12.Bölüm
Semih'in bir adım arkasında yürümekte ısrarcıydı, o yavaşladıkça Hande de yavaşlıyordu. Sonunda asansörün önünde durdu ve kadına döndü. "Yanımda yürü, arkamda değil."
"Ama sen patronsun."
"Sen de sözlümsün. Ayrıca gerimde durman beni rahatsız ediyor. Sadece öylesine bir çalışan değilsin."
Hande derin bir nefes aldı ve gergince parmaklarıyla oynamaya başladığı sırada asansörün kapısı açıldı. Asansörün içi oda gibi genişti, ferahtı. Aralarında hayli mesafe vardı ama Hande sanki o dibindeymiş gibi hissediyordu. Sabahtan beri pek konuşmamıştı. En üst kata çıktıklarında Semih onun geride yürüme ihtimaline karşı kadının elini tuttu. Ayrıca parmaklarıyla oynayıp durması, gerginliği adamın sinirini bozuyordu. Bu kadar gergin, stresli olmasını gerektirecek bir şey yoktu. O yanındaydı ve Hande'ye yardımcı olacaktı.
Hande şaşırsa da sözel veya hareketsel bir tepkide bulunmadı. Onunla birlikte bir odaya girdiğinde adam ancak elini bırakmıştı. Bu kibar sayılabilecek ilk temaslarıydı.
Kadın öylece ayakta dikilirken Semih her zaman olduğu gibi koltuğuna oturdu ve ona eliyle karşısındaki koltukları gösterdi. "Otursana."
"Ne yapacağım ben?"
"Şimdilik izleyeceksin. Yanımdan ayrılmayacaksın. Yaptığım şeyleri sana anlatacağım ama önce incelemem gereken ufak birkaç ayrıntı var. Yeni bir alanda işe giriyoruz ve markamızın reklamı için hazırlanacak defile mankenlerini seçeceğiz sonra."
"Ben de mi?"
"Evet, fikrini alacağım."
"Şey, tamam."
"Ne içersin?"
"Bilmem, kahve olabilir."
Semih masadaki telefona uzanıp ahizeyi kaldırdı. "543'ten istediğini söyleyebilirsin. Benim odam 701, sana önümüzdeki hafta oda vereceğim. Orada yazarım lazım olabilecek numaraları. Yönetim katındaki odalar hep yedi yüzlü numaralardır. Sana bir de asistan ayarlayalım."
"Bana asistan mı? Ama..."
"Evet, bir tane şimdilik ayarlarız yönetici olduğunda daha tecrübeli iki kişi daha veririm yanına."
"Yönetici olmak için fazla genç ve tecrübesizim."
"Öğretirim her şeyi diyorum. İstediğini sorabilirsin de ayrıca. Hande bu konu tartışmaya kapalı."
"Seninle tartışmak istemiyorum ama bana söz hakkı tanımıyorsun ki hiç."
"Sen de hiçbir şeyi kabul etmiyorsun. Üstelik bu kötü bir şey değil. Ben ne yaptığını bilmeyen bir adam değilim. Yıllardır çalışıyorum. Lisedeyken başladım bu işleri öğrenmeye. Bir hata yapmam."
"Ben yaparım ama. İlk kez bir işte çalışıyorum."
Bir anda kapı açılınca ikisinin de dikkati oraya döndü. "Semih! Senin bu abini öldüreceğim ben. Bak gerçekten elimde kalacak. Ben artık diğer şubede çalışmak istiyorum."
"Yine ne oldu? Su gerçekten yoruldum. Aranızdaki meseleleri kendiniz halledebilir misiniz? Burası iş yeri, anlasanız iyi olur."
"Ya konuşmak istemiyorum ama erkek asistanlarımın hepsini kendi yanına alıyor. Kafasına göre çalışanlarımı değiştiriyor. Bu şekilde çalışmak istemiyorum."
"Ne günah işledim desem, diyemiyorum ama bu kadarını ben bile hak etmiyorum bence ya. Su, sen abimle çalışma diye geldim işi aldım. Düğünümü erteledim. Şimdi başka şubeye seni gönderip ben bu yoğunlukla tek başıma mı uğraşayım? Sen gitsen o gelmeyecek sanki. Gidip dövdüreyim mi ne yapayım?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dikkat! Mafya Var! ☠ - Yeniden Sevmek / Aşka Kırgın
Teen Fiction"Bir süre misafirim olacaksınız küçük hanım." Kadın kaşlarını çattı. Misafirlik rızaya bağlı olan bir şeydi ve bu adam onu zorla alıkoyamazdı. Hem küçük hanım da ne demekti? Öyle ufak tefek görünüyordu güçsüz bulmuştu her halde. Oysa o hiçbir zaman...