Aşka Kırgın ☠ Bölüm - 33

5K 255 26
                                    

*Bölüm Şarkısı: Ajda Pekkan - Sana Ne, Kime Ne?

33.Bölüm

/16 ay sonra/

Sanem omzunun iki tarafına düşen saçlarını eliyle bir tarafa toparlayıp ensesini açıkta bıraktı. İçerisi tıklım tıklımdı ve müzik de oldukça gürültülüydü. Gözleriyle barın olduğu yerden bulundukları kısma kadar olan alanı gözleriyle taradı. Su'yu görmesi çok kolay olmayacaktı gerçi şayet boyunun uzun olduğu söylenemezdi. Hande'ye doğru eğilerek müziğin sesini bastırmak için bağırarak "sinirin biraz olsun geçti mi?" diye sordu.

Anında çatılan kaşları cevabı yeterince belirtse de başını iki yana salladı. "Öküz bir kocan olunca sinirin hiç tependen inmiyor ki benim sinirim geçsin."

Nergis onları duyabilmek için öne eğilmişti. Gülmeden edemedi. "Biraz haklı sayılır bence."

Sanem de onu onayladığını belirten bakışlar attı. Hande ise omuz silkti. "Kıskançlığı çok uç noktada, bir iş yemeğinin ne gibi bir zararı ya da kötü yanı olabilir ki?"

"O İlhami Bey'in gözü göz değil ben sana söyleyeyim. Bunu ben bile fark ettim, Semih'in gözünden kaçar mı?"

"Yine de bana güvenebilirdi."

Su geldiğinde konuşmaları kesildi. Kadın elindeki tahta üzerine dizili shot bardaklarını yuvarlak masaya bıraktı ve bir tanesini aldı.

Aradan biraz zaman geçmişti ki alkolün etkisiyle Hande ve Su bağırarak mekânda çalandan alakasız şarkılar söylemeye başlamıştı. Nergis dans ediyor, Sanem ise sosyal medyada paylaşmak için fotoğraf, video çekiyordu. "Hür doğdum, hür yaşarım kime ne, kime ne? Köle miyim sana ben, sana ne sana ne? Zararım kendime. Kime ne, kime ne?"

Su omzunu tutup Hande'yi durdurdu ve başka bir şarkı söylemeye başladılar. "Seveceğim, gezeceğim. Görürsün sana neler edeceğim. Bir yerine, bin cezayla hakkından geleceğim senin."

Alkol almaya devam ederken çakırkeyif aşamasını geçmişler, sarhoş sayılacak kıvama gelmişlerdi. "Başka yere gidelim."

"Neden?"

Hande dudağını aşağı sarkıttı. "O odun adama onun mekânında takılmak zorunda olmadığımı göstermek için. Hem burası çok kötü müzik yapıyor."

"Burası abime ait, sadece burada olmamız koşuluyla peşine birini takmadığını biliyorsun değil mi?"

"Nereden bilebilir ki?"

Sanem bir süre bu gerçek bir soruymuş gibi düşündü, sonrasında elini 'aman' dercesine salladı. "Çok haklısın, nereden bilecek sanki hadi gidelim."

Semih ekrana bakıyordu ama dikkati, odağı maçta değil karısındaydı. Son günlerde sürekli kavga ediyorlardı. O İlhami denen herif yüzünden evdeki bütün huzurları kaçmıştı ama yıllardır iş yaptıkları Yunus Bey'in oğlu olduğundan bir şey yapamıyordu. Yeterince dişini sıkmıştı, böyle giderse Yunus Bey'i umursayacağı yoktu. Yağız önündeki mısırdan ağzına atıp maçtaki bir pozisyonla ilgili yorum yapmak için onun oturduğu tarafa dönmüştü ki kardeşinin boş bakışlarını görünce "lan oğlum kızlar benim mekânda, söyledim çocuklara gözleri üstünde" dedi.

Melih araya girdi. "Gidelim alalım, maçı beraber izleriz. Kafamız rahat olur."

Çetin ve Semih için bu oldukça parlak bir fikirdi ve ikna olmuşlardı bile ama Yağız onlara engel oldu. "Onlar da gelirdi. Hem o zamana maç biter. Oturun oturduğunuz yere, biraz nefes alsınlar."

Saat gecenin ikisine geliyordu ve Serie B'deki bir maçı izlemek çok cazip de gelmiyordu. Sırf oyalanmak için o saatte yayını olan sayılı maçlardan birini bulmuşlardı ama işe yaramıyordu işte. Yağız'ın telefon melodisi konuşmalarını böldü. Adam masada duran telefonunu alıp kulağına götürdü. "Alo" duraksadı. "İyi, tamam koçum." Telefonu kapattıktan sonra arkasına yaslandı. "Binmişler bile taksiye, eve geliyorlar işte. Ne huysuz adamlarsınız."

Dikkat! Mafya Var! ☠ - Yeniden Sevmek / Aşka KırgınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin