*Herkese selaaam! Bölümlerdeki gecikmenin ben de farkındayım gerçekten ben de istiyorum sizi bölümlere boğayım ama gelin görün ki vizelerim geldi. Birkaç hafta böyle bir yoğunluk içerisindeyim. Bir de ilk hikâyenin sonuna geliyoruz yavaştan. Olayları sığdıramayacağımı fark ettim o yüzden de 40 veya 45. bölümden sonra Dikkat! Mafya Var! 2 gelecek gibi görünüyor. Veee iki bölüme düğünümüz var sonunda düğün gününe gelebildik şükür :D Bir de yorumlarınız ve oylarınız için çok teşekkürler :* Çok konuştum susup sizi bölümle bırakıyorum. Keyifli okumalar :)
*Bölüm şarkısı: Multitap - Ben Anlarım
30.Bölüm
Hande adreslerin yazılı olduğu kâğıdı Su'ya uzattı. "Biraz geç haber vermiş olacağız ama artık yapacak bir şey yok."
"Evleneceğimden benim de haberim çok erken oldu sayılmaz."
Su kâğıdın fotoğrafını çekip Vedat'a mail attıktan sonra su ısıtıcısının sesini duyup o tarafa döndü. Kahveleri hazırlarken "garip bir tanışma hikâyeniz var ama çok yakıştınız ikiniz" dedi.
"Sen haklıydın."
"Hangi konuda? Yani övünmek gibi olmasın genelde çok haklı olduğum durum oluyor da."
"Hiç övünmedin şu an çünkü övünsen bilirim hani bu kadar alçakgönüllü insan da ne bileyim az bulunur."
Kahve bardaklarından birini Hande'nin önüne bırakıp kendi kupasıyla birlikte karşısına geçti. "Geçiştirme çabaları seziyorum."
Hande kahvesinden bir yudum aldıktan sonra hafif utangaç bir şekilde gülümsedi. "Onu sevdiğim konusunda, haklıydın. Sadece bunun yanlış olduğunu düşünüyordum. Yine de onunla mutluyum yanlış olduğunu bilsem de bu mutluluğu yaşamamak haksızlık gibi geliyor. Sevgi yaşanmayı hak ediyor."
Su kahkaha atınca Hande kaşlarını kaldırdı. Neden güldüğünü merak ediyordu. Su uzanıp onun omzunu sıvazladı. "E, kuzum ben senin hoşlandığını biliyordum ama sen âşık olmuşsun."
Kadın iyice utanında Su gülse de konuyu değiştirdi, Hande'yi çok benimsemişti. Uzun zamandır arkadaşıymış gibi hissediyordu. "Yarın seninle alışverişe çıkalım. Senin Semih'teki eşyalarının hepsini ben seçmiştim. Kendin için bir şeyler almak isteyebilirsin, Semih seni eve hapsettiği için de buna fırsatın olmadı tabii."
"Aslında gerek yok. Yani alışveriş değil ama sinemaya falan gitsek hayır demem. Çok sıkılıyorum."
"Nasıl istersen, Semih'le konuşayım önce."
Hande'nin suratı asıldı. "Birilerinden izin almaktan nefret ediyorum."
"İzin değil sadece sana anlatamayacağım konular var."
"Semih'le evleniyorum ama hayatıyla ilgili şeyleri öğrenemiyorum. Bu çok rahatsız edici, hatta sinir bozucu..."
"Benim söylemem doğru olmaz. Semih'e sormalısın."
Semih'le yaptığı karanlık işler hakkında pek konuşmamışlardı, belki Hande'nin korkusunun da bunda etkisi vardı. Ona bu konuyu açarsa aralarında yaşanacak gergin havayı tahmin edebiliyordu. Omuz silkti, madem gerçek bir ilişkileri vardı merak ettiği her şeyi sorabilmeliydi.
Günlerce Su'yun evinde kaldı Hande. Her akşam Semih geliyor, bir-iki saat onlarla vakit geçirip gidiyordu. Daha çok duruma söylenir gibi bir hali vardı. Tekzip yayımlandığı günden itibaren Hande'ye eve dönmesi için ısrar ediyordu ama kadın düğüne kadar dönmemekte kararlıydı. Üstelik Su ile de oldukça eğleniyordu. Bowlinge, sinemaya, karaokeye ya da alışverişe gidiyorlardı. Sürekli bir şeyler yapıyorlar o arada da sıkça Semih'le mesajlaşıyordu ki bu daha gerçek bir sevgililik gibiydi kadın için. Su ona en azından kek yapmayı öğretmeye çalışmıştı ama yumurta kabuklarıyla dolu, bolca şekerli karışımı gördüğünde pek başarılı olamayacaklarını anlamıştı. Üstelik etraf berbat olmuştu ve ikisinin ortalığı temizlemesi bir saati bulmuştu. Keki çırptıkları mikseri müziğe eşlik etmek için havaya kaldırıp sağa sola sallamak iyi bir fikir değildi. Yine de eğlenmişlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dikkat! Mafya Var! ☠ - Yeniden Sevmek / Aşka Kırgın
Teen Fiction"Bir süre misafirim olacaksınız küçük hanım." Kadın kaşlarını çattı. Misafirlik rızaya bağlı olan bir şeydi ve bu adam onu zorla alıkoyamazdı. Hem küçük hanım da ne demekti? Öyle ufak tefek görünüyordu güçsüz bulmuştu her halde. Oysa o hiçbir zaman...