*Bölüm Şarkısı: Özgün - Kalbimin Her Yeri
36.Bölüm
Hande ılımaya başlayan kahvesinin olduğu kupayı iki eliyle sıkıca kavramış, bağdaş kurduğu bacaklarını biraz daha kendisine çekmişti. Güzel, hafifi esintili bir yaz akşamıydı. Her halde bu evde en sevdiği şeylerden biri kocaman bahçe ve sunduğu eşsiz gökyüzü manzarasıydı. Havanın böyle bulutsuz olduğu zamanlar bir sürü yıldızı görebiliyordu. Telefonundan çalan kısık sesli müzik de keyfine keyif katıyordu. Kahvesinden bir yudum alıp yanına bıraktı avuçlarını arkasına, yere koyup geriye doğru eğildi. Temiz havayı ciğerlerine çekti. Bir anda omuzlarına sarılan örtüyle irkilse de örtünün hemen ardından onu saran kolların sahibinin kokusu burnuna dolduğunda gülümsedi.
Semih hemen yanına oturup kadını göğsüne çekti. "Bensiz keyif yapıyorsun demek."
Başını kaldırıp adamın çenesine ufak bir öpücük bıraktı. "Hep çalışıyorsun, ben ne yapabilirim ki?"
Gülümsedi ve dudaklarını kulağına yaklaştırıp telefondan çalan şarkıya eşlik etti. "Kurduğum her hayal senle ilgili, valla çok seviyorum çok. Kalbimin her yeri sen dolu sevgili, içinde boş yer yok. İçimde boş yer yok."
Hande dudaklarının yukarı kıvrılmasına engel olamadı. Günlerdir onun keyifsizliğinin farkındaydı ama şimdi enerjik, neşeli görünüyordu. Adamın göğsüne biraz daha sokuldu. Semih buna karşılık elini kadının karnına koyup hafifçe okşadı. Hamile olduğunu öğrendiklerinden beri karısının daha çok üstüne düşüyordu. Tabii Kıbrıs'ta kumarhane açması konusunda aldığı tehditlerin de bunda etkisi vardı ama bu işle Yağız yakından ilgileniyordu. Tabii bir de Derin sorunsalı vardı. Onun geri döndüğünü Hande'ye söylemekle söylememek arasında gidip geliyordu. O gittikten sonra karısının ne kadar üzüldüğünü görmüştü ve bulup getirdiğine pişman olmuştu. Şimdi bir kez daha Hande'nin üzülmesi ihtimalini göze almak istemiyordu. "Konuyu geçiştiriyorsun sanki. Ne zaman işlerden bana vakit ayıracaksın?"
"Söyleyene bak, şirkette bir kere yanıma uğramıyorsun."
"Çünkü ben işlerimi mesai saatleri içinde hallediyorum, eve taşımıyorum. Sen ise eve gelir gelmez yemek yiyip çalışma odasına gidiyorsun. Gece de ben uyuduktan sonra geliyorsun."
"Yoksa senin uyuyasın mı yok?"
Kadın elini onun omzuna vurdu. "Ya Semih! Edepsizleşme ben burada bir şey anlatıyorum senin konuyu çektiğin yere bak."
"Karımı arzuluyorum bunda ne edepsizlik olabilir ki?" Bir yandan da kadının karnındaki eli hareket ediyor, bacaklarıyla karnı arasında okşarcasına dolanıyordu. Hande müdahale etmek istiyordu ama bir yandan da onun dokunuşlarından hoşlanıyordu. Nihayetinde ince parmaklarını onun koluna koyup hafiften gezdirmeye başladı ama burnuna gelen portakal kokusuyla odağı bir anda değişti.
"Semih..."
"Hm?" Eli arsızca ilerlemeye başlamıştı.
"Diyorum ki şimdi bir portakal olsa ne güzel olurdu."
"Ne?" Duraksamış, merakla ona bakıyordu. Şaka yapıyor olmalıydı. Haziran ayında gecenin bir saati portakal istiyor olamazdı her halde.
"Portakal istiyorum. Biliyorum, bu mevsimde bu saatte ne portakalı diyeceksin ama çok canım çekti."
Dilini dudaklarının üstünde gezdirip adamın kolları arasından çıkmış, sevimli, çocuksu bir bakışla gözlerini Semih'e dikmişti. Normalde olsaydı hiçbir kuvvet adamı o saatte böyle bir şey için yerinden kaldıramazdı ama o bakışlara dayanamayıp ikiletmeden aniden ayaklandı. "Tamam, istiyorsan gider bulurum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dikkat! Mafya Var! ☠ - Yeniden Sevmek / Aşka Kırgın
Teen Fiction"Bir süre misafirim olacaksınız küçük hanım." Kadın kaşlarını çattı. Misafirlik rızaya bağlı olan bir şeydi ve bu adam onu zorla alıkoyamazdı. Hem küçük hanım da ne demekti? Öyle ufak tefek görünüyordu güçsüz bulmuştu her halde. Oysa o hiçbir zaman...