Medya:ALİ
"Allah'ım yardım et!.."
Eğer ecel saati geldiyse kaçacak ne bir yeri ne de zamanı vardı. Gelmediyse Rabbi onu koruyacaktır. Dış dünyaya bütün alıcılarını kapatmış, sadece dua ediyordu. Dibine kadar gelen ayak seslerini duymadı. Onu kollarından tutup ayağa kaldırmak için uzanan elleri ve o iğrenç alkol kokusunu hissetmedi.
''Hey n'oluyor orada! Çekilin, bırakın kadını!'' diye bağıran adamı, ''Sana ne lan bas git!'' diye karşılık veren serseriyi duymadı. Onu bırakıp diğer adamla dövüştüklerini, hiç birini işitmedi. Sadece dua etti.
Uzaklardan bir ses ''Kendine gel, aç gözlerini, geçti!'' diye kulaklarında yankılanmaya başladığında omuzlarından sarsıldığımı hissetti. Korkuyla gözlerini açtığında gördüğü, endişe içindeki adamın onu kendine getirme çabasıydı. Ayağa kalkarken az ötede üzerine gelmekte olan adamların polisler tarafından kelepçelenip götürüldüğünü gördü. Sokağın başındaki polis aracını, çalan siren seslerini yeni yeni fark etti. Bütün vücudu titriyordu. Onu ayağa kaldıran adam omuzlarından tutmuş, kendine gelmesi için sarsıyordu.
''Bana bak, yüzüme bak! Kendine gel!''
Etrafı incelemeyi bırakıp yüzüne baktığında beyni kim olduğunu ancak algıladı. O Azrail'i olmuş iki serseriyi beklerken dualarının mucizesi tam karşısında duruyordu.
''Ali!.. Ali komiser!..''
Bu onun için gerçekten bir mucizeydi. Bunun başka bir açıklaması olamazdı. Hastanede bırakıp gittiğini düşündüğü adam şimdi buradaydı. İkinci kez hayatını kurtarmıştı ama adamın endişeyle bakan gözlerinin öfkeyle dolması gecikmedi.
''Ne yaptığını zannediyorsun sen?Sana beklemeni söyledim. Kaç saattir seni arıyoruz, haberin var mı?Peşindeki adamları fark etmeseydik... Ya yetişemeseydik... Kendini zorla öldürtmek mi istiyorsun?''
Haklıydı. Onu beklemesini söylemişti. Hangi akla hizmet beklememişti ki?Ali arabayı almak için gittiğinde kaza eden iki kişinin kavgaya tutuştuğunu görmüş ve müdahale etmek zorunda kalmıştı. Döndüğünde orada olmadığını görünce endişelenmişti. Gittiğini anlayınca emniyetteki arkadaşlarından yardım istemişti. Bu saate kadar yakın çevrede bakmadık yer bırakmamıştı. Birine göre tesadüf diğerine göre mucize, bir kadının kaçtığını ve peşindeki adamları fark ettiler. Neler olduğunu anlamak için müdahale ettiklerinde aradığını bulacağını tahmin bile edememişti.
''Aklından ne geçiyordu senin? Ne yapmaya çalışıyordun?''
Ali ardı ardına soruyla karışık fırçasını atarken arkadaşı da geldi. Oğuz Komiser. Hastanedeyken birkaç defa Ali'nin yanında görmüştü, oradan biliyordu.
''İyi misin?''
Korkudan ağzını açacak halde değildi. Başını sallamakla yetindi. Oğuz, Ali'ye dönerek ''Sen de biraz sakinleş arkadaş, bulduk işte! Zaten yeterince korkmuş, üzerine gidip daha da korkutma kızı,'' dedi.
Ali arkadaşının ikazıyla birkaç adım geri çekildi. Öfkeyle elini saçlarından geçirdi. Ne diyeceğini, nasıl davranacağını bilmiyordu. Elleri belinde bir sağa bir sola yürümeye başladı. Sakinleşmeye çalışıyordu. Kız ise üzerindeki şoku atamamış onu izliyordu. Hızlı adımlarla yanına geldiğinde bir anda kolundan tutup çekiştirdi.
''Yürü, gidiyoruz!''
Gidiyor muydu? İyi de nereye? O daha yaşadığı korkuyu üzerinden atamamışken sadece birkaç adım atabildi. Yer ayağının altından kaydı sanki. Gözlerine siyah bir perde inerken Ali'nin kollarına düştüğünden haberi yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇIKMAZ SOKAK (Tamamlandı)
Mystery / ThrillerGeçmişi hakkında hiçbir şey hatırlamayan Leyla ile ölümle defalarca yüzleşmiş ve bu dünyada kendisi için bir hayali olmayan Ali'nin hikayesi... Umutlarını kaybettikl...