*Bence uzun ve güzel bir bölüm oldu. Çok da emin olamıyorum ama ben sevdim umarım siz de seversiniz. Biraz soğuk algınlığım olduğu için yarı uykulu yazdım bölümü, arada hatalarım olabilir şimdiden kusura bakmayın. Kontrol etmeye mecalim yoktu pek. Sonraki bölüm de birazcık gecikebilir ama iyileşir iyileşmez yazacağım. Keyifli okumalar dilerim :)
*Bölüm şarkısı: Yalın - Deva Bize Sevişler
28.Bölüm
"Polis merkezlerine bakayım mı?"
"Hayır, oraya gitmez."
Bir saat olmuştu. Şirket kameralarından Hande'nin uzaklaştığı görünüyordu ama bir süre sonra gözden kayboluyordu. "Ama risk-"
"Gitmemiştir dedim Mete. Boşa vakit harcamayın."
Semih Hande ona ne kadar kızarsa kızsın polise gitmiş olacağını düşünmüyordu. Eğer böyle bir şeye cesaret edecek olsaydı ailesinin evindeyken yapardı. Üstelik korkusunun farkındaydı, Hande bazen ona bakarken hâlâ gözlerinden geçen anlık korkuyu görüyordu adam. Özellikle de ailesinden veya arkadaşlarından bahsederken muhtemelen Semih'i elinde bir silah üstü başı kan içinde ailesinin veya arkadaşlarının evinden çıkarken hayal ediyordu. "Nasıl görmezsiniz gözünüzün önünden geçen koskoca kadını anlamıyorum."
"Onların hatası olmadığını biliyorsun."
"Dikkatli olmaları gerekirdi."
"Hande'nin neden gittiği ortada, sen evlenmek üzeresin Semih. Eski sevgilinle o halde seni gördü, gitmekte haklı."
Onlar ne yapacaklarını düşünürken Hande Bilal'in evinde Pelin ve Bilal'le balkonda limonata içiyor onlara başından geçenleri bir kısmı uydurma şekilde anlatıyordu. "Ne atraksiyonlar yaşamışsın, şimdi sen Semih Poyrazoğlu ile evleniyorsun gerçekten öyle mi?"
"Siz evlilik haberini nereden aldınız?"
"Pınar Abla'yı aradık sana ulaşamayınca. O da 'belki sevgilisinde kalıyordur' dedi."
"Ablam sevgilimin evinde kaldığımı biliyor mu yani? Ah, başım büyük belada desenize."
"Aslında değil gibi, bunu söylerken gülüyordu. Annenlere söylemeyecektir. Hem sen üniversite okurken burada kaldığında da ablan annenlere söylememişti."
"Sen şimdi zengin oldun yani, Poyrazoğlu olacaksın yakında... Vay anasını ya hayat bir bana gülmüyor görüyor musun? Hâlâ dördüncü sınıftan kalan son dersimi vermeye çalışıyorum."
"Atılacaksın yakında okuldan, bitir de al artık diplomanı."
"Kızım ben aptal mıyım? Öğrenci akbili basıyorum ne güzel ucuza geliyor. Bitiririz bir ara okulu. Bu arada öğrenci olduğum için de düğününde en fazla yirmi lira takarım, fazlası çıkmaz."
"Yok, sen beş lira tak yirmi çok gelir. Öğrencisin sonuçta."
"Ben hiç yorulmayayım, beş lira için uğraşmaya değmez. Takmayayım en iyisi."
"İyi dostlar biriktirdim şarkısını sana armağan etmek istiyorum."
"Teveccühünüz canım, iltifat ediyorsun utanıyorum bak yanaklarım kızardı şimdi. Gerçi bize davetiye bile vermedin. Bu bizi bir miktar üzer. Yoksa sen de mezun olunca sınıf gruplarını ilk terk edenlerden misin?"
"Eşek ya. Özledim sizi hem de çok ama benim artık gitmem lazım. Davetiyelerinizi gönderecekler ben adreslerinizi vermedim henüz ondan gelmedi."
"Nereye gideceksin? Bırakayım seni istersen."
"Yok, gerek yok yani ben taksiyle giderim."
"Tabii kızım zengin o taksiyle gider isterse uçak bile kiralar. Hatta Bursa'nın ortasına müstakbel kocası deniz yaptırır vapurla gider."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dikkat! Mafya Var! ☠ - Yeniden Sevmek / Aşka Kırgın
Teen Fiction"Bir süre misafirim olacaksınız küçük hanım." Kadın kaşlarını çattı. Misafirlik rızaya bağlı olan bir şeydi ve bu adam onu zorla alıkoyamazdı. Hem küçük hanım da ne demekti? Öyle ufak tefek görünüyordu güçsüz bulmuştu her halde. Oysa o hiçbir zaman...