Yaprak Çamlıca-Bir yerlerde"Elif Hanım, hamilesiniz."
Doktorun ağzından çıkan sözler defalarca kulaklarımda yankılandı. Hamileydim. Ali'yi kaybetmiştim ama ondan bana kalan ve ömrümce aramızda bir bağ olarak yaşayacak küçücük bir varlığı karnımda taşıyordum. Sevineyim mi, üzüleyim mi; ne tepki vereceğimi bilmez bir haldeydim. Elim istemsizce karnıma giderken aynı anda binlerce senaryo aklımda şekilleniyordu. Ali'den bir parçayı taşıyordum. Ömer'i ya da Güneş'i... Kız erkek ne farkeder ki, ikimizin bebeği. Gözlerim ilk Hatice ile buluştu. O da en az benim gibi şaşkındı. Kemal üzerindeki şaşkınlığı attıktan sonra gözleri öfkeyle karardı. Elleri yumruk olmuş, dişlerini sıkarken benden çok bebeğime vereceği zarardan korktum.
Doktor "Hayırlı olsun," odadan çıkmak üzereyken durdurdum.
"Doktor hanım, bebeğimin durumu hakkında bilgi alabilir miyim? Hani bayıldım falan. Nasıl, iyi mi öğrenmek istiyorum."
"Tabi. "
Doktor hemşireye dönüp beni ultrason odasına götürmesini söyledi. Hatice'nin yardımıyla hemşireyi takip ederken Kemal'le göz göze gelmemeye çalışıyordum. Yaklaşık on dakika kadar sonra ultrason odasında yankılanan bebeğimin kalp atışlarının sesiydi. O sesi duymak dünyalara bedeldi. Babası yanımızda olmasa da bebeğim onun varlığını her zaman yanımda hissettirecekti.
"Bebeğiniz dokuz haftalık Elif Hanım."
Dokuz haftalık... Elindeki aleti kasıklarımda hareket ettirirken devam etti.
"Bebeğiniz henüz çok küçük ama kesede ya da rahminizde her hangi bir sorun görünmüyor. İlerki dönemde bunu daha iyi takip edebiliriz. Şu an için her şey yolunda."
Küçük ekranda ilk defa bebeğimi görmenin tarifi yoktu.
"Çok şükür."
Yanındaki kağıt havludan birkaç parça koparıp uzattı. Sürdüğü jeli temizlerken "Stresten uzak durmalı, sağlıklı beslenip bebeğinize ve kendinize iyi bakmalısınız,"dedi.
Sedyeden inip kıyafetlerimi düzeltirken "Hayırlı olsun,"dedi. Teşekkür edip o önde ben arkada ultrason odasından çıktık. Hatice ve Kemal dışarıda bekliyordu. Hatice ısrar etse de benimle girmesini istememiştim. Kemal öfke saçan gözleriyle sessizce sıranın kendisine gelmesini bekliyordu.
Eve döndüğümüzde bizi karşılayan sürpriz Esma'ydı. Kaynanam bana hiçbir şey olmamış gibi kızının derdindeydi. Gerçi ben de Esma'yı beklemiyordum. Ana kız suratı beş karış asık karşıladı. Kemal kuru bir hoşgeldinle kardeşini geçiştirirken Hatice ablasına sarılıp şaşkınlığını gizleyemedi. Onlara aldırış etmeden odaya geçmek isterken kaynanamın ikazıyla durmak zorunda kaldım.
"Gelin hanım, Esma'ya bir hoş geldin demek yok mu?"
Elim kapı koluna uzanmışken geri çekip arkamı döndüm. Yüzüme sahte bir gülümseme kondurup "Hoş geldin Esma, hayırdır gece gece?"dedim. Sorduğum soru kimsenin hoşuna gitmemişti. Esma pişkinliği elden bırakmadan cevap verirken dudağının kenarındaki yarayı fark ettim.
"Görmeyeli çenen düşmüş."
"Görmeyeli sende de hiç bir değişiklik yok anlaşılan."
Çenemle halini gösterip "Akıllanmamışsın,"dedim.
"Bana bak..."diyerek üstüme yürüyecekken Hatice araya girdi.
"Abla?.."
Esma Kemal'e dönüp "Sen nasıl olur da bu kadını eve sokarsın? Seni, çocuğunu aşığı için terkedip giden kadını? Hiç mi utanma yok sende abi?.. İki erkeği de elinde oyuncak etmiş kadını... Ama suç önce sende. Arkadaşının arkasından iş çe-.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇIKMAZ SOKAK (Tamamlandı)
Mystery / ThrillerGeçmişi hakkında hiçbir şey hatırlamayan Leyla ile ölümle defalarca yüzleşmiş ve bu dünyada kendisi için bir hayali olmayan Ali'nin hikayesi... Umutlarını kaybettikl...