bir güçleri olduğunu sanmıyorum. Bu yaşananların bir sebebi olmalıydı. Gölün üzerini bir kuş sürüsü kapladı. Etraf kuşların gölgesinden karardı. Endişeyle gözlerim Arzuyu aradı. Transa geçmiş gibiydi, artık beni görecek hali yoktu. Buradan koşar adımlarla kaçmak istiyordum. Zeynep'e yapacaklarından korkuyordum. Ama Selim Bey bu konuda özellikle uyarmıştı bizi. Her ne olursa olsun halka bozulmamalı, zincir kopmamalıydı. Dikkatimi ağaçlara vermeye çalıştım. Heybetliydiler. Rüyamda ki hayat buluş anları geldi gözümün önüne. Başımı çevirdim... Burada ne işim vardı. Bu nasıl bir işti. Her hangi biri gelse yaptığımız şeyi ne şekilde açıklayacaktık. Sorulacak sorulara yanıt verecek kimse yoktu. Herkes bu rüyayı görmüştü, ama kimse sonuç olarak neyin ortaya çıkacağına emin olamıyordu. Kadife entarileriyle erkek ve kadınlar dua etmeye devam ettiler. Ve bende onlara eşlik ettim. Bu duayı hangi ara ezberlediğimi dahi bilmiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESİLA'NIN KAYIP KIZI(tamamlandı)#wattys2017
Ciencia Ficción"Aşık olduğum tek kadın. Nasılda hırçın, pervasız. Bu şehir midir bende ki aşkı harlayan? Bir mum gibi eritip, ay misali ışıtan. Nasıl da vuruyor bakışları insanı bağrından. Hüzün kokan sokakları kopup gelmiş geçmişin hazanından...