Bölüm 18

4.7K 570 1.6K
                                    

Yeni bölüm geldi keyifli okumalar

Ellerim dudaklarımda Ali'nin arkasından öylece bakakaldım. Neydi şimdi bu? Bu gece yaşananlar gerçek olamaz değil mi? Rüya görüyorum, birazdan uyanacağım ve her şey eski haline dönecek.

Asuman'la masaya döndüğümüzde bırakıp gittiğim Ali ile bulduğum Ali kesinlikle aynı kişi değildi. Biz yokken ne değişmişti? Ne olmuştu da Ali birdenbire bambaşka biri oluvermişti. Bakışları bile değişti.

Özür diledi. "Bu gece bizim için yeni bir başlangıç olsun,"dedi.

Her şeyi geride bırakıp yeni bir başlangıç yapmak. Gönlüm onu kabul etmeye dünden razıyken kendimi ona bıraktım. Gözlerimi kapatıp bekledim. Bekledim ama Sibel abla'nın gelmesi hesapta yoktu. Aslı nasıl oldu acaba? İnşallah korkulacak bir durum yoktur.

Pijamalarımı giyip yatağa yattığımda gözümde uyku falan yoktu. Bir sağa bir sola dönüp durdum. Saatler geçmek bilmiyordu sanki. Ali'yi arayıp Aslı'nın durumunu sormayı düşündüm. Sonra meşgul olabileceğini düşünüp vazgeçtim. En iyisi mesaj atmaktı. Aceleyle yazıp gönderdiğim mesaja cevap hemen geldi. Aslı'nın ateşini düşürdüklerini birazdan eve döneceklerini yazıyordu. Birazdan dönecekler... Niye elim ayağım birbirine dolaştı ki şimdi?

  Yataktan kalkıp odanın içinde dolandım. Vakit geçmek bilmiyordu. Aklımın içinde dönüp duran sorular cevapsız havada asılı kalırken bundan sonra ne olacağı  hayatımızın nasıl değişeceği düşündürüyordu.

Saat üçü gösterdiğinde evin önünde duran araba geldiklerinin habercisiydi. Emin olmak için pencereden baktıktan sonra hemen odadan çıkıp koşar adım merdivenlerden indim. Kapıyı açtığımda Aslı Ali'nin kucağında  uyumuş, Sibel abla'nın elinde anahtar kapıya uzanmıştı.

Sibel abla "Uyumadın mı, beklemeseydin keşke?" dediğinde içeri girerlerken kapıyı kapatıp "Sizi merak ettim. Aslı nasıl?"dedim.

Ali "Ateşi düştü. İlaçlarını da aldık, sabaha daha iyi olur,"dedi. Sibel abla Ali'nin kucağından Aslı'yı almak istediğinde  izin vermedi.

"Yenge uyanmasın. Odaya çıkarayım." Sibel abla tamam dercesine başını salladıktan sonra hep beraber yukarı çıktık. Ali Aslı'yı yatağa yatırıp alnından öptü. Sibel abla'nın yorgun olduğunu düşünerek Aslı'yı bekleyebileceğimi söyledim. İyi olduğunu söyleyip bizi odamıza gönderdi.

Odamıza geldiğimizde Ali üstüne sinen hastane kokusundan kurtulmak için banyoya girdi. Su sesini duyduğumda yatağa oturup beklemeye başladım. Dolabın yarı açık kapağını görüp kapatmak istediğimde  pijamalarını almadığını farkettim. Elimde Ali'nin pijamaları ne yapacağımı düşünürken banyo kapısının açılma sesiyle olduğum yerde kalakaldım. Sırtım Ali'ye dönük bir şekilde duruyordum. Dönüp dönmemek arasında gidip gelirken nereden bulduğumu bilemediğim bir cesaretle gözüm kapalı bir şekilde döndüm.

Pijamaları uzatıp "Almayı unutmuşsun,"dedim. Ali'nin elimden pijamaları alıp attığını anladığımda bileklerimden tutup "Niye gözlerini kapatıyorsun?"dedi.

"Şey... Çı-çıplak değil misin?" Sesimin her bir zerresi titriyordu.

"Gözlerini aç." Sesindeki alaycı tınıya rağmen gözlerimi açtığımda belinde bir havluyla duruyordu. Bedeninin geri kalanının çıplak olduğunu görmemle birlikte çığlık atıp ellerimle yüzümü kapattım. Ali gülerek ellerimi yüzümden çekti. Kaçmamam için belime sarıldı.

"Kocanım ben senin aç gözlerini bunda utanacak bir şey yok."

Önce birini sonra da diğerini açtığım gözlerim tam kurulanmamış saçlarından firar eden bir damlanın boynundan beline kadar indiğini görünce yutkundum. Yanaklarım yine al al olmuştu kesin. Çünkü alev alev yanıyorlardı.

ÇIKMAZ SOKAK (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin