4.BÖLÜM: "ACI"

32.2K 1.3K 430
                                    

Keyifli okumalar🌸

Hayat bizi istemediğimiz yerlere sürüklerdi hep,ben hayatım boyunca istemediğim yerlere sürüklenmiştim.Hayatım zaten tepe taklakken şimdi birde başıma neler açmıştım,nefes nefeseydim.
Korkuyorum fakat kendimi kapıdaki adamı yenebilecek kadar da güçlü buluyordum.

Korku...

Bize herşeyi yaptırırdı.

O adamla aramda sadece bir kapı vardı,kapıya ardı ardına tekmelerini indiriyordu.Keşke Emir Asaf'la gitseydim,sokakta büyümüştüm fakat karşımda ki adamı yenebilme gibi bir ihtimalim yoktu.

"Aç şu kapıyı,Emir Asaf seni kurtaramaz."

Biliyorum,kurtaramazdı.O filmlerde ki kızlar gibi bu adamı dövemezdim yada Emir Asaf beni kurtaramazdı .En fazla beş dakika sonra kapı kırılacaktı buna emindim.Kaçamam gerekliydi.
Pencerenin önüne gidip aşağıya bakmaya başladım,yüksek değildi fakat eğer atlarsam kolumu veya bacağımı kırmam su götürmez bir gerçekti.Tek çare atlamaktı,kapı çoktan kırılmak üzereydi üstelik.

Sol ayağımı pencereden dışarıya sarkıtıp,korkumu yenmeye çalıştım ama nafile zamanım yoktu.
Kapının kilidi çıkmıştı bile arkasında ki koltuk olmasa bitmiştim ben.Düşünmeye vakit yoktu, kapının açılmasıyla birlikte kendimi aşağıya atmam bir olmuştu
Ve yere çakılmamla beraber gelen ani acı,kolum incilmiş olabilirdi.
Zaman kaybetmemek için ayağa kalkıp koşmaya başladım, adamın peşimden bağırdığını duyabiliyordum,üzerimde sadece hırkam ve kazağım vardı.Yağmur yağıyordu daha şimdiden sırıl sıklam olmuştum.O anda ani bir gök gürlemesiyle birlikte çığlık atarak daha da hızlı koşmaya başladım.Ana yola az kalmıştı,eğer ana yola çıkarsam izimi kaybettirme şansım olabirdi. Ayaklarım artık beni tutmuyordu sanki.Önümde ki taşa takılarak yere düşmemde cabasıydı tabi.
Nefes nefese kalmıştım,her nefes alışımda sanki burnum ve boğazım yanıyordu.Küçükken zabıtalardan kaçarken de bu hissi hissederdim.

Çok tanıdıktı bu his!

Artık ayaklarım feryat ediyordu.
Ana yol gözükmüştü artık,arkamda ki adam çeşitli küfürler ederek peşimden koşmaya devam ediyordu
Çok fazla yaklaşmıştı,saçlarımda hissettiğim elle atabildiğim kadar fazla çığlık atmaya başladım.

"Benden kaçabileceğini mi düşündün?"

Evet.

O an da adama attığım kafayla adam eline doladığı saçlarımı bırakmak zorunda kaldı.Önüme bakmadan ana yola atlamamla beraber,acı bir fren sesi doldurdu boş yolu.Acının tek doldurduğu yer keşke tek yol olsaydı,bedenimi de büyük bir acı doldurmuştu.Göz kapaklarım yorgunluktan ya da ölümden olsa gerek kapanmıştı bile.

🌺

Kokuları ve seslere karşı ilgim vardı. Hastane kokusu hep tanıdığım bir kokuydu demem gerekirdi ama hayır tanımıyordum.
En azından zengin hastane kokusu tanımıyordum. Burası hastane değildi.

"Ne zaman uyanır?"

Kastığım bedenime ani bir rahatlama gelmişti. Emir Asaf'ın sesiydi.Yavaşca gözlerimi açmaya başladım.Zihinimde olan olaylar birer birer canlanıyordu.

"Bana ne oldu? en son peşimde bir adam vardı."

Sesimle beraber Emir Asaf ve yanındaki adam bana dönüp,

"Yerinizden kıpırdamayın.Biraz dinlenmeniz gerekli."

Muhtemelen doktordu ama doktor olsa üzerinde kıyafetleri olurdu. Emir Asaf'ın sesiyle ikimizde ona döndük.

MÜLHEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin