*Söz, nişan, düğün vesaire bölümlerinde başarılı olduğumu söyleyemeyeceğim. Yazmadanda atlasam olmayacaktı, neyseki ilk kısım geçti.
*Bölüm şarkısı: Emir Can İğrek - Aşk Yasal Cinayet
23.Bölüm
Sanem yukarı çıkmadan Semih'i tutup kendine çekti ve lacivert kravatını ve yeleğini düzeltti. Adam ona yardımcı olmak için kafasını hafif yukarı kaldırmıştı. "Düzgün görünüyor muyum?"
"Çok yakışıklı görünüyorsun. Gidelim ve onlara muhteşem damat nasıl olur gösterelim."
Yağız kardeşini omzundan tutup yanına çekti. "Yağcı, Pinokyo bile senden az yalan söylüyordur. Bu mu yakışıklı?"
"Değil dersem Allah çarpar."
"Hadi, oyalanmayın. İnsanları ağaç ettiniz kapıda."
Hamit Bey'in araya girmesiyle demir kapıyı ittirip merdivenleri çıktılar. İkinci kata geldiklerinde Hande krem rengi, üstünde siyah dantel işlemeleri olan bir elbiseyle onları karşıladı. Saçlarını atkuyruğu yapmış, önden taç gibi bir kısmını örmüştü. Adam onun ne kadar güzel olduğunu düşündü. Kadının arkasında duran ailesinin karşılaması Semih'in beklediğinin aksine oldukça güler yüzlüydü. "Hoş geldiniz."
"Hoş bulduk."
İçeri girerlerken elindeki çiçek ve çikolatayı kadına verdi. Selamlaşma faslı bittiğinde herkes salona geçti. Boş koltuk kalmayınca kadın mutfaktan bir sandalye çekti. İki aile sohbet edip birbirlerini tanımaya çalışırken Hande gözlerini adamdan alamıyordu. Üstündeki takım elbise adama çok yakışmıştı. Dik, kendine güvenen duruşu etkileyiciydi. Arada sohbete katılıyor, genelde sözü büyüklere bırakıyordu. Kadın onu izlemeyi bırakıp kulağını konuşmalara verdi. "Erken olduğu konusunda hemfikiriz ama gençlere söz geçirebilmek ne mümkün."
"Haklısınız."
Annesi başıyla mutfağı işaret edince Hande ayaklandı. "Kahvelerinizi nasıl alırsınız?"
Herkesten tek tek cevapları aldıktan sonra Pınar'la beraber mutfağa geçtiler. O cezveyi çekmeceden çıkarıp tezgâha koyarken ablası da dolaptan kahve kavanozunu indirdi. "Damat bey de pek bir yakışıklıymış. Gazetelerde olduğundan daha karizmatik görünüyor."
Kadın ne diyeceğini bilemeyip utanmıştı ki içeri giren Sanem "abim diye söylemiyorum öyledir" dedi.
"Babam beklediğimden çok daha ılımlı görünüyor."
"Ne yalan söyleyeyim benim beklediğimden de daha ılımlı, Hande diğer cezveyi de çıkar."
Hande kahveleri hazırlarken Pınar fincanları indiriyor Sanem de Pınar'ın tezgâha bıraktığı kutudan lokumları fincan tabaklarının ikram kısmına yerleştiriyordu.
Kahveleri hazırlama işi bittiğinde Hande tepsiyi tezgâhtan almak üzereydi ki Sanem onu durdurdu. "Tuzu unuttun."
"Tuz mu?"
"Evet, abimin kahvesine tuz atmadın."
Kadın bu konuda ikilemde kalsa da Sanem çoktan kenardaki yemek masasında duran tuzluğu almış, yanına diğerlerinden farklı renk lokum koyulmuş kahveye tuzu boca etmişti. Hande artık itiraz etmesinin bir anlamı olmadığını fark edince tepsiyi alıp salona geçti.
Pınar önden gidip sehpaları çıkarmıştı. Kadın Semih'in önüne geldiğinde adam başka bir kahveye uzanıyordu ki Hande tepsiyi diğer tarafa çevirip gözüyle onun alması gerekeni işaret etti. Semih tek kaşını kaldırıp onun hareketine dişlerini göstererek gülümsedi. Kendi için hazırlanmış kahveyi aldı ve Hande elinde tepsiyle çekilip, kapının yanındaki sandalyesine oturduktan sonra adam surat ifadesi hiç değişmeden kahveyi içti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dikkat! Mafya Var! ☠ - Yeniden Sevmek / Aşka Kırgın
Novela Juvenil"Bir süre misafirim olacaksınız küçük hanım." Kadın kaşlarını çattı. Misafirlik rızaya bağlı olan bir şeydi ve bu adam onu zorla alıkoyamazdı. Hem küçük hanım da ne demekti? Öyle ufak tefek görünüyordu güçsüz bulmuştu her halde. Oysa o hiçbir zaman...