Gripin-Nasılım biliyor musun?Gözlerimi açtığımda çocukluğumun geçtiği evdeydim. Neler olduğunu anlamak için etrafıma bakındığımda Hatice ile göz göze geldim. Saniyeler içinde olup bitenler aklıma geldiğinde akmak için hazırda bekleyen gözyaşlarımı tutmadım. Hatice hemen yanıma gelip sevgi dolu yüreğiyle kucakladı. Kemal'in bana hediye ettiği tek gerçek, kardeşim gibi gördüğüm Hatice'nin kollarında doyasıya ağladım. O da benimle gözyaşı döktü. Her zaman olduğu gibi acıma ortak oldu. İç çekişlerimin arasında sordum.
"Hatice nasıl dayanacağım?"
Derin bir nefes alıp verdi.
"Geçecek canım, geçecek."
Geri çekildiğinde doğrulup oturuşumu düzelttim. Bir şey söylemeden odadan çıkıp birkaç dakika sonra kucağında meleğimle geri döndü.
"Kızın için dayanacaksın."
Acı ve sevinç nasıl oluyor da aynı anda yaşanabiliyordu? Kalbimde annemin acısı, gözlerimden akan bu defa aylar sonra kızımı görmemin buruk sevinciydi. Halasının kucağında yanıma geldiğinde kucağıma almak için uzandım. Hatice'de Zeliha'mı vermek için uzattığında kızım beklemediğim bir şekilde kendini geri çekip halasına sokuldu. Kollarım havada asılı kalırken sesim titredi.
"Kızım... Zeliha'm... "
"Halacığım, bak anne."derken onu bana doğru çevirmeye çalıştı. Kızım 'ı-ıh'diyerek halasının koynuna biraz daha sokulurken onun beni unutmuş olması, acıyla dolu kalbimi paramparça etti.
Takatsiz kollarım bitkince bacaklarımın üzerine yığıldı. Ali, sevdiğim adam hiç olmamış gibi hayatımdan çekip gitti... Annem, bu hayattaki tek dayanağım gitti... Kızım, Zeliha'm annesini unutmuş. Ne bekliyordum ki?
Hatice "Elif, yapma böyle. Bak göreceksin akşama kalmaz seni hatırlayacak,"dedi. Gözyaşlarımı elimin tersiyle sildim.
Sahte bir gülüşle "İnşallah," dedim. Aklıma gelen ayrıntıyla hemen yataktan kalkıp odamdan çıktım. Evde sadece birkaç kadın vardı.
"Annem! Annem nerede?"
Ardımdan gelen Hatice "Bahçede, yıkamak için çıkardılar,"dedi. Yalın ayak olduğum halde aceleyle evden çıktım. Bahçedeki kalabalığa aldırış etmeden cenaze arabasının içine girdim. Henüz başlamamışlardı. Gassal kadına annemi yıkamak istediğimi söyledim. Kadın geri çekilip duş başlığını elime tutuşturdu. Ne yapmam gerektiğini anlatıp onun yardımıyla annemi yıkadım. Beraber bütün işlemleri bitirdiğimizde yüzünü örtmeden önce son kez avuçlarımın içine aldım.
Gözlerimden akan yaşlar annemin yüzünü ıslatırken "Çektiğin her bir sıkıntı cennete giden yolun çakıl taşları olsun annem," yüzünün her bir yerini öptükten sonra beyaz kefeni örttüm.
Mezarlığa nasıl gittim eve nasıl döndüm hatırlamıyorum. Tek hatırladığım kendi evime gitmek istediğimdi. 'Olmaz' dediler. Hatice'nin koluna tutunup yanımda Kemal'in varlığını unutmuş bir halde kapının önünde bir süre bekledikten sonra cehennemime adımımı attım. Aylar sonra yine buradaydım. Dönüp bir kez olsun bakmak istemediğim, yuvam olsun diye çabaladığım ama hiç bir zaman evim olmayan yerdeydim. Ne kaynanam olacak kadın ne diğerleri kimse umurumda değildi. Odaya geçip yatağa uzandım. Uyumak istiyordum. Sadece uyumak...
Kırk gün... Annemin ölümünün üzerinden tam kırk gün geçti. Hiç gitmemişim gibi her şey eski düzeninde devam ediyordu. Sadece bir farkla; giden Elif'le dönen Elif aynı kişi değildi. Elif... Kaderi babasının gidişiyle değişmiş, Cemil'in hastalıklı aşkıyla hayatı cehenneme dönmüş, kocasının sevgisizliğiyle yitip gitmiş kadın... O bu evden çıkıp gittiğinde, o çıkmaz sokakta başına aldığı darbeyle öldü. Yitirdiği hafızası değil hiç yaşamamış olmayı dilediği geçmişiydi. Ali'nin elinden tuttuğu gün Leyla oldu. Hep olmak istediği gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇIKMAZ SOKAK (Tamamlandı)
Mystery / ThrillerGeçmişi hakkında hiçbir şey hatırlamayan Leyla ile ölümle defalarca yüzleşmiş ve bu dünyada kendisi için bir hayali olmayan Ali'nin hikayesi... Umutlarını kaybettikl...