Keyifli okumalar.
Ersay Üren-İki Aşık.
Ceylan Ertem-Kovdum.
🍷Mezar taşım kırmızı.
Mezar taşım onun kanı.
Mezar taşım katilimin kanı.
Kimsesiz hayallerim yıkıldı. Kimsesiz oldukları için kimse toplamadı. Bense baktım. Kırılan hayallerime baktım. Hayatımın olmaz dediğim her yerine bir insan gelip yıkmıştı. Sonra teker teker yanımdan, çevremden uzaklaşmışlardı. Bunun ne kadar acı verdiğini bilir misiniz? Ölüm denen cefakâr uykuya sığındım. Ruhumundan kopan kırık ceset parçaları kopup. Karşımdaki duvara çarptı.
Yüreğim koptu, Asaf'a çarptı.
Her çarpışta daha çok kırıldım. Katiyen acı hissetmedim. Kırıldım.
Oysaki nasıl kırılıyordun? Zaten kırık bir kadın değil miydim? Kırıktım. Hemde en afillisinden. Kime sorsam, yüreğimdeki yangını dindirecek bir ilaç söyleyen çıkmamıştı. Uzak diyarlara selam gönderen küçük Efsa, hep sevgisizliği tatmıştı. Kafamda biriktiğim düşünceler, beni bitiriyordu. Düşünmek bana zarar veriyordu. Çok düşünüyordum.Kapının önündeki Asaf'ın, sözleri ortama pimi çekilmiş bir bomba bırakmış etkisi bıraktı. Tan da dahil herkes şaşkındı. Ama ben onlara söylemiştim, yüzümdeki zafer gülümsemesi dudaklarıma yayıldı.
"Ben gelmeden önce birşey diyordun Tan?"
Tan, sakinliğini koruyarak Asaf'a baktı.
"Söyledikleri karşısında tepkimi belirttim. Belliki yalan söylüyor."
Ani bir şekilde kafamı ona döndürdüm.
"Yalancı senin anandır!" Yüksek sesim tüm odayı doldurdu. Anneleri bu olaya karıştırmak saçma olmuştu fakat, sinir bedenimi esir almıştı.
"Yalan söylemiyor. Laflarına dikkat et."
Oldukça sakin bir şekilde konuştu. Bulanık akşamın sakin insanlarına güldüm. Üstüne kimse konuşmadı.
Asaf son kelime söyleyip herzamanki oturduğu koltuğa oturdu. Kandemir ortamın havasını dağıtmak için konuştu."Bugün ne yapacaksın Emir Asaf?"
Asaf cebindeki sigarasını çıkararak tutuşturdu.
"Efsa'yla işimiz var."
Her saniyede aklıma gelen binlerce soruyu yok saydım. Zihin okumaya çalıştım.
Söylemem.
Asaf zeki bir adamdı. Okumam mümkün olmuyordu. Bakışlarım üzerinde gezindi. Senaryomda yazılan tüm rolümü oynadıktan sonra oyundan çıkmaya çalışan bir oyuncu kadar sıkkındım. Kandemir Asaf'ın söylemeyeceğini bildiği için
sormadı. Ufak ufak hayallerime son vererek etrafımda gözlerimi gezdirdim. Tan yerinden hareketlenerek kapıya doğru yürüdü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜLHEM
Fantasy"Ben nasıl bir kadınım?" Sigarasını dudaklarının arasına götürüp, içine çekti. "Sen..." Düşünüyormuş gibi bir hali vardı. Heyecanla cevabını beklemeye başladım. "Sen eli öpülecek kadınsın...Efsa." Beni tam kalbimin ortasından vurduğunu bilmeden bu c...