Keyifli okumalar.
Bölüm ithafı: NazlEmir9
Mahzar Alanson-Yandım.
Devrim Gürenç-Çok zor.🍷
Şarap.
Beş harfe sığdırılmış hayaller demekti benim için. Unutmak için içilen fakat sadece anestezi etkisi yaratan bir sıvı. Rengi şevheti ve tutkuyu yansıtırdı. Kırmızı;
Şevhetin hücrelerinde kol gezinmiş bir renk. Renkler diyarının belkide en şeytan rengi.
Benim rengim.
Kırmızıyı severdim, fazla severdim. Acının esir düştüğü renkti. Dram yüklü bir hayat istenmezdi. Benim hayatım dram yüklüydü. Bende hayatımı istemiyordum, sevmiyorum. Klasik ergen gibiydim ama ben ergen değildim. Taki şu ana kadar hayatımdan memnun değilken, şu an memnundum. Hemde ne memnunluk. Şeytanın kıs kıs güldüğü bir oyunun içerisindeydim. Et parçasının içinde delicesine atan bir kalp vardı. Atsın istemiyordum. Kendimi Emir Asaf'tan uzaklaştırdım.
"Bunu senin cahilliğine veriyorum Asaf. Bir daha olmasın. Bu seferlik affedildin."
İçime oluk oluk kan aktığını hissettim. Küçük kız çocuğunun dizlerinin kanadığını fakat kimsenin gelip yerden kaldırmadığını hissettim. En acısıda ruhumdan kan aktığını hissettim. Jiletlerin ruhumu kestiğini biliyordum sadece fazla erken kanamıştı. Kanamayı bir bezle durdurmak istediğimde durmadı. Fazla kan vardı. Kan kokusunun esir aldığı mahzenlerde büyümüştü bedenim. Dilimden dökülenlerle, kalbimden dökülenler bir değildi.
Neden böyle söylemiştim ki? Aslında ben Emir Asaf için cennetle cehennem arası mekik dokumuyor muydum? Peki neden dilimden zemberek sözler dökülmüştü?Dökülmesin o sözler. Emir Asaf üzülür.
O üzülmesin.
Ben üzülürüm.
Sert çehresinden şaşkınlığa uğradığını anlamak zor değildi. Bende şaşkındım. Şaşkınlık hücrelerimde kol geziniyordu. Nefesimin nefesine karışacağı kadar yakınındaydım. Az önce Emir Asaf'la nefesim nefesine karışmıştı. Yüzüme çarpan gerçekle irkildim.
Siyah gözlerinden birer birer kırgınlık geçti. Kahverengi gözlerimden ise şevhetin birikimi olan pişmanlık geçti. Dudaklarını araladı, konuşmakta zorluk çektiği aşikârdı."Bir daha olmaz."
Olsun.
Diye sayıklamak istedim. Diyemediklerim kaburgalarımın arasına sıkıştı.
Birikti.
Birikti.
Birikti.
Beni yok etti.
"Bilirsin Asaf; benim cehennemim senin cennetine fazla gelir."
Cennet ve cehennemin karıştığı küçük oyunun ilk parkuru kurulduğunda, inkâr yeteğinimi kazanmıştım. Kazanılan ruhlar gibi kırıktı ruhum. Zira kırık olmasa bile kıracak birileri çıkardı. Dünya; kıracak insanlarla doluydu.
"Bilirsin Efsa; benim cennetimin kapıları bir kez açılır. İkincisi yok."
Tehtit gibi geldi kulağıma söyledikleri. Bu cümleden milyonlarca anlam çıkarta bilirdim.
Mesela cümle diyordu ki; Bir kez gelirim sana, ikincisine gururum izin vermez.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜLHEM
Fantasy"Ben nasıl bir kadınım?" Sigarasını dudaklarının arasına götürüp, içine çekti. "Sen..." Düşünüyormuş gibi bir hali vardı. Heyecanla cevabını beklemeye başladım. "Sen eli öpülecek kadınsın...Efsa." Beni tam kalbimin ortasından vurduğunu bilmeden bu c...